UĞUR EREM, ASBAŞ’IN İDDİALARINA CEVAP VERDİ: KAHVEHANE KÖŞELERİNDE DEDİKODUYLA TAKIM YÖNETİLMEZ
SPORÇerkezköy 1911 Doğanspor Kulübü eski Başkanı Uğur Erem, geçtiğimiz haftalarda Sabri Asbaş’ın ortaya attığı iddialara cevap verdi. Asbaş’ın “Kulübün hesabından 55 bin lira para çekti” şeklindeki iddiasına cevap veren Erem, kullanılan paranın kendi döneminde ‘gelir’ olarak yer aldığını ve yine kendi döneminde ricayla kulüp için aldığı borçları kapatmak için kullandığını söyledi.
Sabri Asbaş tarafından yapılan açıklamayı talihsizlik olarak gördüğünü belirten Erem, “Bu açıklamayı yapan şahsın niteliği resmi görevi nedir bilmiyorum. TFFi sitesini açtım bugün takımın başkanı hala Aktaş Güler görünüyor. Ankara’dır değiştirmemişler dedim Tekirdağ ASKF’ye girdim. Başkanın Kazım Asbaş olduğunu gördüm. Bu arkadaşın başkan diyerek ortaya çıkıp demeç vermesi bir talihsizliktir.” dedi.
Geçen sene şampiyonluğu kıl payı kaçırmış, Ziraat Türkiye kupasına katılmış bir takım teslim ettiklerini dile getiren Erem, “Ufak tefek şansızlıklar olmasa üçüncü lige çıkmıştı. Amatör takım yönetmekle bal liginde takım yönetmek farkını bu arkadaşlar anlamış. Kahve köşelerinde mahalle dedikodusu yaparak takım yönetilmeyeceğini, tel örgüler arkasında çekirdek çitleyerek başkanlık yapılmayacağını söylüyorum. Şimdi hala bugün üzülüyorum deplasmana gelen takımlar beni arıyorlar kimse bizi karşılamıyor diyor. Böyle kulüp yönetilmez.” ifadelerini kullandı.
“AÇIKLAMAYI YAPTIĞI YER BELEDİYE TESİSİDİR”
Birleşme sürecinin fikir babası olduğunu kaydeden Erem, “Geçen yıl bu takımı bir şekilde bir yere getirdik. Ben paraşütle buraya gelmedim. Ben Çerkezköy Belediyespor’un başkanıydım. Sekiz amatör branşta faaliyeti var. Bugün de devam ediyor. Spor kulüplerine o dönem Çerkezköy’de nasıl yardım yapabiliriz çırpınışı ile mücadele ettik. Arşivlerinizde vardır. Belediye olarak gidip hepsini verdik. 20 yıl futbol oynadım. Amacımız Çerkezköy’de bal ligine takım çıkarmak, Akhisar, Alanya olması için mücadele ettik. Geçen yıl her yıl sanayicileri yardıma esnafı yardıma çağırdık. Geçen yıl Belediye Başkanı’nın yardım ettiğini bu yıl ise yapmadığını söylemiş. Bu açıklamayı yaptığı oturduğu yer belediye tesissidir. Ben kazandırdım. Masa sandalye belediyeye aittir. Deplasmana gittikleri otobüs, top oynadıkları saha belediyenin, ilk devrenin yemekleri belediye tarafından finanse edildi.” şeklinde konuştu.
“KAPI KAPI GEZDİK PARA DİLENDİK”
Okuyup araştırması gerektiğini ifade eden Erem, “5393 sayılı belediye kanunu var. 14 maddesi büyükşehir ve diğer belediyeler Yasalarla sınırlanmış okuyorum aynen. Büyükşehir belediyelerinde binde 7, ilçe belediyelerinde bütçelerinin binde 12’sini geçemez. Yasal hüküm. Yani hiçbir belediye başkanı ben alın size 1 milyon alın size 2 milyon. Beyefendinin dediği gibi alın size bin 400 bin falan öyle bir dünya yok. Sizler içindesiniz, yaşadınız. Biz çekiliş yaptık. Araba çekilişi yaptık. Konser yaptık. Atkı sattık, kapı kapı gezdik para dilendik. Bilet kestik arkadaşlar bilet maçlarda kapılarda bilet kestik. Stadın etrafının her tarafına reklam aldık. Bir lira reklam parası yoktu. Yani Vahap Akay bize verdi vermedi diyenler utansınlar. Hayatında hiç spor kulübü ile ilgilenmemiş, futbolla hiç ilgilenmemiş insanları müteahhitleri getirdik yönetime soktuk ki şu şeye 3 kuruş 5 kuruş katkısı olsun istedik. Böyle getirdik bu kulübü buraya. Şimdi beyefendi beni en çok ilgilendiren bölümü, yaklaşık 55 bin TL usulsüz bir şekilde çekilmiş. Arkadaşlar ben 35 sene devlette çalıştım. Ben 35 senede devlette anlımın akıyla çalıştım. Emekli olurken de ödüllü olarak emekli oldum. Bu Çerkezköy’ün yüze 80’i beni tanır. Bende o okullarda çalışırken onlarca yüzlerce dernek yönettim. Spor kulüpleri dernekler yasasına göre yönetilir. Kimsenin babasının çiftliği değil. Aile şirketi de değil. Öyle iki kardeş bir araya geleceğiz kulüp yöneteceğiz öyle bir şey yok.” dedi.
“DOĞANSPOR’U BİR YERLERE PAZARLAMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Çekildiği iddia edilen paralarla ilgili tarihçeye dikkat çeken Erem, “Şimdi arkadaşlar biz bu kulübü çağırdık bu arkadaşları dedim ya fikir babası. Her gün geliyorlar Doğanspor’a yer verin Doğanspor’a para verin, Doğanspor’a tesis verin falan. Çağırdık dedik ki Doğanspor Şampiyon oldu mu? Evet. Gelin siz her sene belli bir miktar para harcıyorsunuz kulüp olarak. Gelin bu iki kulübü birleştirelim gücümüzü de birleştirelim, ekonomimizi de birleştirelim, bu kulübü bir yere taşıyalım. Olur mu? Tamam, olur dediler. İsmini de değiştirin, tamam ismini de değiştirelim. Rengini değiştirin, ona da varız. Başkanlığı da ben istemiyorum siz kimi istiyorsanız o olsun dedik. Burada mutabık kaldık. Bir genel kurul yaptık. Görevi devredeceğiz biz o ara duyuyoruz ki Doğanspor’un kendisini fesh etmesi lazım yasa gereği fesh etmeden birleşme olmaz. Tüzüğümüzü değiştirdik dedik ki bundan sonra bu takımın adı Çerkezköy 1911 Doğan Spor olacak. Tüzüğümüze yazdık. Şimdi hem Doğanspor süper amatörde hem Doğanspor Bal Lig’inde olmaz. Onların kendilerini fesh etmeleri lazım. Süre uzadı. Gidiyorlar geliyorlar toplantılar bir türlü olmuyor. Biz o arada başka şeyleri duyuyoruz. Doğanspor’u bir yerlere pazarlamaya çalışıyorlar. İsmini. Spor kamuoyu biliyor ki Doğanspor’un o Süper Amatörde ki Doğanspor ismini ilimizde ki başka bir ilçenin ben biliyorum kimler olduğunu birçoğu da bilir. O takımlarına pazarlamak işindeler süreç uzuyor. Dernekler masasında spor şeyinde boşluk olmaz arkadaşlar. Birlerinin yazışmaları birlerinin sürece dahil olması. Ve ben istifa ettiğim o dönem de kaptık yönetimden bir arkadaşımızı Necmettin Çınar’ı dedik ki kulüp kapanmasın. Çünkü eğer federasyon olan şeylerimizi yerine getiremezsek kapanır bu kulüp. Küme düşeriz. Rica ettik o arkadaşımızdan geldi başkan oldu. İşte benim para çektiğim dönem o dönemdi. Netin parasını çekmişim onu söylüyorum. Bu beyefendiler bize dedi ki; biz bir kuruş para borç kabul etmiyoruz. Peki ama bizim alacaklarımız var dedik. Arkadaşlar bakın ben spor toto müdürlüğüne Ankara’ya geçen sene Mayıs ayında gittim. Dediler ki bütün Amatör Spor Kulüplerine Bal Lig’inde ki kulüplere borç faturalarınızı getirin size bir miktar para yardımı yapacağız. Peki dedik. Alın makbuzunuzu, kaşenizi kulüp başkanları gelsinler. Geçen sene Mayıs ayı gittik. 50 bin TL’lik makbuzu makbuz oradadır kayıtları da duruyor. Kesin dediler bize 50 TL’lik bağış makbuzunuzu kestik bıraktık. Gidin dediler biz size kulübe parayı göndereceğiz. Bizde sevinerek geldik. Hala o paranın bir kısmı geliyor arkadaşlar. İnanmayanlar gitsinler Çorlu’daki il başkanına sorsun ya da açsın Süper Toto Lig müdürlüğünü desin ki 1911 Spor Kulübüne 50 TL’lik bağışı hangi sürelerde hangi periyotlarda yatırdınız. Ve bu arkadaşlarda bunun altını çizerek söylüyorum bizim almamız gerek 50bin TL’nin 25 bin lirasına el koydular. Biz o parayı alıp esnafa olan toplam borcumuzu ödeyecektik. Şimdi esnafla mahkemeliğiz. Benim dönemime ait paraya el koyacaksın sonra ben kendim için bir başka şey arkadaşlar. Federasyon ne yapıyor bize bağış yapıyor. Diyor ki sizin deplasman giderinizi biz karşılayacağız. Hakikatten giderlerini karşılıyorlar. Ne kadar kilometresi 50 lira 100 lira falan. Ne zaman gönderiyor o parayı arkadaşlar iki deplasman sonra kayıtlar oradadır. Şimdi ben Mayıs ayında almam gereken parayı Haziran ayında kulübün kasasına girmişse o para benim dönemimin borçları için çekilen bir para değil midir? Kaldı ki bu arkadaşlar yönetimi devir aldıktan sonra dediler ki biz başka bir bankada hesap açtık. İyi dedim çok iyi olmuş biz kendi bankamızda ki hesaplarla sıfırlayana kadar devam edeceğiz. Olay bu. Bu arkadaşlarla bu konuyu da hukuk önünde yargı önünde de hesaplaşacağım. Çamur at izi kalsın, seçimlere 3 gün kala algı yaratalım yok Vahap Akay şöyle demiş yok onun meclis üyesi böyle demiş diyerek kendilerini haklayamazlar. Açın guinness rekorlar kitabına bakın dünyada bir senede iki tane takım düşüren başka bir yönetim var mıdır? İki takımı düşürdü bu adam. Doğan Spor’u süper amatörden düşürdüler bizi de ne hale getirdiler gördünüz. Hem suçlu hem güçlüler. Bugüne kadar biz konuşmadık. Dedik abi takım şey olmasın. Bugün ne yaptılar biliyor musunuz? Bugün de yine bir tane hocamızı hem de belediyeden personel hocamızı işten çıkarmışlar. Kulüpten çıkartmışlar böyle bir şey olabilir mi. Sonra beyefendinin konuşmasına bakın utanır insan. Hocaları için söylediklerine bakın; bu hocalarının çoğunun aklı yerinde değil. Sen çok mu akıllısında takımı bu hale getirdin. Senin en son kovduğun hocanın aç CV’sine bak adam Edirnespor’u Tekirdağspor’u geçen senede Altınovayı şampiyon yapmış. İki maç dayanamadı size ya. Takımı sen yapacaksın liseyi koyacaksın hocanın önüne istediğin topçuyu getireceksin istediğin topçuyu götüreceksin sonra da diyeceksin ki ben spor kulübü yöneticisiyim başkanıyım. Allah aşkına size soruyorum bu kulübün başkanı kimdir arkadaşlar. Kağıt üstünde. Böyle kulüp yönetilir mi ya. Sen utanmıyor musun çıkıp yaşından başından utanmadan bu cümleyi atmışsın buraya. Dediğim gibi yargı önünde de hesaplaşacağım. Bizim veremeyeceğimiz bir kuruş hesabımız yok. Her şey oradadır açıktır. herkes kimin ne olduğunu bilir ama bu konuya cevap vermezsek çamur at izi kalır siyaseti altında kalırsak insanların aklında bizi tanımayanların aklına başka sorular gelmesin diye cevap verdik.” şeklinde konuştu.
“BAŞKAN TERBİYESİ MÜSAADE ETMEDİĞİ İÇİN BUNLARA CEVAP VERMİYOR”
Mayıs ayında yapılan kongrenin kayıtlara geçilmediği şeklindeki soruyu cevaplayan Erem, “O gün o adam öbür kulübün başkanıydı. Aynı anda iki kulübe başkan olabilir misin? Fesh edip geleceklerdi. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Şimdi sen o gün o arkadaş Doğanspor Kulübünün başkanı olarak kağıt üzerinde gözüküyor. Dediler ki biz kara aldık kendi yönetimimizi toplayacağız. Doğanspor’u fesh edeceğiz geleceğiz ve buraya katılacağız. Bizim o kongreyi yapmamız yasal açıdan zorunlu olduğu için o tarihte yaptık. Biz geçen sene hatırlayın arkadaşlar ben lig payını yatırmaya üç gün kala başkan oldum ve 20 bin liralık yatırımdı öyle lige girdik yoksa giremezdik. Şöyle bir algı yaratmış bu arkadaşlar en çok sinirlendiğim şey o. Yani başkan yoğunluğundan ve zamansızlığından ve terbiyesi müsaade etmediği için bunlara cevap vermiyor. Bizim başkanı sizde tanıyorsunuz. Hiçbir belediye başkanı yasal olmayan hiçbir harcamayı kulübe yapamaz. Türkiye’de örneği de yoktur. Başakşehir haricinde. Bizim geçen sene belediyeden aldığımız paralar bellidir. Binde 7 ve bin 12’lerdir. Belediye yasası gereği büyükşehir meclisi bize para göndermiştir makbuzu oradadır.” diye konuştu.
“BEN SENİN NİYETİNDEN ŞÜPHE EDERİM”
Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın ve kendisinin spora çok değer verdiğini belirten Erem, “Ne yaptık bu büyükşehir yasasına dedik ki bu yeterli değil; Çerkezköy Belediyesi spor hizmetleri yönetmeliğini çıkardık. Bu yönetmelikte bunu biraz açalım. Bu para desteği yerine malzeme falan ne kadar verebilir ve bütün Çerkezköy’deki amatör kulüplere biz 5 senedir ayakkabı, malzeme, top ama yetiyor ama yetmiyor. Bağıran çağıran oluyor bana az verdin çok verdin oluyor. Bizde dedik ki bu az verdin çok verdini bitirelim o yönetmeliğe bir madde koyduk. Dedik ki; Bal Lig’indeki takıma 50 bin, Birinci Amatör’deki takıma 30 bin, rakamlar belki doğru değildir ama bir kalıba koyduk ve herkese eşit miktarda para koyduk. Çünkü biz o kadar yardım yapıyoruz. Ahıra çevrilmiş bir yer teslim aldık. Virane olan yeri spor kompleksi yapacağız demiştik çok şükür yaptık. Bir sürü genç orada spor yapıyor. Saha yapmışız belediye oraya saha yapmış utanmıyor musunuz? Gidip orada her gün antrenman yapıyorsunuz, belediyenin otobüsü ile deplasmana gidiyorsunuz, belediye size niye para verecek. Belediye bize 1 milyon 400 bin lira para vermiş kendiside 2 milyon istemiş. Öyle bir dünya var mı ya. Hangi belediye çıkarırda 1 milyon 400 lirayı kulüp yönetimine verecek alın bunu harcayın. Adamı dakika da görevden alırlar dakikada. Bu 50 defada anlattık kendilerine. Seçime 3 gün kala çıkıp böyle bir açıklama yaparsan ben senin niyetinden şüphe ederim.” dedi.
“ONLAR DUA ETSİNLER BU KADAR KONUŞMADAN SONRA ONLARI KAPININ ÖNÜNE KOYMUYORUM”
“Siz yönetici başkan olduğunuz dönemlerde özellikle Öztrak Caddesi’nin kulübe bağlantısı yönüyle ne kadar çalışma yaptınız ne kadar mücadele ettiniz? Peki siz görevden alınsaydınız Sabri Asbaş, Kazım Asbaş’lar yönetimi alsalardı bu gelir onlara gelseydi tekrar bunlar sizi eleştiri miydi?” şeklindeki soruyu cevaplayan Erem, şöyle konuştu: “Yani bunu tabi sormanız gereken yer onlar ama yine gelir. Bu arkadaşların amacı üzüm yemek değil amacı bağcı dövmek. Onlar dua etsinler bu kadar konuşmadan sonra onları kapının önüne koymuyorum, orada oturuyor bugün. Ben belediye başkanı olsaydım bu açıklamanın ertesi sabahı onları kapının önüne koyardım. İnsan biraz nankör olmaz. Peki şuna niye cevap vermiyorlar. Seçime 15-20 kala siyasi bir başkanın rakibi getirip soyunma odasına sokup tezahürat yapmaya ne diyecekler. Onu ne ile izah edecekler. Belediye Başkanı görevdeyken, siyasi atmosfer bu kadar gerginken, Belediye Başkanı’nın rakibini stada getirip tezahürat yaptırmak, soyunma odasına sokup ‘başkanlık size yakışır’ demek etik midir? Bütün bunlara rağmen Vahap Akay, spora ve topluma olan saygısından dolayı en ufak bir şey söylememiştir.”
“BU MEMLEKETTE KENDİSİ İÇİN 1 LİRA BORÇ İSTEMEYEN UĞUR HOCA, ESNAFTAN BORÇ İSTEDİ”
Spor Toto Kulübü’nden yardım aldıklarını, 50 bin liralık makbuz kestiklerini kaydeden Erem, “Peki o para girmiş mi kasaya? Federasyon bize deplasman giderleri gönderiyor. 2-3 bin lira gibi. 2-3 deplasmanı birleştiriyor. Bu paralar 3-5 ay sonra geliyor. Bu beyzadeler dediler ki, biz kulübü bu borçla devralmayız. E ben otelde hocayı yatırmışım, esnaftan malzeme almışım, esnafa demişim ki, ‘bekleyin o para gelsin size vereceğim’. Ne yapmam lazım şimdi? Parayı onlara vermeyeyim mi? Zaten el koydular. Ben bu memlekette hayatımda kendim için 1 lira borç istememiş Uğur Hoca, esnaftan borç istedim. Gidip sorabilirsiniz. Niye aldım? Maç bitmiş hoca maaşını istiyor, ne yapacağız? Bunlar gibi biz hocaya küfür ederek, kulüp yönetmedik. Onun için biz şampiyon olduk. Onlardan da daha az para harcadık. Kimin ne harcadığı ortadır. Yani insan ilişkileri sayesinde o işi o noktaya getirdik. Yani o çektiğimiz para bize ait bir para. Bizim vermeyecek hesabımız yok. Zaten bizim hesabımızı her yıl en az iki kere Dernekler Masası denetliyor.” sözlerine yer verdi.
“REKORLAR KİTABINA GİRECEK BU İKİ KARDEŞ”
Çerkezköy 1911 Doğanspor’un kendisine göre hala matematiksel şansının devam ettiğini söyleyen Erem, “Arkadaşlar, Sedat denen çocuk bu takıma neler verdi biliyorsunuz. Bu takıma eğrisiyle, doğrusuyla, yanlışıyla bu takımın kaptanıydı yıllarca. Onu bile kovdular. O hoca kötü, bu hoca kötü; bir sen mi iyisin? Bir senede iki takım düşürdüler, rekorlar kitabına girecek bu iki kardeş. Bu ayıp onlara yeter. Ben kesinlikle ve kesinlikle, zaten ben kalsaydım takımı en iyi durumdayken bırakıp gitmezdim. Bu işler yorucu işler, kolay değil. Parasal anlamda toplumdan destek alamıyoruz. Geçen sene söylemesi ayıptır Ticaret ve Sanayi Odasına gittik. Konser bileti bırakmışım 5 tane, parasını alacağız. ‘Vereceğiz, vereceğiz’ diyorlar. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum, ekonomik olarak çok kötü bir şey. Gelecek sene iki tane Doğanspor ligde olmaz. Ceza gelecek zaten. İsim olarak iki tane Doğanspor olur mu? Sorun o arkadaşlara; bizim o bıraktığımız billboardda, elektronik tabela bıraktım, oyuncu değiştirme tabelası. Son haftalarda görüyor musunuz? Kartonla değiştiriyorlar, köy maçı sanki. Utanır biraz insan. Ne oldu o malzemelere? Sattınız mı, çaldırdınız mı, bozdunuz mu? Bunların hesabını versinler.” şeklinde konuştu.
“BU BÖLÜCÜLÜKTÜR”
Tabelada ismin 1911 Çerkezköy Doğanspor şeklinde yazılması gerektiğine dikkat çeken Erem, “İsim uzun olduğu için billboarda yetmiyor değil mi? Sadece Doğanspor yazıyorlar. 1911 falan yok. Bilinçli yapıyorlar. Çünkü bu arkadaşların niyetini, gidip bindikleri otobüsün arkasındaki yazıya bakın, anlarsınız. O otobüsün arkasında ne yazıyor biliyor musunuz? ‘Biz varken, siz yoktunuz’ şeklinde. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bunu ben 50 kere söyledim, yapmayın dedim. Çerkezköy gibi bir yerde spor takımının otobüsünün arkasında bu yazıyı yazmayın, ayıptır. Bu bölücülüktür. Niyet bu! O ‘biz varken siz yoktunuz’ diye düşünen adamlar bugün tabelaya 1911 yazmayı zul kabul ediyorlar. Niye? Biz rengi değiştirmeye eyvallah dedik, kulübün ismine eyvallah dedik, üst lige çıkmış bir takımı getirip kucağınıza verdik, borçsuz, harçsız bıraktık. Bizim topçularımız nerelerde oynuyor, takip ediyorsunuzdur. Üzülüyorum. Spor bir kendin birleştirici unsurlarından biridir. Pazardan Pazara bir günümüz vardı. Biz geçen sene ne uğraşlar verdik, Kapalı Spor Salonu’nun arkasına bir stat yapalım, bu insanlar Kapaklı’ya gidip gelmekte zorlanıyor. Baktık o olmuyor, o da siyasi engellere takıldı. Yani oraya bir stat yapmak zor mu? Biz belediye olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız dedik. Al yapısını, düzeltmesini yaparız dedik, yeter ki şuraya Bakanlıktan bir şey çıkarın. Yok, yok, yok. Gittik orayı yapmak zorunda kaldık. Kötü mü oldu şimdi? Bütün takımlar orada oynuyor. 200 bin nüfuslu Çerkezköy’e yakışıyor mu bir tane stat. O stadın yarısı OSB Kapaklı’nın, yarısı Çerkezköy’ün. Yarın gelip ‘çıkın buradan’ dese ne olacak. Diyecek de zaten. Bunlarla uğraşsınlar. O arkadaşlara sorun, bırak bu işi de, Çerkezköy kamuoyu soruyor sana spor adına bir senede ne yaptınız? Ne çivi çaktınız?” dedi.
Bu başarısızlığın hem ötekileştirme hem de hırstan kaynaklandığını belirten Erem, “Bu beylerin kişisel hırslarını bilmeyen yok. Bir takımın, bir kulübün başkanı çekirdek yiyerek, tel örgüde hakeme, topçuya küfreder mi? Ediyor. Etmiyor diyorsa, ispatlarım. Elimizde belgeler var. Geçen sene biz bir defa ceza almadık. Bu sene neler geldi başımıza biliyorsunuz? Geçen sene biz bütün eleştirilere rağmen taraftar gurubumuzu içimizde tutmaya çalıştık. Çünkü gençlerin başka yapacakları bir şey yok. Mümkün olduğunda onların yanında olmaya çalıştık. Bunlar öyle bedava olmuyor arkadaşlar. O insanları oraya götürüp getirmek, yedirip içirmek… Benim yönetimimde 25 kişi vardı. Haftanın bir günü kahvaltı yapıyorduk, Perşembe günü mangal yapıyorduk. Bu sene gördünüz mü? Başkasına çamur atacağına insan oturup kulübü nasıl bu hale getirdik diye kendi kendine düşünür. ’24 yıllık futbol tecrübemle’ demiş. Ne yaptı 24 senede? Bana bir tane başarını göster. Takımın düşmesi demek; bu lige çıkmak o kadar zor ki! Bir takımı BAL Ligi’ne çıkarmak kolay değil. Statü gereği bizim Tekirdağ’ın takımlarından biri doğrudan düşüyor, ikinci sıradaki Play-off oynuyor. En üstteki kalıyor. Yani biz bir, iki, üç şeklinde dizilsek; Tekirdağ bir, Çorlu iki, Çerkezköy üçüncü bitirsek ligi, biz gene düşüyoruz. Biz üç maçımızı da alacağız, onlar üç maçını da kaybedecek. İki maç yetmiyor, çünkü averaj üstünlüğü de var.” ifadelerine yer verdi.
“KULLANDIĞIM PARA BENİM DÖNEMİMDEN KALAN BORÇLARI KAPATMAK İÇİN”
Karttan para çekme ile ilgili savcılığa suç duyurusu yapacağını vurgulayan Erem, “Seçime üç gün kala siz bu açıklamayı neye yorumlarsınız? Niye daha önce yapmadın? Bu belgeler yeni mi geldi senin eline? Takım düşmeseydi sesini çıkarmayacak mıydı? Eğer bu para kendi dönemlerindeki her hangi bir faaliyet için geldiyse ben suçluyum. Yani eğer biri bağış yapmışsa ve ben çekmişsem, federasyon bunların dönemi için para göndermiş ve ben çekmişsem eyvallah. Ben kendi dönemimdeki borçları kapatmak adına… Derneklerde gelir ve giderler bellidir. Ben gelirimi göstermişim. Spor Toto’dan yazmışım, demişim ki, ’50 bin lira’. Gösteriyor ya bir defteri. Biraz okuma yazması varsa baksın o defterde 50 bin lira gelir kaydetmişim. Peki para gelmiş mi? Tek bir şeye bakacak, para gelmiş mi, bitti. Siz başkan değilsiniz ki, Necmettin Çınar başkan. Benim yöneticim orada başkan. Para çekme yetkisi hala bende. Çünkü kendi dönemimin parasını çekiyorum. Sizin paranızı çekmiyorum. Ben kulüpten ayrıldıktan sonra para yatırıldı ben onu çektim aslında o kullandığım para benim dönemimden kalan borçları kapatmak için. Bu kadar net. Benim gelir diye kaydettim para, bu para. Kulübü devrederken, gelir defterine baktıkları zaman orada görürler o parayı zaten. Kulübün borcunu kabullenmediler. 1 lira borcu varsa kabul etmiyoruz dediler. Surun bu. Ne yapacağım o parayı onlara mı bırakacağım? Buna rağmen biz bırakırken 25 bin lira Spor Toto’dan para gelecekti, o paranın akıbetini soruyorum, 5 bin lirasını çektiklerini biliyorum.” dedi.
İlginizi Çekebilir