YAŞAM KALİTESİ İÇİN SOĞUK ALGINLIĞINDAN KORUNUN
SAĞLIKSoğuk havaların etkisi ile kış hastalıkları da artış gösteriyor. Özellikle grip, nezle ve soğuk algınlığı kişiyi aniden yatağa düşürüp, yaşam kalitesini bozabiliyor. Özel İrmet Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Metin Balta, soğuk algınlığı ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.
Zayıflayan bağışıklık sistemiyle birlikte vücut direncinin düşmesi bu dönemlerde üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşanmasına neden olduğunu belirten Balta, burun, sinüsler, farenks, larenks veya bronşlar gibi üst solunum yollarını ilgilendiren bu akut enfeksiyonların iş ve okul günü kayıplarının da en yaygın nedenini oluşturduğuna dikkat çekti. Op. Dr. Metin Balta, hastalığa yakalanmamanın ve iyileşme yollarını anlattı.
YAŞLI VE ÇOCUKLARDA AYRI BİR ÖZEN GEREKTİRİYOR
Çoğunluğu virüslerden kaynaklanan bu enfeksiyonların nezle, grip gibi daha kolay tedavi edilebilecek hastalıklar olabileceği gibi, sinüzit, farenjit, larenjit, bademcik iltihabı ve kulak iltihabı gibi çok daha ciddi enfeksiyonlar da olabileceği uyarısında bulunan Balta, uzun süren hastalık süreci, solunum sistemi, kalp ve böbrekler gibi farklı sistemleri de etkileyebildiği için özellikle yaşlı ve çocuklarda ayrı bir özen gerektirdiğine işaret etti.
ÇOCUKLAR DAHA ÇABUK ETKİLENİYOR
Erişkinlerin bir yıl içerisinde 2-4 kez hastalığa yakalandığını, çocukların ise yılda 6-8 kez gibi daha yüksek oranlarda hastalığa yakalanabildiğini vurgulayan Balta, “Soğuk algınlığı oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Sıklıkla virüs içeren hava damlacıkları ve virüsün bulunduğu eşyalarla temas ile bulaşır. Çocuklar hastalığı erişkinlere göre daha ağır geçirirler ve ateş daha sıktır. Sigara içenlerde hastalık belirtileri daha ağır seyreder.” dedi.
TEDAVİDE ANTİBİYOTİKLERİN YERİ
Tüm farkındalık çalışmalarına rağmen üst solunum yolu enfeksiyonlarında hala bilinçsiz antibiyotik kullanımının devam ettiğine işaret eden Op. Dr. Metin Balta, hangi durumlarda antibiyotik kullanılması gerektiği konusunda şu bilgileri verdi: “Antibiyotikler bakterilere karşı etkili ilaçlardır. Ancak üst solunum yolu enfeksiyonların çoğunluğu viral olduğu için antibiyotik almak gereksizdir. Ancak enfeksiyonların uzun sürmesi ve sinüzit, orta kulak iltihabı veya akciğer hastalığına yol açması durumunda antibiyotiklerden yardım alınır.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında hastaya rahatsızlık veren burun akıntısı gibi bazı şikayetleri gidermek için piyasada bulunan ilaçların mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerekir.”
DAHA CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI ORTAYA ÇIKABİLİR
Hastanın doğru ve yeterli tedavi alamadığı durumlarda, şikayetlerin süresinde uzama, konsantrasyon eksikliği, verimsiz çalışma gibi bir çok durumun ortaya çıkabileceğini anlatan Op. Dr. Metin Balta, “Bir komplikasyon gelişmesi durumunda daha ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. En sık görülen durum akut sinüzit gelişimidir. Orta kulak iltihabı da özellikle çocuklarda sık görülen çok ağrılı, kronikleşebilen bir hastalıktır.” dedi.
ALINABİLECEK BASİT ÖNELEMLER
Sonuç olarak söz konusu bu üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için, üst solunum yolu enfeksiyonları genellikle bulaşıcı olduğundan etkileşimin fazla olduğu ortamlarda yakın temastan kaçınmak gerektiğini belirten Balta, bununla birlikte, hem korunma hem de hastalıktan hızlı kurtulabilme adına alınabilecek basit önlemleri şöyle sıraladı:
“El hijyenine dikkat edin: En iyi koruma el yıkamadır. Herhangi bir şey yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten sonra, öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerinizi mutlaka su ve sabunla yıkayın.
Öksürürken ağzınızı kapatın: Öksürük ve hapşırma sonrasında mikroplar kolayca havaya bulaşacağı için mutlaka ağzınızı elinizle kapatın. Sonrasında da ellerinizi yıkamayı unutmayın.
Beslenmenize dikkat edin: Günlük beslenmenizde taze meyve ve sebzelere daha fazla yer verin ve bol miktardı sıvı almaya, günde en az 2 litre su içmeye özen gösterin. Burundan, ağızdan ve ellerden gelen mikroplar başkalarına kolayca geçebileceği için başkalarıyla yiyecek veya içecek paylaşmayın.
Dinlenin ve egzersiz yapın: Düzenli egzersiz yapmaya çalışın ve dinlenin. Yeterli uykunun fiziksel ve duygusal gücü artırdığı gibi bağışıklık sistemini de güçlendirdiğini unutmayın.
Kat kat kalın giysilerden kaçının: Diğer önemli bir faktör, bizi soğuktan koruyacak ancak terletmeyecek tarzda giyinmektir. Bu nedenle kalın tek bir kat giysi yerine daha ince birkaç kat giyinmeyi öneriyoruz. Özellikle baş bölgesi, el ve ayaklar, burun ve kulak gibi vücudun uç kısımlarını sıcak tutmaya çalışmalıyız.
Grip aşısı hastalıktan korunmak için önemli bir yöntemdir: Özellikle kış aylarında solunum yolunu ilgilendiren şikayetleriniz olduğunda hele ki bunlar 48 saatten uzun bir süre devam ediyor ve aldığınız birtakım önlemlerle ( istirahat, vitamin, ağrı kesici gibi) düzelmiyorsa doktora başvurmanız gereklidir. Çok sık grip olanlar, çok ağır grip geçirenler, astımı, diyabeti, kalp rahatsızlığı olanlar ve 65 yaşın üstündeki kişilere grip aşısı olmalarını öneriyoruz. Aşının herhangi bir yan etkisi yoktur. Çocuklar dahil herkese uygulanabilir. Sadece yumurta alerjisi olanlara grip aşısı yapılmaması gerekir.”
İlginizi Çekebilir