EĞİTİM SENDİKALARI ‘ÖĞRETMENE ŞİDDETİ’ KINADI

Sendika temsilcileri, güvenli bir çalışma ortamı istediklerini belirterek “Okullarımız güvenli alanlar olmalı, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin can güvenliği mutlaka sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, öğretmenlerimiz şiddete maruz kaldıkça, itibarsızlaştırıldıkça bu ülkenin yarınlara yürümesi mümkün olmayacaktır” dedi.

Eğitimciler, basın açıklaması sırasında ellerinde “Öğretmene şiddete hayır, öğretmenime dokunma” yazılı pankartlar taşıdılar.

“ACIMIZIN TARİFİ YOK”

İlk açıklamayı yapan Türk Eğitim Sen Çerkezköy Temsilcisi Alper Tunga Şahin, “Birisi 5 aylık, 3 çocuk babası Gebze Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmeddin Kuyucu’nun görevi başında öğrencisi tarafından şehit edilmesi yüreğimizi yakmıştır. Acımızın tarifi yok. 3 yavrumuz yetim kaldı. Daha kaç kurban verelim? Kaç ocağa daha ateş düşecek? Eğitim camiası kaygılı.” dedi.

NEREDEN NEREYE GELDİK?

Şiddetin hayatın her alanında adeta hastalık virüsü gibi çoğalarak ve hızla artarak yayıldığını yaşayarak gördüklerini belirten Şahin, “Tedavi acilen başlamalı. Hastalık ortadan kaldırılmalıdır. Biz eğitimciler ülkenin geleceğiyiz, umuduyuz. Eğitime, eğitimciye yapılan her müspet ve menfi hamle aynı karşılıkla ülkeye yapılmıştır. Yapılan her yatırım, paha biçilemez bir gelecek sağlar. Günü değil, geleceği kurtarır. Şanlı tarihimiz öğretmene değer verilen eşsiz örneklerle doludur. Gururla anlatılagelmektedir. Dışarıda bile görse önünü ilikleyen nesilden, öğretmenini katleden nesle dönüşümü görüyoruz. Nereden nereye geldik? İçinde bulunulan durum sürdürülebilir değildir. Çocuklarımızı geçmişte olduğu gibi, merhametle, vicdanla ve sevgiyle beslemezsek daha çok canımız yanar. Toplum olarak, başarıdan önce insani olmasını; takdir ve teşekkürden önce yardımsever olmasını; sınav kazanmaktan önce haktan, adaletten yana olmasını; milletini, bayrağını, ülkesini, insanını koruma ve sevme meziyetlerini öncelemeliyiz. Asıl yarış ve mücadelenin sınav kazanmak, iyi okulda okumak olmadığını; iyi insan olmak olduğunu yaşatan bir sistem kurmalıyız.” ifadelerini kullandı.

“YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUM”

Son yıllarda sistematik olarak öğretmenin itibarsızlaştırıldığını, değersizleştirildiğini dile getiren Şahin, “Sonuçları da ortadadır. Kaybeden bu güzel yurdumuz, bilimimiz, huzurumuz, barışımız, güvenliğimiz olmaktadır. Sizin çocuklarınızı kendi çocuklarından daha çok gören, iyilikleri için maddi, manevi fedakarlık eden, açsa doyuran üzgünse üzülen, mutluysa sevinen ve buna karşın sürekli örselenen, baskı ve şiddet gören eğitimciler olarak buradan haykırıyoruz. Yeter artık. Etkili, önleyici tedbirler ve caydırıcı yaptırımlar derhal hayata geçirilmelidir. Yetkilileri göreve davet ediyorum. Sadece acımızı paylaşmak, kınamak yetmez. Güvenli bir çalışma ortamı istiyoruz. Bunu da vatan ve görev aşkı ile işimizi daha iyi yapabilmek için istiyoruz. Kaybettirilen itibarımızı, değerimizi istiyoruz.  Anneler, babalar eğitimi eğitimciye bırakın, güvenin. Herkes kendi üstüne düşeni yapsın. Kültürümüzü yozlaştıran, verdiğimiz eğitimi baltalayan televizyon yapımlarına derhal son verilmeli. Sorumluluk makamlarının derhal konusunda ehil insanlara verilerek topyekun bir mücadeleye girişilmeli. Sonra değil hemen. Proje değil, icraat istiyoruz.” diye konuştu. 

Yaşanan bu menfur saldırının son olmasını, tekrarının yaşanmamasını temenni eden Şahin, merhum Necmeddin Kuyucu’ya Allah’tan rahmet, ailesine de sabır diledi.

“ŞİDDETE UĞRUYOR, ÖLDÜRÜLÜYORUZ”

Eğitim-Sen Çerkezköy Temsilcisi Halil Bıyıklı da, “Gebze Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmettin Kuyucu’yu, meslektaşımızı bir öğrencinin bıçaklı saldırısı sonucu kaybettik. Eğitimdeki yanlış politikaların sorumlusu olarak öğretmeni, eğitim ve bilim emekçilerini, mesleki itibarımızı hedef alan söylemler sürdükçe, eğitim ortamlarında nefretin, ötekileştirmenin dili yaygınlaştırıldıkça, hoşgörünün, sevginin, huzurun, barışın dili yok sayıldıkça şiddete uğruyor, öldürülüyoruz. Artık yeter. Acımız sonsuz. Meslektaşımızın ailesinin, sevdiklerinin, öğrencilerinin ve tüm eğitim ve bilim emekçilerinin acısını paylaşıyoruz.” sözlerine yer verdi.

“ÖĞRETMENLERİMİZ ŞİDDETE MARUZ KALDIKÇA, İTİBARSIZLAŞTIRILDIKÇA BU ÜLKENİN YARINLARA YÜRÜMESİ MÜMKÜN OLMAYACAKTIR”

Eğitim İş Çerkezköy Temsilcisi Mehmet Tabak ise “Gün geçmiyor ki okullarımızda çeşitli şekillerde şiddete uğrayan bir öğretmen haberiyle karşılaşmayalım. Yoksulluk sınırının altındaki ücretlerle, son derece zor çalışma koşulları altında hizmet veren kamu çalışanlarının yaşam güvenliklerini sağlamak devletin en önemli görevleri arasındadır. Ancak ne yazık ki, yıllardır yetkililerce hiçbir önlem alınmadığı gibi, her fırsatta öğretmeni değersizleştiren ve hedef gösteren nitelikte açıklamalar yapılmıştır. Öğretmeni toplum önünde itibarsızlaştıran bu tür açıklamalarında da saldırılarda önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Eğitim-İş olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nı göreve davet ediyoruz. Okullarımız güvenli alanlar olmalı, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin can güvenliği mutlaka sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, öğretmenlerimiz şiddete maruz kaldıkça, itibarsızlaştırıldıkça bu ülkenin yarınlara yürümesi mümkün olmayacaktır. Şehit öğretmenimizin ruhu şad olsun, başımız sağ olsun.” ifadelerini kullandı.