DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN ÇERKEZKÖY’DEN SESSİZ ÇIĞLIK ETKİNLİĞİ YAPILDI
ÇERKEZKÖYÇerkezköy’de, Çin zulmüne maruz kalan Doğu Türkistanlı Müslümanların yaşadıklarına dikkat çekmek amacıyla TÜGVA Çerkezköy Şubesi ve İHH Çerkezköy Temsilciliği tarafından “Sessiz Çığlık” adlı farkındalık etkinliği düzenlendi.
Çerkezköy Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından TÜGVA Çerkezköy İlçe Temsilcisi Murat Karakan bir konuşma gerçekleştirdi.
Karakan konuşmasında, “Eğer eğitim kampı adı altında işkence kamplarında, kızıl terör devleti tarafından yapılan işkencelerde ‘Beni öldürün!’ diye yalvarmak zorunda kalan Müslüman kardeşimizin çığlığı yüreğimizi yakmıyorsa, eğer Çinli bir erkekle zorla evlendirilen kız kardeşimizin feryadı rüyalarımızı bölmüyorsa biliniz ki asıl tehlikede olan bizleriz, sizlersiniz! Tehlikede olan şey güvendiğimiz imanımızdır! ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol’ ayetinin düsturunca hareket eden, kâfire karşı kaya gibi sert, zulme karşı bir elif gibi dimdik duran kıymetli Müslümanlar; bizler, Doğu Türkistan’da Çin zulmüne karşı varlık, onur, haysiyet, izzet, şan, şeref ve namus mücadelesi veren kardeşlerimize bir nebze olsun destek olabilmek adına bu meydanda toplandık. Allah hepinizden razı olsun.” dedi.
“BİRÇOK CAMİ YAKILMIŞ DURUMDA”
Doğu Türkistan’daki zulmün yalnızca Doğu Türkistanlılara değil, tüm insanlığa yapılmış alçak bir zulüm olduğunu ifade eden Karakan, şunları söyledi:
“Bu zulüm, Türk olmayı, Müslüman olmayı ve insan olmayı yasaklayan bir zulümdür. Ne milli ne de dini bir bayram bırakmıştır. Bu zulüm birçok camiyi yıkmış, yerle bir etmiştir. Evet, Doğu Türkistan’da —yani bir zamanlar atalarımızın at koşturduğu, dünyaya ilim ve medeniyet yaydığı, Kaşgarlı Mahmutların, Yusuf Has Hacib’lerin yaşadığı bu coğrafyada— birçok cami yıkılmış durumda. Kalan camilerin bir kısmı eğlence merkezlerine, bir kısmı da —af edersiniz— fuhuş merkezlerine dönüştürülmüş durumda.
Ramazan ayında oruç tutmanın yasak olduğu Müslüman bir coğrafyanın adıdır Doğu Türkistan. Ramazan ayında zorla içki yarışmalarına sürüklenen Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın görüntülerini her yerde izleyebilirsiniz. Ailelerinin işkence kamplarına götürülmesiyle tehdit edilen kardeşlerimiz, kızıl terör devletinin zulmü altında işte böyle varlık mücadelesi sürdürmektedir.
Peki ya bizler? Ey Müslümanlar! Erkeklerin işkence kamplarına götürüldüğü bu mazlum coğrafyada her eve Çinli bir erkek sokulmuş durumda. İman ettiğimiz yüce Allah ve kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ‘İnnemel mü’minûne ihveh’ ayet-i kerimesinde, ‘Müminler ancak ve ancak kardeştir’ buyurulmakta. Şimdi soruyorum: Kardeşimizin namusuna el uzatılmış, yetmemiş mahremine kadar girilmiş bu vahim durum hiç mi zorumuza gitmiyor? Hani biz Allah’ın kardeş kıldığı, iman etmedikçe cennete giremeyen, birbirini sevmedikçe iman etmiş sayılmayan müminlerdik. Neredesiniz? Niçin sesiniz çıkmıyor? Üzerimizdeki bu ölü toprağı nedir, nedendir?
Eğer toplama kamplarında işkencecisine ‘Beni öldürün’ diye yalvarmak zorunda kalan Müslüman kardeşimizin feryadı yüreğimizi yakmıyorsa, eğer bir Çinli ile evlenmeye zorlanan kız kardeşimizin feryadı rüyalarımızı bölmüyor, bizi uykularımızdan uyandırmıyorsa hepimize veyl olsun!” dedi.
“ISLAH OLANLARI ISLAH EYLE YA RAB”
“Bu zulme karşı kör ve sağır kalmanın yanında bizleri de suçlayanlar var.” diyen Karakan, şöyle devam etti:
“Bizler Gazze için meydana çıktığımızda, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz üzerinden bizlere vurmaya çalışanlar var. Bizleri ve bu meydanlarda toplanan kardeşlerimizi suçlayanlar var. Ey bizleri suçlayanlar! Bilesiniz ki bizler, tüm Müslüman Türk coğrafyasındaki kardeşlerimizin acısını her daim yüreğinde hisseden ve bu hissiyatla ‘Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır’ uyarınca her daim meydanlarda zulmü haykırmaya çalışan bir avuç azınlığız.
Ama biliyoruz ki, bizleri suçlayanların bir kısmı fanatizm zehrine bulaşmış, diğer kısmı ise cehalet bataklığında boğulmuştur. Lakin inanıyoruz ki, onların bu toplumda zerre kadar değeri yoktur. Onların ve sözlerinin bu aziz milletin nazarında bir kıymeti harbiyesi de yoktur. Onları bir araya getirip üst üste koysanız, güttüğümüz bu dava mefkûresi içerisinde zerre kadar hacimleri olmaz.
Ne yazık ki bizleri asıl yaralayan, bunlardan ziyade bizden olanların hal ve hareketidir. Allah’a ve ahiret gününe iman ettiğini söyleyen, Müslümanlık iddiasında bulunan ve kızıl terör devletinin yalanlarına ortak olanlarımız var. İslam’ın, Müslümanlığın en alt seviyesi olanı bile gerçekleştiremeyip bir kenarda oturup gözyaşı dökmesi gerekirken, Müslüman Türk devleti olan kardeşimiz, soydaşımız Doğu Türkistan’ı suçlayanlardan bahsediyorum.
İşte bizleri yaralayan asıl şey budur. Allah’ım! Ey yerlerin ve göklerin asıl sahibi, ey cemali ve celaliyle her şeye gücü yeten kadir-i mutlak Rabbim! Milyonlarca Müslüman kardeşinin şehadeti yerine bu kızıl terör devletinin sözlerine inanan herkesi sana havale ediyorum. Islah olanları ıslah eyle ya Rab! Islah olmayanları ise, bugün kimin yanında durdularsa yarın da huzur-u mahşerde onlarla beraber haşr eyle ya Rab!” dedi.
DUA EDİLDİ
Karakan’ın konuşmasının ardından, Çerkezköy İlçe Müftüsü Hasan Erdoğan tarafından Doğu Türkistan için dua edildi.
Düzenlenen etkinliğe AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Salih Azbay, TÜGVA Çerkezköy İlçe Temsilcisi Murat Karakan, İHH Çerkezköy Temsilcisi Ercan Bulduk, Çerkezköy İlçe Müftüsü Hasan Erdoğan ve vatandaşlar katıldı.
İlginizi Çekebilir