© Çerkezköy Ekspres

ÇTSO’DA MAVİ - GRİ YAKA TAKIM LİDERLİĞİ EĞİTİMİ

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası’nda üretim ve fabrika müdürü üstü pozisyonlar ile firma sahipleri ve insan kaynakları yöneticilerine Mavi-Gri Yaka Takım Liderliği Eğitimi verildi. 

Eğitmen Ali Coşkun tarafından Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda verilen eğitimde, “Ara kademe yöneticiler neden bu kadar önemli; arar verme, bilgiyi yayma ve temsil niteliği; ara kademe yöneticiler için kritik bilgiler için iletişim ve ilişki yönetimi (ast, üst ve yatay hiyerarşi); makamsal güç mü kişisel güç mü; doğru yönetim için etkin ifade yönetimi; proaktif davranış ile sorunu oluşmadan çözebilme; ara kademe yönetici olarak ‘mentorluk becerisi’; zaman yönetimi ve planlama; delegasyon, takip ve kontrol” gibi konulara değinildi. 
İşletmelerde yönetsel yaklaşımlar hakkında bilgiler veren Coşkun, “1908’ de Henry Ford’un geliştirdiği ‘Ford Teorisi’yle üretimde otomasyona geçilmiş, maliyetler düşürülmüş, işçi ücretleri yükselmiş, üretim miktarları çok yüksek oranlarda artmıştır.” dedi. 
BEYİN FIRTINASI
“Çalışanların mümkün olanın en azını gerçekleştirmelerini istiyorsanız yaptıkları yanlış şeyleri yakalayın” diyen Coşkun, konumsal gücün makama ait olduğunu belirtti. Coşkun, “1950’lerde David Osborn’un ‘Beyin fırtınası’ yöntemiyle beraber İlk kez düşünme yöntemini sistematik bir forma soktu. Yaratıcılığı körükledi. Bir zamanlar işletmelerde en önemli araçtı, bugün hala strateji geliştirmede bir aşama ve araç olarak kullanılıyor. Ancak tek başına bir kurtarıcı olmaktan artık çok uzak.” ifadelerini kullandı. 
X-Y TEORİSİ 
1960’lardaki McGregor’un ‘X-Y teorisi’ hakkında bilgi veren Coşkun, “X tipi yöneticiler otokratiktir. Y tipi yöneticiler demokratiktir. Buradaki mantık; ‘Yönetimde uyumu başarırsak pazardaki rekabeti de başarırız ve büyürüz.” dedi.  Kişisel gücün, bireyin kişisel birikiminden ve davranışlarından edindiği güç olduğunu belirten Coşkun, bu güçlerin saygı, güven, sevgi, katılımcılık, yapıcı yaklaşım, uzmanlık ve bilgi gücü, iletişim becerileri, karizma gibi maddelerle sıralanabileceğini kaydetti. 
HEDEFLERLE YÖNETİM
1970’lerde Drucker’ın ‘Hedeflerle yönetim’ yaklaşımını anlatan Coşkun, “A+B = C… Önce C’nin ne olmasını istediğini belirle, sonra A ve B’nin organizasyonunu yaparsın... C, er geç gerçekleşir. İş hayatının belirsizliklerini ve ortam değişkenliğini dikkate almaması en büyük zaafıydı. Şirketler her yıl ‘Stratejik Planlar’ yapar oldu. Tom Peters’ın ‘In Search of Excellence’ kitabındaki en başarılı 50 ABD şirketinden yarısı bugün yaşamıyor...” diye konuştu. 
ARA KADEME YÖNETİCİLERİ 
Ara kademe yöneticilerinin kim olduğu ve ne yaptıkları hakkında bilgilendirmelerde bulunan Coşkun, “Ara kademe yöneticileri planlama, kontrol ve takip etme, değerlerin yayılımı, öncülük, eğitim verme, bütçe ve maliyet yönetimi, ekip oluşturma, sorun çözme, yaratıcılık, yenilikçilik, organize etme, hedef oluşturma, delegasyon, motivasyon, performans değerlendirme, iletişim ve ilişki yönetme, müzakere, arabuluculuk, strateji belirleme gibi alanlara bakar.” dedi. 
TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 
“Çalışanların mümkün olanın en iyisini gerçekleştirmelerini istiyorsanız, yaptıkları doğru şeyleri yakalayın” diyen Coşkun, daha sonra 1980’lerde Japon’ların “Toplam Kalite Yönetimi” anlayışı hakkında, “Bir Japon mucizesiydi. Rekabette öncülüğü yakalamanın sırrıydı. Şimdi ise yaşayabilmek için uygulanması gereken bir yöntem.” ifadelerini kullandı.  
DEĞİŞİM MÜHENDİSLİĞİ 
1990’larda ‘Değişim Mühendisliği’ anlayışının hakim olmaya başladığını kaydeden Coşkun, ‘Değişim Mühendisliği’ hakkında, “Bembeyaz bir sayfa aç, her işi, her süreci yeniden şekillendir... ‘Ya oyundaki yeni kurallara göre değişin, ya da batın.’ Her sayfanın yeniden yazılmasının, kimi zaman rekabet avantajlarını yok ettiği acı şekilde öğrenildi.” dedi. 
YÖNETİCİNİN 3 TEMEL ADIMI
Ara kademe yöneticinin rollerinin bireylerarası roller, bilgilendirme rolü ve karar alma rolü şeklinde olduğunu anımsatan Coşkun, “Yönetici olarak amacımız, karşımızdakine olayın içinde olduğunu hissettirmek, birbirimizi en iyi şekilde anladığımız ortamı oluşturmaya özen göstermek, karşımızdakinin ortamı, bilgiyi ve öngörülen şartları sindirerek kabulü için zaman tanımak, karşımızdakinde “kabul ettirdiğimiz” değil “kabul ettiği” hissi oluşturmak gerekiyor. Yöneticinin 3 teme adımı analiz, etkin iletişim ve yönlendirmedir.” sözlerine yer verdi. 
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER