TEKNECİ: “ KARAR, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE DEĞİL ÜSTÜNLERİN HUKUKUNA GÖRE ALINMIŞTIR”
TEKİRDAĞTekirdağ Baro Başkanı Av. Sedat Tekneci: “YSK’nın yerleşik kararlarında “seçimden sonra sandık kurulu başkan ve görevlilerinin görevlerini kötüye kullanmalarının söz konusu olması ve suçun oluştuğunun anlaşılması, ilgililerin cezalandırılmalarını gerektirir. Ancak seçimin iptaline neden olmaz” denilmekte iken, son kararda bu husus dikkate alınmadan doğrudan iptal kararı verilmiştir. YSK’nın hukukun üstünlüğüne değil üstünlerin hukukuna göre verdiği bu karar ülkemiz demokrasisi açısından bir darbe niteliğinde sonuçlar doğurmuştur” dedi.
Tekirdağ Baro Başkanı Av. Sedat Tekneci, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin yenilenmesine ilişkin YSK kararını değerlendirdi. Tekneci, yaptığı değerlendirmeyi yazılı bir açıklama ile kamuoyuyla paylaştı.
MAZBATANIN İPTALİNE SEÇİMİN YENİLENMESİNE KARAR VERİLDİ
Tekneci açıklamalarında: “31 Mart 2019 Mahalli Seçimler sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi hakkında yapılan olağanüstü itirazı inceleyen YSK, 06/05/2019 tarihinde “Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ile yenilenmesine” , mazbatanın iptaline, tekrar seçimin 23 Haziran 2019 tarihinde yeniden gerçekleştirilmesine dair kesin karar vermiştir.
MADDE 22 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 16.03.2018 RG NO: 30362 KANUN NO: 7102/3):
İlçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilir. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler.
MADDE 23 / SON FIKRA:
Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulur. Hükümleri amirdir. YSK’nın kesinleşmiş seçmen listeleri ve kurulları ile girilen seçimde daha sonradan seçimi yukarıdaki gerekçelerle iptali önceki kararları ile çelişki oluşturmuştur. Nitekim YSK’nın 20/04/2019 tarihinde Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesinin sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazların YSK’nın 13/12/2018 tarih ve 2018/1105 sayılı kararı ile kabul edilen seçim takvimine göre 02/03/2019 tarihinde karara bağlanması nedeni ile tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir” içtihadına aykırı bir karar olmuştur. Nitekim aynı seçimde muhtarlık belediye meclisi ve belediye başkanlığı için kullanılan oyların iptaline gidilmemiş yalnızca Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde kullanılan oyların iptaline gidilmesi kendi içinde çelişki yaratmıştır. Bu karar seçmen iradesinin sandığa yansımasında aykırılık yaratmıştır. Nitekim 16/04/2017 tarihinde yapılan referandumda henüz oylama devam ederken mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin kararda “ Seçmene yüklenebilecek bir kusur olmayan hallerde Anayasal bir hak ve yükümlülük olan ‘seçmen oyu’nun geçerli sayılması gerektiğine karar veren, aksinin kabulünün ‘vatandaşın yönetime katılma hakkını korumak için getirilen ve araç niteliğindeki usul kurallarından sadece birinin ihlalinin hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde uygulanması” gerekçesi ile seçim iradesini yansıtmak amacıyla mühürsüz oyları geçerli saymıştır. Aynı kurul farklı gerekçe ile seçmen iradesinin sandığa yansımasına engel olmuştur. Kısa kararın (d) maddesinde “kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmelerini yapan ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri ile seçim müdürleri ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına” da karar vermiştir. Bu karara da katılmak mümkün değildir. YSK’nın seçmen kütüklerinin oluşturulmasında en üst sorumlu makam olduğu düşünüldüğünde sorumluluğu ilçe seçim kurulları ve müdürlere yüklenemeyeceği kanaatindeyiz. Ayrıca YSK’nın yerleşik kararlarında “seçimden sonra sandık kurulu başkan ve görevlilerinin görevlerini kötüye kullanmalarının söz konusu olması ve suçun oluştuğunun anlaşılması, ilgililerin cezalandırılmalarını gerektirir. Ancak seçimin iptaline neden olmaz” denilmekte iken, son kararda bu husus dikkate alınmadan doğrudan iptal kararı verilmiştir. YSK’nın hukukun üstünlüğüne değil üstünlerin hukukuna göre verdiği bu karar ülkemiz demokrasisi açısından bir darbe niteliğinde sonuçlar doğurmuştur. Tekirdağ Barosu, Avukatlık Kanunun 76 ve 95/21 maddeleri gereğince işbu açıklamayı meslektaşlarımıza ve değerli kamuoyuna saygıyla sunarız” ifadelerine yer verdi.
İlginizi Çekebilir