ORUÇ KALP SAĞLIĞINA FAYDALI
SAĞLIKOruç sırasında gerçekleşen uzamış açlık periyodu ile özellikle sindirim sistemi ve metabolizmada önemli değişiklikler gerçekleştiğini belirten Özel Reyap Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Aydın, orucun kalbe olan faydaları hakkında bilgiler verdi.
Ramazan’da kan yağlarında ve kolesterol düzeylerinde olumlu düzelmeler izlendiğini kaydeden Aydın, “Bu bulgular sağlıklı kişilerde oruç tutmanın kalp sağlığına olumlu katkılarının olduğunu göstermektedir. Oruç tutanlarda damar sertliğinin daha az olduğu, insülin duyarlılığının arttığı, oruç sayesinde kalp damar sistemindeki pıhtılaşma mekanizmalarına olumlu etkilerde bulunduğu bilinmektedir.” dedi.
NELERE DİKKAT ETMELİ
Prof. Dr. Mustafa Aydın, orucun kalp sağlığı üzerine etkisi hakkında şu bilgileri aktardı:
“Bununla birlikte yapılan bazı yanlış uygulamalar sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. İftar ve sahurda aşırı ve tuzlu gıda tüketimi kalp yetersizliğinde kötüleşme, hipertansiyonu olan hastalarda tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Sahura kalkmadan oruç tutmak veya iftarda aşırı gıda alımı sindirim sorunlarına yol açmakla kalmayıp kilo alımına dahi katkıda bulunabilir. Ağır yemeklerden ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden kaçınmalıdır. Orucu açtıktan sonra şekerli gıdalardan, yağdan zengin yemeklerden uzak durulmalıdır. Aşırı ve hızlı yemek mide ve sindirim sisteminde kan akımını artırır. Bu durum kalp yetmezliği olan hastalarda ek yüklenmeye neden olabilir. İleri kalp yetersizliği olanlarda şikayetleri artmasına neden olabilir. Gündüz içilmeyen sigaranın iftar sonrası yoğun içilesi koroner dolaşımın olumsuz etkilenmesine neden olur. Sigaranın bırakılması veya azaltılması alınacak en etkili önlem olacaktır. İftar sırasında sıvı gıdalarla başlangıç yapıp bir süre ara verilesi dolaşım ve sindirim sistemine ek yük bindirilmesine engel olacaktır. İftar sonrasında düzenli yürüyüşler sindirim sorunlarına engel olur ve dolaşımın düzelmesine katkı verir. Uzun açlık süresi nedeniyle iftar ile sahur arasında yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Sahur mutlaka yapılmalı ve sıvı ve lifli gıda ağırlıklı olması uzamış açlık döneminde tokluk hissi verecek ve sıvı açığı oluşmasına engel olacaktır.
KİMLER ORUÇ TUTABİLİR
Kalp krizi geçirenler, koroner damarlarına stent takılmış olan kişiler, açık kalp ameliyatı olanlar ve sürekli ilaç kullanması gereken hastaların oruç tutmasındaki karar hastalığın ciddiyet derecesine göre doktor kontrolüne göre verilmelidir. Oruç tutmayı düşünen hastalar doktoruna danışarak karar vermelidir. İleri derecede kalp yetersizliği olanlar, insülin bağımlı şeker hastaları ve düzensiz kan basıncı olan kişilerin oruç tutmasının sakıncalı olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Tedavi ile kontrol altında olan çok ilaç kullanmasına gerek olmayan veya baypas sonrası sağlığına kavuşan hastaların oruç tutmasına engel bir durum yoktur.
DÜZENLİ KONTROL AKSATILMAMALI
Koroner kalp hastalığı tanısı almış, hipertansiyon, kalp yetmezliği tanısı almış hastalar doktorlarıyla görüşerek, düzenli ilaç kullanıp önerilere ve yeme–içme düzenine uyarak sağlıklı bir şekilde ibadetlerini yapabilirler. Oruç tutan hastaların ilaç aksatması hastalığın kötüleşmesine neden olabilir. Bu nedenle Ramazan ayında ilaç alım düzeninde ayarlamalar yapılmalıdır. Günde tek doz ilaç kullanan hastaların ilaç dozunun sahur veya iftara kaydırılması gerekebilir. Önemli olan ilacın her gün aynı saatte alınmasıdır. Ritim bozukluğu veya kapak hastalığı nedeniyle kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar ilaç düzeni konusunda doktorlarına danışmalıdır.
ORUÇ TUTMAK KİMLER İÇİN SAKINCALI?
*Koroner baypas operasyonunun üzerinden iki aydan az süre geçmiş olanlar,
*Ciddi kapak hastalığı,
*Kontrolsüz ve dirençli hipertansiyon
*İnsülin bağımlı diyabet hastalarının oruç tutmaları önerilmemektedir.
Özellikle hava sıcaklığının yüksek olduğu günlerde ve uzun açlık sürelerinde; kalp yetmezliği olan bir kişide su, tuz ve potasyum düzeylerinde dalgalanmalara neden olabilir. Tedavi için verilen idrar söktürücüler ile sıvı kaybı birleşirse ciddi su ve mineral kaybına bağlı tansiyon düşmesi, bayılma, şuur değişikliği, zeminde böbrek problemi varsa bu durumun kötüleşmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle sağlık durumu kırılgan bireylerde bu konulara dikkat edilmelidir.”
İlginizi Çekebilir