© Çerkezköy Ekspres

MEME KANSERİ TEDAVİSİNDE NASIL BESLENMELİ?

​​​​​​​Özel Optimed Hastanesi’nden Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Sinem Kaya meme kanseri ve nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.

Kanserin vücutta hücrelerin kontrolsüz çoğalarak belirli işlevi olan bazı hücreleri yok etmesiyle oluşan bir hastalık olduğunu belirten Kaya, “Kanser, toplumda ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alır. Meme kanserinden korunma, ancak ona neden olan faktörlerin ortaya konması ve bunlardan uzak bir yaşam sürmekle mümkündür.” dedi.

KANSERİN GENEL NEDENLERİ

Kaya, kanserin genel nedenlerini şu şekilde sıraladı: “Toksik kimyasal maddeler; hava kirliliği, sağlıksız içme, yanlış besin seçimi, yanlış besin hazırlama yöntemleri ve kötü beslenme; genetik, radyasyon, hormonlar…”

Meme kanseri artık korkunç bir hastalık olmadığını, önlenebilir ve erken tanı ile iyileştirilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Kaya, “Beslenme şekli; kanser oluşmasında önemli faktörlerden biridir. Beslenme kanser oluşmasına etki ettiği gibi, kanser de kişinin beslenmesini etkilemektedir.” ifadelerine yer verdi.

BESLENMENİN KANSER OLUŞUMDAKİ ROLÜ

Kaya, beslenmenin kanser oluşumundaki rolünü maddelerle sıraladı: “Yetersiz diyet posası, zararlı ve yüksek dozda kullanılan katkı maddeleri, tütün ve alkol, aşırı veya yetersiz beslenme, uygun olmayan pişirme yöntemleri, küf ve toksinler,

KANSER TEDAVİSİ SÜRECİNDE BESLENME ÖNERİLERİ

Kanser tedavisi sürecinde yeterli ve dengeli beslenilmesi gerektiğini kaydeden Kaya, “İdeal vücut ağırlığı korunmalıdır. Yağ ve şeker tüketimi azaltılmalıdır. Yağlı etlerden ve sakatatlardan mümkün oldukça uzak durulmalıdır. Yiyeceklerde pişirme yöntemi olarak; buğulama, haşlama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Aşırı tuz tüketiminden ve turşu, salamura gibi fazla tuzlu yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Kanser önleyici maddelerden olan sebze ve meyveler günde en az 5 porsiyon kadar tüketilmeli ve bunun en az 2 porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler veya portakal, mandalina gibi turunçgiller veya domates olmalıdır. Kabuklu yenilebilen meyveler bol su ile yıkanarak kabuğu ile birlikte tüketilmelidir. Ateşe doğrudan temas eden, çok yüksek sıcaklıkta pişirilen ve tütsülenmiş besinler tüketilmemelidir. Haftada en az 2 porsiyon kuru baklagil (kuru fasulye, nohut, mercimek vb.) tüketilmelidir. Kuru baklagillerin haşlama suları dökülmemelidir. Besinlerin saklama koşullarına dikkat edilmelidir. Alkol ve sigara tüketilmemeli, sigara içilen ortamlarda bulunulmamalıdır. Her gün en az 30 dakika egzersiz veya haftada en az 3-5 kez, 30-60 dakika süren orta şiddetli egzersiz yapılması (yüzme, bisiklet vb.) ve bu egzersizler yaşam boyu sürdürülmelidir. Selenyum ve E vitamininden zengin, kanserden koruyucu olan posalı besinlerin (kepekli ekmek, çavdar ekmeği, yulaf ekmeği, bulgur, yarma vs.)tüketilmesine özen gösterilmelidir.” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER