© Çerkezköy Ekspres

DEMİRBAŞ: “EN BÜYÜK HAYALİM, CENNET VATANIMIZA YARARLI BİREYLER YETİŞTİRMEK”

Yakın zamanda Pınarça’da açılacak yeni kampüsüyle bölgeye farklı tarzda eğitim programlarıyla hizmet verecek olan Başakşehir Okulları’nın yönetim kadrosu, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Pınarça yolu üzerinde yaklaşık 11 bin metrekare alana kurulu kampüsü ile bölgeye hitap edecek bir eğitim yuvası olacak Başakşehir Okullarında sadece eğitim vermekle kalınmayıp, öğrenci hayata hazırlanıyor. Veli-öğrenci-öğretmen üçgeninde eğitim çalışmalarını sürdüren ve öğrenciye ‘Yaşayarak öğrenme’ metodunu uygulayan Başakşehir Okulları, yeni dönemde de güçlü eğitim kadrosuyla öğrencileri geleceğe hazırlıyor.

Başakşehir Okulları Genel Müdürü Mehmet Demirbaş, İlkokul-Anaokulu Müdürü Aylin Arda ve Atölye Koordinatörü Fatih Çakar, yeni dönemde hizmet verecek olan kampüs hakkında bilgi verdi, öğretmenlik mesleğini anlattı.
BENİM EN BÜYÜK HAYALİM…
16 yıldır devlet okullarında görev yapmasının ardından özel okul yöneticiliğine geçen ve ülkeye yararlı bireyler yetiştirme amacıyla çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini açıklayan Başakşehir Okulları Genel Müdürü Mehmet Demirbaş; “Özel okulculuğunu seviyorum. Çünkü eğitimdeki hayallerinizi gerçekleştirme fırsatı veriyor size. Eğitimde en büyük hayalim bu güzide cennet vatanımıza üretken yararlı bireyler yetiştirmek. Bu imkanların özel okullarda daha çok sahip olunduğunu gördüm ve dolayısıyla özel okullarda yöneticilik yapmaktayım” diye konuştu. 
“ÖĞRETMEN OLARAK DOĞDUĞUMU HİSSEDİYORUM”
Başakşehir Okulları İlkokul-Anaokulu Müdürü Aylin Arda da meslekte 16’ncı yılı tamamladığını belirterek; “Türk Dil ve Edebiyatı mezunuyum. Edebiyat öğretmeniyim. İki yıl yöneticilik yaptım. Bu yıl üçüncü yılım olacak kısmetse. Bundan öncesinde de Türkçe öğretmenliği yaptım. Özel okul haricinde devlet okullarında çalışmadım. Öğretmen olarak doğduğumu hissediyorum. O yüzden bu mesleğin talibi olarak ilk günkü hevesle çalışmayı sürdürüyorum. Sorumluluk bilinci bireyler yetiştirmek için tüm çalışanlarımız ile birlikte aynı hakka sahip olmak beni bu işte heyecanlandırıyor. Özel okulların bu imkanı herkese verdiğini düşünüyorum. Bu mesleği seviyorum ve bundan sonra da devam etmeyi düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
“İLK OLARAK KENDİ SINIFIMI TASARLADIM”
Başakşehir Okulları’nda Atölye Koordinatörü olarak görev yapan ve eğitim hayatında 11’inci yılını geride bırakan Fatih Çakar ise meslek hayatı hakkında şu bilgileri verdi; “Bir hayalim vardı. Eğitimde atölye kavramı. Bunu yapabilir miyiz diye 3D alanına merak saldım. 3D çizimleri iç mekan tasarımları yapmaya başladım. İlk olarak kendi sınıfımı tasarlardım. İsim ve tasarımı kendime ait tasarım atölyesiydi ismi ve zeka atölyesi kavramlarıyla başladık. Uygulamalı alanı çok seven birisiyim. Bunu geliştirelim istedik daha sonra farklı atölyelere yönelmeye başladık. Daha sonra süreç bize üstün zekalı çocukların eğitimi konusunda itmeye başladı. Bu alan üzerine uzun yıllar çalışmalar yaptım. Son 8 yılım tamamen üstün çocukların eğitimi üzerine oldu” diye konuştu.
“ÖĞRETMENLİK SADECE BİR MESLEK DEĞİLDİR”
Öğretmenlik hakkında bilgi veren Okul Genel Müdürü Mehmet Demirbaş; “Aslında öğretmenlik bir meslek değildir” diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti; “Öğretmenlik bir yaşam tarzıdır, yani öğretmen olacaklara öncelikli tavsiyemiz eğer hayatında bunu tümüyle yaşamıyorsa; çok kolay yapılabilecek bir meslek değildir. Çünkü verdiğiniz dersin sonrasında öğretmenlik kimliğini çıkartamıyorsun. Mühendisin efendim önlüğünü çıkarttığınızda dışarı da normal bir hayat yaşayabilir. Ama öğretmen okulun dışında da öğretmendir. Öyle anılır ve öyle bir saygınlığı vardır” diye konuştu. Okula yeni başlayan öğretmene ilk sözünün “İnsanları sev” olduğunu belirten Demirbaş; “Ne türde hangi düşüncede olursa olsun önce insan olduğunu fark etmeli ve her kişinin de farklı bir karakterde olduğunu kabul etmeli. Ancak o zaman ona ait bir eğitim vermeye başlarsın” diye konuştu.
“ÖĞRETMENLİK DOĞUŞTAN GELEN BİR YETENEKTİR”
İlkokul Anaokulu Müdürü Aylin Arda ise öğretmenlik mesleğini şu sözlerle tanımladı; “Bence öğretmenlik doğuştan gelen bir yetenektir. Ben her zaman bunu söylüyorum. Yeteneği olmayan kişi bunu pek aktaramıyor. Mesleğini yaşamına uyduramıyor. Hocam bu konuda her şeyi belki söyledi ama merak eden kişidir öğretmen, merak etmezse yetiştireceği öğrencileri peşinden sürükleyemez. Sadece bilgilerini aktarır. Ama bir öğrenme sağlayamaz. Öğretmenlik mesleği zor bir süreç. Gerçekten gönülden yapmak gerekiyor. Hani meslek sahibi olayım diye öğretmen olduysanız zaten o işi yapamıyorsunuz. İnsanı sevmekle başlar her şey” şeklinde konuştu.
“ÖĞRETMEN BENİM İÇİN BİR USTADIR”
“Öğretmen benim için ustadır” diyen Atölye Koordinatörü Fatih Çakar ise öğretmenliği şu sözlerle tanımladı; “Bu ustalık kelimesi tek kelime belki ama bence çok geniş. Şimdi etrafımıza baktığımızda bu işi bilen, bunu okumakla kalmamış hayatını iş tutuşuyla sadece okumakla kalmış veya öğretmekle kalmış bir iş tutuşu hemen göze çarpar. Yani çok gözleme sahip bir insan bile bir işin ehlini az buçuk keşfeder. Öğretmen ilminin ustası nasıl olacak? Eğer bir öğretmen ilminin ustasıysa ilmini öğrendiği bir şeyi uygulayabiliyorsa ve çırağına yani öğrencisine bunu aktarabiliyorsa işte gerçek öğretmen budur” ifadelerine yer verdi.
“BİZ GELECEĞE HAZIRLIYORUZ”
Öğrenci Başakşehir Okullarını neden tercih etmeli? Sorusunu yanıtlayan Okul Genel Müdürü Mehmet Demirbaş; “Şimdi çocuğumuz şu anı yaşıyor ama biz onu geleceğe hazırlıyoruz. Biz çocuğumuzu gelecekte yaşayacak hayat gibi mi eğiteceğiz? Şu an mevcut hayatı kaçırmamasını mı sağlayacağız? Hangisini yapacağız biz? Eğer bu zamanı yetiştirirsek gelecekten mahrum kalacak, gelecek zamana göre yetiştirirsek şu anki yaşadığı hayatı ıskalayıp kaçıracak. Biz atölyelerimizi iki kısma ayırdık. Öncelikle inavasyon ve bilim merkezi dediğimiz bize gelecek vaat eden geleceğe köklü olarak baktığımız atölyelerimiz. İkincisi beceri atölyeleri dediğimiz şu an onun hayatı olduğu değerler. Bizim için öğrenci bilgi yüklediğimiz, iyi bir mühendis, iyi bir doktor, iyi bir mimar yapmaya çalıştığımız birileri değil. Sadece bu değil yani biz bunları yine yapalım ama yine bu ülkenin bazı gerçekleri var işte sınavı var bazı hayat şartları var yaşadığı sosyal bir ortam var. Bunları gözden de kaçırmaması lazım” şeklinde konuştu.
“HER İŞİN BAŞI HEYECANDIR”
Konuya farklı bir yaklaşımla açıklama yapan İlkokul Anaokul Müdürü Aylin Arda ise, “Öğrenci, her güne heyecanla başlamak istiyorsa bizi tercih etmesi gerekir, çünkü her işin başı heyecandır. Burada her gün acaba öğretmenimle bugün ne yapacağız, neyi paylaşacağım, neyi öğreneceğim, neyi araştıracağım? diyerek gelmeli. Mutlu çocuklar. Evet her gün ben okula gitmek istemiyorum değil acaba akşam ne yapsam da bugün öğretmenime iletsem. Ben bu akşam bunu düşündüm deyip gelen çocuklar olsun istiyoruz Başakşehirde. Başakşehiri tercih etmeliler çünkü Türkiye’nin bir gerçeği de, bir yüzü de sınav. Evet sınav hazırlığını da ciddi bir şekilde yapan bir kurumuz. Aslında atölyelerde bu işi yoğuran değil ama sınav deyince test aklımıza geliyor ama bilgi öğrenen, bilgi depolayan, o donanıma sahip olan bir çocuk, zaten ister istemez sınavını kolay bir şekilde atlayabilir. Bu süreci de ciddi bir şekilde uygulayan bir kurumuz” ifadelerine yer verdi.
BAŞAKŞEHİR’İN DİĞER OKULLARDAN ÖZEL KILAN ÖZELLİĞİ NEDİR?
Son olarak Başakşehir Okulları’nda öğrencinin kendini bulacağını ve burada aldığı eğitimle geleceğe güvenle bakabileceğini söyleyen Okul Genel Müdürü Mehmet Demirbaş ise okulu diğer okullardan farklı kılan özellikleri şu sözlerle sıraladı; “Öğrenciler aslında bize bir mesaj veriyorlar. Diyorlar ki biz farklıyız, diğeriyle kıyaslama beni diyor. Biz şöyle diyoruz. Değerli öğrenci Başakşehirde kendini bulacaksın. Başkası olmak için çaba göstermeyeceksin, kendin olacaksın. Çünkü zaten güzel olan şey kendimiz olmak. Başkasına benzemek dediğimiz zaman ödün vermiş oluyoruz aslında karakterimizden. Bunun kimseye yararı yok aslında. Kendin ol. Başakşehir Okullarında bir öğrenci kendini bulacak. Öncelikle veli açısından bakalım bir insan çocuğunu nasıl yetiştirmek ister? Bilgili olsun ister ama asıl becerikli olsun ister. Çünkü her şeyi biliyor hiçbir şey yapamıyorsan onu kimse de işe almıyor. Aslında beceri kısmı bizim çok önemsediğimiz bir kısım. Yani uygulayabilir olması gerekiyor” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER