© Çerkezköy Ekspres

SAADET PARTİSİ BAŞKAN ADAYI KAYA: TEK YÖN UYGULAMASINI DOĞRU BULUYORUM

​​​​​​​Gazeteniz Çerkezköy Ekspres’in 31 Mart Yerel Seçimleri söyleşilerinin ilk konuğu Saadet Partisi Çerkezköy Belediye Başkan Adayı Erol Kaya oldu. Projeleri hakkında bilgiler veren Kaya, seçilmesi halinde imkânlar dâhilinde Çerkezköy’e bedava internet hizmeti vereceklerini belirtti.

Çerkezköy Belediye Başkanı olarak seçilmesi halinde neler yapacağını anlatan Kaya, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın 5 yılını ve AK Parti Çerkezköy Belediye Başkan Adayı Süleyman Kozuva’yı değerlendirdi. Çerkezköy Belediye Başkanı olarak seçileceğinden emin olduğunu ifade eden Kaya, Başkan Akay döneminde Atatürk ve Öztrak Caddesi’nde başlatılan tek yön trafik uygulamasını doğru bulduğunu aktardı. İşte Saadet Partisi Çerkezköy Belediye Başkan Adayı Erol Kaya ile yaptığımız o söyleşi…

Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz, Erol Kaya kimdir?

Erol Kaya: 1969 yılında, Erzurum’un İspir ilçesinde dünyaya geldim. İlkokulu Erzurum’da, ortaokul ve liseyi İstanbul Bakırköy İmam Hatip Lisesi’nde, üniversiteyi Mısır Kahire’de El-Ezher Üniversitesi’nde İslam Okulu Bölümü’nü okudum. Üniversite sonrası Almanya’da 1998 yılına kadar çeşitli kategorilerde hizmet eden bir arkadaşınızım. 2000 yılında Çerkezköy’e ticari hayata başlamak üzere geldim. Kendi iş yerinde halen ticari hayatım devam ediyor. Çerkezköy’e hizmet etmek için de, bu seçimde geçtiğimiz dönem olduğu gibi bu dönem de partimizin teveccühü neticesinde Saadet Partisi Çerkezköy Belediye Başkan Adayı olarak, 31 Mart’ta da bu seçimi mutlaka kazanacak bir adam olarak belediye başkanlığına talip oldum.

Ne zamandan beri Saadet Partisi’ndensiniz?

E.K: Biz lise yıllarında Anadolu Gençlik Derneği öncesi Milli Gençlik Vakfı kuruluşu itibariyle derneklerde çeşitli görevler alan, daha sonra Refah Partisi’nde siyasi çalışmalara başlayan, Fazilet’le devam eden, Saadet Partisiyle de 2000 yılından beri Çerkezköy’ümüzde hizmete devam eden bir kardeşinizim.

GÖREVİ DEVRALACAĞIMIZA İNANCIMIZ SONSUZ

31 Mart Yerel Seçimlerinde Çerkezköy Belediye Başkanı olarak seçilebileceğinize inanıyor musunuz?

E.K: Yüzde 99 belediyede bu görevi devralacağımıza inancımız var. Halka güvendiğimiz kadar, bizim en büyük inancımız Allah’ın bize takdir etmesi neticesinde olacağına inanan, kaderi inanca çok bağlı olan, İslami hassasiyeti çok olan bir partiyiz. Mevla bu hayatta bize bu başkanlığı nasip etti ve yazdıysa biz bunun mutlaka olacağına inanıyoruz. Milletimizin teveccühü neticesinde de 31 Mart akşamı belediye başkanlığını iktidarda olan arkadaşlardan alacağımıza kesin inanıyoruz.

O zaman bu kadar inanıyorsanız, Çerkezköy için elle tutulur projeleriniz de vardır. Var mı Çerkezköy için altına sizin imzanızı atabileceğimiz ve herkesin ‘muhteşem’ diyebileceği bir projeniz?

E.K: Çerkezköy’de gördüğümüz en büyük problemlerden bir tanesi şuanda, bütün halkın, yani diğer siyasi kuruluşlara mensup olan vatandaşların, Türkiye’nin her tarafından göç eden, kutuplaşma-kamplaşmanın olmadığı, bütün milleti kucaklayan, 10 mahallesi olan Çerkezköy’ün her mahallesine Atatürk Caddesi’nde yapılan hizmetleri götürme noktasında adil davranacağımıza ve oralarda da markalaşacağımıza inanan bir partiyiz. Mutlaka bunu yapacağımıza inanıyoruz.

Yani en büyük problem bu mu?

E.K: Bu en büyük problemlerden bir tanesi, trafik sorununun halen daha net bir çözüme kavuşamadığı inancındayız. Yapacağımız çalışmalarla trafiği rahatlatacak, her gün trafiğe çıkan arabaların fazlalaşmasından dolayı mütevellit mahallelerde, sokak aralarında dahi park sorunu yaşayan bir Çerkezköy haline geldik. O sorunu çözme noktasında büyük gayretler sarf edeceğimize inanıyoruz. Park sorunu büyük bir problem. Mesela Atatürk Caddesi’nin tek yönlü şeritler haline getirilmesi neticesinde çift taraflı arabaların park edilmesinin bir problem olduğunu gördük.

Tek yön uygulamasını destekliyor musunuz?

E.K: Tek yön uygulamasını iyi olduğunu görüyoruz fakat sıkıntıların çift taraflı arabaların park etmesi neticesinde trafiğin daha fazla karıştığını görüyoruz. Tek yönde iki tarafta park etme yerine, park yerlerinin açılması neticesinde bu esnaf arkadaşlarının arabalarını çok cüzi rakamlarla, yani rakamı yüksek tutmadan, belediyenin de imkanlarını zayi etmeden, yapılan harcamaları bir nebze vatandaşın, yani oraya katkı sağlayacak ölçüde değerlendirmesi neticesinde çeşitli mahalle aralarında park yerlerinin oluşturulması neticesinde park sorununu çözeceğimize inanıyoruz.

Yani eğer siz başkan olursanız tek yön uygulamasına devam edeceksiniz değil mi?

E.K: Evet, devam edeceğiz ama arabaların çift yönlü-sağlı sollu park etmesi neticesinde aradan giden arabaların hem yayada sıkıntı çıkarması, hem de arabaların trafikte akış hızını engellediği görüşündeyiz. Bunu önlemek için mahalle aralarında belediyeye ait, kamuya ait yerlerin park haline döndürülmesi, buralarda vatandaşların arabalarını emin, güvenli bir şekilde park edebilme imkanına sahip olacaklar.

Şimdi diğer başkan adayları Vahap Akay ile Süleyman Kozuva’nın da meydan otopark projeleri var. Sizin de böyle bir düşünceniz var mı?

E.K: Meydan otoparkı düşünüyoruz, daha önceki belediye başkanının (Ali Ertem) yaptığı gibi otopark yapacağız. Fakat yağmur yağdığında içine su dolacak, arabaların park edilemeyeceği bir park sistemi yapmayacağız. Yani daha önce yapılan otopark sisteminde otopark yapmayı düşünmüyoruz. yağmur yağdığında adam koşup arabasını bir an önce içerisi su dolmasın, arabası zayi olmasın, hasar görmesin diye arabasına koşan bir park sistemi yapmayacağız. Fizibiliteyi güzel yapıp, yerinde tespitler neticesinde daha modern, daha güzel, insanların daha iyi hizmet alabileceği mahalle içerilerinde-aralarında bu konjonktüre uygun yerlerin tespit edilip parkların yapılmasından yanayız.

Bize Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın 5 yılını değerlendirir misiniz?

E.K: Yani belediye olarak yapabilecekleri hizmetleri yaptılar kanaatindeyim. Ama biz gelirsek daha iyi, kaliteli hizmet yapacağımıza inanıyoruz.

Keşke şunu yapmasaydı dediğiniz bir yatırımı, girişimi veya hareketi var mı?

E.K: Daha çok gördüğümüz şeylerden bir tanesi, park ve bahçelerde daha fazla yatırımın olduğunu, park ve bahçelere daha fazla yöneldiklerini, mahallelerin biraz daha ihmal edildiğinin kanaatindeyiz. Mahallelere biraz daha fazla yatırım yapılabilirdi.

Mesela mahallelere nasıl yatırımlar yapılmalıydı?

E.K: Yani altyapısıyla, yoluyla, çevresiyle, güzelleştirilmesiyle, kaldırımlarının yapılmasıyla daha farklı hizmetler yapılabilirdi.

Peki, AK pati Belediye Başkan Adayı Süleyman Kozuva’yı nasıl bilirsiniz? Sizce başarılı bir siyasetçi olabilir mi?

E.K: Başarılı olacaklarını iddia ediyorlar. Her siyasi kuruluş kendi kanaatince başarılı olmak için yola çıkıyor. O arkadaşlara da başarılar diliyorum. Şahsi olarak herhangi bir şeyimiz olmadı. Daha önce ticari alışverişlerimiz olmuştur.

Çerkezköy’de hedefiniz yüzde kaç oy?

E.K: Hedefi büyük tutuyoruz. Bizim bir davamız var. Yani biz Milli Görüş zihniyetinden gelen bir partiyiz. Erbakan Hoca her seçime çıkarken “Galip biziz” diye bir tabiri vardı. Bir oy dahi alsak “biz galibiz” diye o inanışla yola çıkan bir partiyiz. Çerkezköy’de bizim alacağımız oy itibariyle sayı nispetinde bir değerlendirme yapmak doğru olmaz ama alacağımız her oyun kıymetli olduğuna, verdikleri oyun heba olmadığına, arkadaşların oy verirken de gönül rahatlığıyla gelecek seçimde Saadet Partisi’ne aday olan Erol Kaya’yı başkan olunca iyi hizmet yapacağı inancıyla sandık başına giden vatandaşlarımızın teveccühünün aksi, yanlış bir teveccühe yönelmediği inancına sahip olduklarından dolayı biz seçimde kazansak da kazanmasak da galip olarak çıktığımız inancına sahibiz. Ama bu seçimi kazanacağımıza eminiz. Alacağımız rakamın çok yüksek olacağına inanıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde “Allah oy vermeye gidenlerin kalplerini çeviremez mi?” şeklinde bir açıklamanız oldu. Sizce bu doğru bir açıklama mıydı? Yani bu açıklama sizin Allah nezdinde doğru yol, diğerlerinin yanlış yol olduğu anlamını taşımıyor mu?

E.K: Bizce, inanç olarak doğru. Allah dilediği her şeyi yapar. Siyasette belki farklı inanışa sahip olan arkadaşlar değerlendirmeyi yanlış yapabilirler. Bu insanların biraz kendi inanç özelliklerine ait bir şey de, biz kadere inanan, imani noktada hiç tereddüt olmadan Allah’ın yeryüzünün sahibi olduğuna inanan insanlarız. Allah dilemediği müddetçe yeryüzünde hiçbir şeyin hareket etmediği kanaatine sahibiz. Allah dilediyse, dilediği zaman dilediği insanları yüksekte tutabilir. Yukarılara çıkartabilir. Sonra isterse dilediği yerden aşağıya indirmesine sahiptir. Yönetim olarak Allah’ın böyle bir takdir hakkı vardır. Onun takdir edeceği neticenin de bizim hakkımızda eğer böyle bir takdirde bulunulduysa bunun kimsenin değiştiremeyeceğini inanıyoruz. Allah dilerse biz başkanız. Dilemezse siyaseten ne kadar çalışırsan çalış, ne yapmak isterseniz isteyin, tabiri caizse ağzınızla kuş tutsanız dahi Mevla dilemediği müddetçe hiçbir yere gelme şansınız olmaz. Siyaseten bu yanlış olmaz. Biz bunu değerlendirme yaparken, biz her şeyimizi, çalışmalarımızı bıraktık, direkt Allah’a güveniyoruz, Allah isterse bizi başkan yapar mantığıyla yürümüyoruz. Biz yola çıktık. Saadet Partisi’nin Türkiye’deki temel görüşlerinden bir tanesi bu; biz yola çıkarız, sefere koyuluruz, seferin gerekleri ne ise, yol hazırlıklarımızı yaparız, yola çıkarız, zaferin-neticenin Allah tarafından verildiğine inanırız. Seferin şartlarını yerine getirdiğimizde zaferi de mutlaka Allah tarafından verileceğine inandığımızdan dolayı biz sefere çıktık. Yolumuza koyulduk. Yani sizin dediğiniz gibi bir yanlış anlaşılma olmasın. Siyasi kuruluşların hepsi Türkiye’de yönetmek için yola çıkarlar. O arkadaşlar da her konuşmalarının sonunda Allah dilerse bizi seçer diye düşünüyorlar ve kullanıyorlar. Siyasi argüman kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun kullanırken, konuşurken, birisiyle muhabbet ederken, ayrılırken muhabbet neticesinde “Allah bizim hakkımızda hayırlıysa nasip etsin” şeklinde temennide bulunması, onun da kader inancına göre Allah’ın takdir etmesine inanan arkadaş olarak biliyorum. Yani onların dinle alakaları yok demek yanlış olur. Herkes dindardır, bu topluluk Müslümandır. Yüzde 99’ü Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz. O arkadaşların düşünce yapısının da aynı yönde olduğuna inanıyoruz.

Sizce Çerkezköy’ün eğitim durumu nasıl?

E.K: Çerkezköy’ün eğitim seviyesi şu; Çerkezköy’ün kozmopolit bir yapısı var. Yani Türkiye’nin her tarafından çok fazla göç alan bir coğrafyayız. Anadolu’dan gelen insanların en çok buraya göç etmelerinin sebeplerinden birisi iş-aş problemi. Yani gelen arkadaşlar eğitimden daha fazla düşündükleri geçinebilecekleri iş imkanlarının oluşması. Oralarda çalışacaklar, kazanacaklar, evlerini, karınlarını doyuracaklar. Mantık bu olunca, eğitim seviyesi Çerkezköy’de biraz daha aşağılarda olduğu kanaatindeyiz. Sanayinin bol olması noktasında da çok da eğitimin önemli olduğunu düşünen aile sayısının çok fazla olmadığına inanıyoruz. Belediye olarak toplum bilinçlendirilmeli, sosyal adalet sistemi içerisinde onları bu konuda aydınlatıp çocukların daha iyi geleceklerinin temin edilmesi için mutlaka üniversiteye gidecek mantıkta ailelere telkinde bulunulmalı. Okuyan neslin sayısının artmasıyla daha fazla kazancın elde edileceği mantığını insanlara yerleştirmek gerektiğine inanıyoruz. Sanayinin olması neticesinde insanlar lise bitince “Mutlaka iş bulacaklar” inancına sahip olmalarından dolayı fazla da ileri gidilmeyen ve eğitim sisteminde dereceye az girebilen çocukların bulunduğu bir kentte yaşadığımızı ifade etmek istiyorum.

“İNTERNETİ BEDAVA VERECEĞİZ”

Teknoloji ile ilgili bir yatırımınız olacak mı?

E.K: Belediye olarak seçilirsek çok farklı düşüncelerimiz var. Yani bilgisayar çağında yaşıyoruz. Bilgisayarı daha iyi kullanacak teknoloji üretimiyle insanların daha fazla içli-dışlı olabileceği bir kurs sistemi geliştirmeyi istiyoruz. Sonra internettin çokça yaygın olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Vatandaşlar internetten muzdaripler. İnternetin çekmediği yerler var. Halen bazı mahallelerde internetin erişilemediği bazı noktalar var. Bunları da o interneti sağlayan şirketlerle koordineli çalışarak internetin her tarafa yaygınlaştığı, hatta imkanlar müsaade ediyorsa Çerkezköy’de interneti bütün vatandaşlara bedava vereceğimizi bir anlaşma neticesinde, herkesin istifade edebileceği bir ortamın olmasını düşünüyoruz ve söz veriyoruz.

Son olarak ekleyeceğiniz bir sözünüz var mı?

E.K: Bu seçimin Çerkezköy’e, Çerkezköy’de yaşayan bütün vatandaşlara, hemşerilerimize, Türkiye’nin neresinden olursa olsun buraya göç eden ailelerin hepsinin bir çocuğu olduğumuzu, onlarla kucaklaşmak istediğimizi, onlarla kardeş olduğumuzu ilan ettiğimizi, bütün siyasi görüşleri, kim olursa olsun herkesle barış içerisinde, kardeşlik duyguları içerisinde bir seçime gireceğimizi, kamplaşmanın, kutuplaşmanın bu memlekete hiçbir fayda etmeyeceğine inanıyoruz. Bu seçimlerin ülkemize ve Çerkezköy’e hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Adil olacak, dürüst olacak, hakkaniyet ölçülerine dikkat edecek, yapacağı her harcamanın bu milletin parası olduğu bilincine sahip olacak, yaptığı harcamalarda tasarrufa dikkat edecek, rantı göz önünde bulundurmadan halka hizmet edecek bir arkadaşın, özellikle ve öncelikle benim belediye başkanı olmam temennisindeyim. Ama biz olamazsak da diğer arkadaşların da bu hassasiyet içerisinde belediye başkanı olmalarını temenni ediyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER