© Çerkezköy Ekspres

SABRİ ASBAŞ, UĞUR EREM’E CEVAP VERDİ: “EŞEĞİN CANI YANDIĞI ZAMAN ATI GEÇERMİŞ”

​​​​​​​Sabri Asbaş ile Uğur Erem’in arasındaki Çerkezköy 1911 Doğanspor tartışması gitgide kızışıyor. Asbaş’ın, eski Kulüp Başkanı Uğur Erem’in görevi bıraktıktan sonra yetkisi olmadığı halde kulüp parasını çektiğini ifade etmesiyle başlayan tartışma, Erem’in çekilen paraların kulüp borçlarına gittiğini söylemesiyle devam etti.

Son olarak yine basın açıklaması yapan Sabri Asbaş, konuyu yargıya taşıyacağını ifade etti. Seçimden önce açıklama yaptığına dair gelen eleştirilere de cevap veren Asbaş, Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyesi olduğunu ve kartları açık oynadığını ifade etti. Çerkezköy Belediye Başkan Adayı Süleyman Kozuva’yı maça kendisinin çağırmadığını belirten Asbaş, “Sporla siyaseti kimse karıştırmasın” dedi.

Uğur Erem’in açıklamalarını talihsizlik olarak gördüğünü kaydeden Asbaş, “Kendisini esefle kınıyorum. Böyle kulüp yönetilmez demiş. Böyle kulüp nasıl yönetilir, maddi imkanları olduğu halde geçen yıl kendileri hazır para ile bir senede dayanamadı. Kapı kapı gezdik diyor. Onları geçecek. O paraların nereden geldiğini biliyoruz. Hepsinin kayıtları karar defterinde var. Benim kişiliğimle şahsımla kim olduğunu yazmış. Sabri Asbaş 3. Ligden Profilo’dan alındığı günden bugüne yöneticilik yapıyorum. TFF’nin sitesine girer sorar. Çerkezköy camiasına sorar. Sporla ilgilenen herkese sorar. Ben kendimi hiçbir zaman kendimi ön plana çıkarmam ve kişiliğim de bellidir. Gayrimenkulü, param pulum bellidir. Kim olduğumu öğrenmek istiyorsa, kendi yönettikleri belediyede hala kendilerine kazandılar. Hala gider emlak servisinden Remzi Asbaş ve Sabri asbaş adına gayrimenkul ve gelirlerine bakar. Sonra yazar.” dedi. 

“BU KULÜBÜN ÜYESİ OLAN HERKES BU KULÜPTEN HESAP SORABİLİR”

“Sen geçen sene Kulüp Başkanı Uğur Erem olarak kaç para harcadın?” şeklinde soru soran Asbaş, “Sana soruyorum. En temel hakkımı soruyorum. Senin haddine ya da hakkın da yoktur. Bu kulübün üyesi olan herkes bu kulüpten hesap sorabilir. Sorma yetkisine de haizdir. Kimsenin babasının çiftliği değildir demiştir. Kardeşim ve bazı arkadaşlarımla para harcayacağım, sen kalkıp kimsenin babasının çiftliği değildir diyeceksin. Bir eğitim camiasından yetişmiş bir kişiye yakışmayacak sözler sarf ediyor. Kendisini esefle kınıyorum.” diye konuştu. 

“TUTANAKLAR NİÇİN KARAR DEFTERİNDE YOK?”

Kulüp başkanının kim olduğunun belli olduğunu belirten Asbaş, “Biz 7 Mayıs 2018’de alınan karar gereği kongre yaptık. Oy çokluğu sağlanamamış. 14 Mayıs 2018’de divan başkanına sunduğum liste buradadır ve imzalarda vardır. Divan başkanına verdiğim önerge budur. Yönetimi 20 asil 20 yedek üyeye çıkardık. Divan başkanının tutanağı vardır. Oy birliği ile benim listem kabul edilmiştir. Bu kongre tutanakları karar defterinde nerededir. Direkt olarak 20 Mayıs 2018 yazıyor. Bunu oldubittiye getirdiler. Uğur Erem’in 2017-7 alınan 11 Temmuz 2017 tarihi ile bankadan tek yetkili Uğur Erem’e yönetim verdi. Beni kaleye almadınız, 20 Mayıs 2018’de görev dağılımı yaptınız. Uğur Erem olarak yönetimde yoksun. Para çekme yetkin var mıdır yok mudur? Yönetmelik gereği dernekler kanununa göre suç olduğunu söylediler. Neden bizim yaptığımız kongre tutanakları 14 Mayıs 2018’de yapılan tutanaklar niçin karar defterinde yok?” dedi.

“KASASI BOŞ OLDUĞU İÇİN DESTEK VERMEDİ”

Başkanlıkla işi olmadığını belirten Asbaş, “Çerkezköy’ün köklü kulübü var. Biz Doğanspor’u lige başlaması için katılım parasını yatırdık. O anda bir iki kulüpten teklif geldi. Biz de para peşinde değiliz. Birleşme kararı alındı. İki kulüp olmaz dedik. Belediye başkanına gittik, hem Doğanspor, hem 1911 Çerkezköy Doğanspor olmaz. Bu şekilde destek vermem dedi. O gün birlikte konuştuğum arkadaşlarımız da şahittir. Biz Doğanspor olarak maçlara çıkmıyoruz, maçları 3-0 hükmen mağlup kapattı. Yakıştı mı, yakışmadı. Birleşmezsen kulübü kapatacağını söyledi. İsmini ne koyarsanız koyun birleşin her türlü desteği vereceğim dedi. Ama vermedi. Belediye başkanımız da kendisinin kasası boş olduğu için takıma destek veremedi. Bu sene kamp parası, malzeme parası, yemek kesildi. Buradaki yetkisi 14 Mayıs 2018 itibariyle yetkisi bitmiştir. Necmettin Çınar döneminde paraları çekmiş. Bir yıl önce bu kulübü benden kurtarın demiştir. Kendisine telefon açtım. Beraber açıklama yapacaktık. Benim telefonumu meşgule aldı. Telefonlarımı bile cevap vermiyor.” ifadelerini kullandı.  

“YÖNETİCİ CEBİNDEN PARA HARCAYACAK”

Kulüp üyesi vasfıyla eleştirdiğini hatırlatan Asbaş, “Ben yetki almışım. Kazım Asbaş’tan yetki aldım. Kardeşimden aldığım yetkiyle eleştiriyorum. Her üye bu kulüpten hesap sorabilir. Para nereden geldi, nereye gitti sorabiliriz. Her üye buradan hesap sorabilir, sormak zorundadır. Dört yıl bu kulüp desteklendi, maddi kaynak sağlandı. Bu yıl neden sağlanmadı. Uğur Erem kaç yıl nerede top oynamış, yöneticilik yaptığını bana söylesin. Yönetici cebinden para harcayacak. Sayın hocam siz kaç yılında Çerkezköy’e geldiniz, kaç yılından beri öğretmenlik yapıyorsunuz, kaç yıl yöneticilik yaptınız, istasyonda biz köy maçları yaparken beygir arabalarıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde arkadaşlarla maç oynarken sen neredeydin? Çorlu’ya gidip zor koşullarda malzemesini kendimiz temin ettiğimiz, futbol takımı kurduğumuz günlerde neredeydin? Başarıları soruyor bana; 1981 yılında ben tek başıma resmi federe kulüp kurdum. Sarı lacivert Fenerbahçeliyim ben, sarı lacivert Gençlerbirliği futbol takımı kurdum. Sayın Mehmet Uzun, mahalle arkadaşım benim İstasyon’dan. Mahalle arkadaşımız olduğu için Kemal Sağır, o da mahalle arkadaşım. Sanayi girişindeki yağ fabrikasını bilir mi Sayın Hocam. Onun karşısında, caminin yanında, şuan çay içtiği yer var, orada top oynadığımız günleri bilir mi bu arkadaşımız? Bunları söylesin bana.” şeklinde sorular yöneltti.  

“ÇERKEZKÖY’ÜN ŞEREFİNİ VE HAYSİYETİNİ KAZANMAK İÇİN ÇERKEZKÖY’DE KAYMAKAMLIK KUPASINA TAKIM HAZIRLADIM”

“Bizim başarı öykümüzü anlatmaya kalkıyor.” diyen Asbaş, “Bizim başarı öykümüz meydanda arkadaşlar. Benim Çerkezköy’de kimsenin yapmadığını Sayın Sadık Gürsoy, Sayın Adil Akay, Sayın Mustafa Zümbül, Sayın Mustafa Küçük, Sayın Selahattin Turlin, Sayın Mesut Bektaş bilirler. Türkiye’de belirli yerlerde herkes takım olarak geliyordu ben Sabri Asbaş olarak tek başıma burada… Sayın Hocam burada Kaymakamlık Kupası’nın oynandığından haberi var mı, biliyor mu? Ben tek başıma Çerkezköy’de Kaymakamlık Kupası maçlarını oynatmak için, Çerkezköy’ün şerefini ve haysiyetini kazanmak için Çerkezköy’de Kaymakamlık kupasına takım hazırladım. Bunlardan haberi var mı?” dedi. 

“BENİM BAŞARI ÖYKÜMÜ KİMSENİN ELEŞTİRMEYE HAKKI VE HADDİ YOKTUR”

Doğanspor’u kimin tekrar meydana çıkarttığını soran Asbaş, “Bir ceza parası vardı, kim ödedi? Ve 4 yılda Doğanspor kulübünü Süper Amatöre kim çıkarttı? Sabri Asbaş ve Kazım Asbaş mı çıkarttı yoksa Uğur Erem mi çıkarttı? Soruyorum sadece ben, cevap versin kendisi. İstasyon’da biz zor koşullarda kendi babamızın, benim babam 1957 yılında dükkân sahibiydi; dolayısıyla biz oradan kovalara doldurduğumuz gazozları satıp mahalle maçları yapıyorduk. O zamanlar kimsede forma ve ayakkabı yok, malzeme yok. Ben herkese malzeme temin ediyordum. Dolayısıyla benim başarı öykümü kimsenin eleştirmeye hakkı ve haddi yoktur. Bunu net söylüyorum. Kalkmış, ‘bölücülük yapıyorlar’ diye bir cümle kurmuş. Bunu esefle kınıyorum.” şeklinde konuştu.  

“ÖYLE BİR YAZI BANA GÖRE DE YANLIŞ”

“Uğur Erem’in de dikkat çektiği otobüsün arkasında ‘Siz yokken biz vardık’ şeklinde yazı var mı, bunu neye istinaden yazdınız?” şeklindeki soruyu cevaplayan Asbaş, “Evet duruyor ama ben yazmadım. O yazıdan haberim yok. Bilmediğim şeyi konuşmam. Öyle bir yazı bana göre de yanlış. Ama madem o yazıya istinaden öyle konuşuyorsa peki o zaman 1911 Çerkezköy Doğanspor diye niye bu takım bu lige katıldı? Ben de ona soruyorum. Şimdi burada Doğanspor’un ismi de geçiyor, 1911’in ismi de geçiyor. Skorboard tabelası da duruyor. Şarj almıyor yani arızalı.” dedi.   

“BEN KOLAY KOLAY KÜFRETMEM”

Yine Uğur Erem’in Asbaş’ın küfür ettiğine dair söylemlerinin hatırlatılması üzerine Asbaş, “Ben kolay kolay küfretmem. Giderim otururum adam gibi, gelen misafirlerime ‘hoş geldin’ derim. Ve arkadaşların hal hatırını sorarım. Protokol masasında otururum. Bir büyük olarak ve bu kulübün bir üyesi olarak. Ben kulüp başkanı olmuşum, olmamışım önemli değil. Beni eleştireceğine desin ki, ‘Sabri Asbaş sen kaç para harcadın’, onu sor bana. Aktaş Güler, kaç para harcadın? İlhan Tural kaç para harcadın? Onu sor bana, onu.” dedi.  

“BEN GİTTİM İÇERİDE AFEDERSİN KIÇLARINDAN ÇIKARDIKLARI DONLARI TOPLADIM”

Geçen sene Uğur Erem’in başarısını ben tebrik ettiğine dikkat çeken Sabri Asbaş, “Ben öyle bir spor adamıyım. ‘Sabri ağabey bizi tebrik etmedi dahi, sıkıldım bu işten’ dedi. Bir sene dayanamadın mı arkadaş, ben 24 senedir dayanıyorum. Bunu söylerken neye göre dayanıyorum; Allah’ıma şükürler olsun dedemden, babamdan, annemden, amcamdan, kendimden… Yıllarca ben esnaflık yapmışım, ticaret yapmışım, birikimim var. Ben sporu seviyorum, spora da her zaman para harcarım. Her zaman da harcayacağım. Yönetici olayım veya olmayayım… Benim daha önceki açıklamamda ‘yeter ki başarı gelsin, ben bu kulüpte malzemecilik yaparım’ dedim. Doğanspor şampiyon olduğu zaman ben gittim içeride afedersin kıçlarından çıkardıkları donları topladım, çorapları topladım. Ben öyle bir spor adamıyım. Öyle kendimi yetiştirmiş bir insanım. Bana kimse uzaktan gazel okumasın. Ben hazır parayla da hiçbir zaman yöneticilik yapmadım. Ben kendisini davet ettim, niye gelmedi buraya. Benim telefonumu meşgule atıyor, gel burada beraber tartışalım, beraber soralım bu soruları. Sen sor ben cevap vereyim. Uzaktan gazel okumakla olmaz. O paranın akıbetini soruyor, yahu arkadaş senin 14 Mayıs itibariyle yetkin bitmiş. Necmettin Çınar bu soruyu bana sorsa, ben cevap veririm. Ve Necmettin Çınar’ın 21 Mayıs 2018’de bitmiş. Ondan sonra 12 Temmuz 2018’de tekrar karar alınmış.” ifadelerine yer verdi.  

“YAKUP’A SORUYORUM, BENİM BİR ŞEYDEN HABERİM YOK DİYOR”

“Uğur Erem, çekilen paranın sizin kulübü borçlu devralmayacağınızı söylediği için yöneticilik yaptığı zamandan ‘gelir’ olarak kaydettiği paralarla borçları kapatacağını size söylemiş. Siz de kabul etmişsiniz. Yani o parayı, borçları kapatmak için çektiğini söylüyor. Siz de tamam demişsiniz.” şeklindeki hatırlatma üzerine, Asbaş, “Güzel konuşuyorsunuz. Şimdi onun para çekme yetkisi var mı? Gösterin bana şuradaki karar defterinde. Para çekme yetkisi 14 Mayıs 2018 tarihinde kayyum atanmasın diye kongre

yaptık mı, yaptık. Kongre tutanakları burada mı, burada. Bunu karar defterine geçirmedin, eyvallah. Geçirmedin mi, geçirmedin. Peki, direk Necmettin Çınar’a geçelim. Necmettin Çınar zamanında senin yeti belgeni göster bana. Tamam beni kale almadın, beni ‘adam’ sıfatına koymadın kabul ediyorum, 20 Mayıs tarihinde sen direk Necmettin Çınar’ı haberi olmadan kulüp başkanı yaptın. Verdikten sonra burada yönetim kurulu üyeliği var mı, yok. Burada para çekmekle ilgili herhangi bir karar var mı, yok. Peki bu tarihten sonra para çekme yetkisi var mı, yok. Burada para çekme yetkisi kime geçer, Necmettin Çınar’a geçer. Niçin Uğur Erem para çekiyor. Yakup Cin’e orada gönderilen paralar var. Yakup’a soruyorum, benim bir şeyden haberim yok diyor. Benim belediyeden alacağım var diyor.” sözlerine yer verdi.  

“BEN CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN BİR ÜYESİYİM”

“Yakup Cin, Uğur Erem’den para almamış mı?” şeklinde gelen soruyu cevaplayan Asbaş, “Benim haberim yok diyor. Sen bana diyebilirdin, Ahmet’e, Mehmet’e, Onur’a diyebilirdin. Borçları diyebilirdin. Söyleyebilirdi. Borcum şuralara var, diyebilirdin. Ben diyorum ki, senin yetkin bitmiş. Sana verilen yetinin zamanı dolmuş. Sen hala buradan Uğur Erem olarak para çekme yetkin yok. Onu anlatmaya çalışıyorum. Sen liste yapıp da, ‘Abi bizim şu borçlarımız var, bak buradan bize para gelecek’ onu söyledi kabul ediyorum, 70 bin lira belediyeden, hala daha yok hesaplarda. Sonra 150 bin lira Büyükşehir’den para gelecek dedi. Gökhan Berk kardeşim ben hemen reklam giderlerinden 150 bin lira alacağım dedi. Hiç biri yok. Belediye Başkanımızı Sayın Vahap Akay, başlayın, ben arkanızdayım, dedi. Ben ‘Vahap Akay sorumludur’ derken, bunu kimse siyasi bir açıklama olarak algılamasın. Neden? Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir üyesiyim. Onu bir kere özellikle söyleyeyim. Kimse de bana öyle gazel okumasın.” dedi.  

“SÜLEYMAN KOZUVA’YI BİZ ÇAĞIRMADIK”

“Süleyman Kozuva’yı çağırdığınız söyleniyor ama siz mi çağırdınız?” şeklinde gelen soruya ise Asbaş, “Süleyman Kozuva’yı ben çağırmadım. Şerefim ve namusum üzerine yemin ederim. Kimse çağırmadı. Yalnız İlhan kardeşimiz Vahap Akay’ı çağırdı. Akay da geldi, kendisine çiçek takdim ettik. Aynı çiçeği rahmetli olan Veteranlarda oynayana verdik. Veteranlar maçında belediye başkanımıza yaptırdığımız çiçeği, İlhan Tural yaptırmıştı, Akay’ı biz çağırdık. Süleyman Kozuva’yı biz çağırmadık. Kozuva, ilçe başkanıyla beraber geldi. Bunu yanlış lanse etmesinler. Sporla siyaseti kimse karıştırmasın lütfen. Bunu net söylüyorum. Benim kime oy vereceğimi, kimi seçeceğimi, benim kartım burada, ben açık oynuyorum. Benim bütün sülalem de bellidir. Soyum sopum bellidir. Ben Uğur Hoca’ya soruyorum ya, Ahmet Turlin denen biri vardı, tanıyor mu? Terzi Ahmet’i tanıyor mu? Benim yaşım 68. İstasyondaki Halk Eğitim Merkezi’nin yerinin futbol sahası olduğunu biliyor mu Sayın Hocam? Toplar dereye kaçıyordu, oradan çıkarıyorduk biz. Bana gazel okumasın. Gelsin, nerede istiyorsa yüz yüze tartışalım. Uzaktan kafe köşelerinde konuşmasın. Burası kulüp binası, onun da kulübü, benim de kulübüm, senin de kulübün. Herkesin kulübü bu. Sana kimse gelme demedi. Yanlış bir şey de söylemiyorum, terbiyem de müsaade etmez. Benim ocağım belli, kişiliğim belli, yetişme tarzım belli. Bunu kimse yanlış değerlendirmesin.” şeklinde cevap verdi.  

“EŞEĞİN CANI YANDIĞI ZAMAN ATI GEÇERMİŞ”

Uğur Erem’in açıklamalarını kastederek, “Seçim arifesine birkaç gün kala, talihsiz bir açıklama olarak yazmış oraya.” diyen Asbaş, “Yahu eşeğin canı yandığı zaman atı geçermiş. Antrenör hocaya gelince; orada da hata etmiş. 8 maç oynandı arkadaşlar. 8 maç için bu adama 20 bin lira para verdik. Hocaya dedik ki, Kaya Tevfik Hoca’ya, “Hocam siz bir çıkın görelim bakalım, çalışma sisteminiz nasıl, futbolcular sizden memnun olacak mı, motivasyon gösterebilecekler mi?” şeklinde. Benim prensiplerim var, dedi. ‘Ben para almadan sözleşmeyi imzalamam’ dedi. Kaç para, 20 bin lira. Kaç maç kaldı, 8 maç. Biga maçı da seyirciyle, tribündeydi. Ve ilk başladığımızda bir galibiyet aldı, bir beraberlik aldı, 3 mağlubiyeti var. En çok da zoruma giden, Adaspor maçında futbolcularla vedalaşıyor, malzemesini topluyor gidiyor. Hiçbir yönetim kurulu arkadaşın haberi yok.” ifadelerini kullandı.  

“ESAME LİSTESİNİ YIRTIP ATIN DEDİM”

“Kamuoyunda sizin kadroyu kurmanızdan dolayı hocanın gittiği söyleniyor.” Şeklindeki hatırlatma üzerine cevap veren Asbaş, “Hayır yalan. Adaspor maçında esame listesi yazıldı denildi. Esame listesini yırtıp atın dedim. Çünkü orta saha ağırlıklı bir takım yapmış. Forvet arkası ve forvet tribünde. Bize gol lazım. Bizim bu maçı mutlaka almamız lazım. Hocama telefon ettim, hocam yaptığınız takım yanlış dedim. Aynen bu kadar. ‘Ben bu maçı alacağım’ dedi. ‘Hocam bu maçı bu takımla alamazsın’ dedim. Alacağım dedi. Bakın bu kadar konuşmamız var. Kimse kulaktan dolma şeyler söylemesin. Bu tamamen Adaspor maçına mağlubiyet için çıkmış. Bu kadar net.” dedi.

“ÖĞRETMENLERİN EĞİTİCİ OLMASI LAZIM”

Uğur Erem’in konuşmasının kendisini rahatsız ettiğini belirten Asbaş, “Kendisine saygı duyuyorum. Bir eğitimcinin, bir öğretmenin bu şekilde konuşmasını esefle kınıyorum. Neden, yakışmadı. Öğretmenlerin eğitici olması lazım. Bu farklı bir dille açıklama yapmış. Bunu talihsizlik olarak görüyorum, benim 24 yıllık yöneticilik yaptığım, hangi kademelerde, Çerkezköy Belediyespor’da Çerkezköyspor’da, Ahmet Korkmaz döneminde, Mehmet Uz döneminde, Remzi Garip döneminde, Ali Ertem döneminde hangi görevleri yaptığımı girsinler sitede görsünler. Veya sorsunlar. Kendisi de bana cevap verirse ben yine ona cevap vermeyi uygun görüyorum.” şeklinde konuşarak sözlerini noktaladı.  

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER