"Koray KIRBIYIK ile Estetik Cerrahinin Geleceği”

GÜNDEM

Koray Kırbıyık kimdir

25 Şubat 1984 tarihinde İstanbul’da doğdum. Aslen Samsunluyum İlköğretim eğitimini Amasya’da, ortaöğretim eğitimini Erzurum’da tamamlamış, lise eğitimini ise Kırklareli Anadolu Lisesi'nde sonlandırdım. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimimi tamamladım.Evli ve iki çocuk babasıyım  aynı zamanda cerrahi müdahalelerde bulunmayı büyük bir tutku ile yapmaktayım

KBB uzmanlığı ve estetik arasında nasıl bir bağlantı var? Estetikle ilgilenmeye nasıl başladınız ve bu alanda çalışmaya karar vermeniz nasıl şekillendi?

2010-2015 yılları arasında Cerrahpaşa’da çalışırken, genellikle kanser cerrahisi üzerinde daha yoğunduk. Çeşitli kanser tanılarıyla ilgili cerrahi işlemler gerçekleştirdik. Ancak zamanla, hastalarımızın estetik görünümle ilgili talepleri artmaya başladı ve bu da bizi estetik cerrahiye yönlendirdi. Taleplerin artmasıyla birlikte, bu alandaki çalışmalarımız da hız kazandı ve estetik cerrahiye olan ilgimiz daha da güçlendi.

KBB uzmanlarının estetik alanındaki rolü nedir? Estetik cerrahiye olan ilginin son yıllarda artmasının sebeplerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet, estetik cerrahi özellikle yüz bölgesindeki müdahalelerde hızlı bir artış gösterdi. Bana en çok burun estetiği talebiyle başvuruluyor. İnsanların beklentileri ve talepleri zamanla değişti. Eskiden büyüklerimiz yatırımlarını genellikle bir eve ya da arsaya yaparlardı, ancak artık sistem değişti. İnsanlar, artık yatırımını kendilerine yapmayı tercih ediyor. Bu, belki de "bencillik" gibi görülebilir, ancak kişisel gelişim ve görünümün ön planda olduğu bir dönemde, kendine yapılan yatırım daha değerli bir alan haline geldi. Bu yüzden talep oldukça arttı.

 

 Burun estetiği, KBB uzmanları için geleneksel bir alan. Burun estetiğinde son yıllarda en dikkat çeken yenilikler ve trendler nelerdir?

Burun estetiğinde teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullanılan ekipman ve cerrahi aletlerde de önemli değişiklikler oldu. Bu gelişmeler, acı, şişlik ve ödem gibi iyileşme sürecindeki olumsuz etkileri azalttı, bu da talebin artmasına neden oldu. Bazı cerrahlar hala eski yöntemleri tercih etse de, ben yeniliklerden yana bir yaklaşım sergiliyorum ve en son teknolojileri kullanmayı tercih ediyorum. Bu sayede hem hastaların iyileşme süreci daha konforlu hale geliyor, hem de daha doğal ve estetik sonuçlar elde edebiliyoruz.

Estetik müdahalelerde, fonksiyonel ve estetik sonuçların dengesi nasıl sağlanır? Örneğin, burun estetiği yapılırken kişinin nefes alma fonksiyonları da göz önünde bulunduruluyor mu?

Burun estetiğinde cerrahi müdahale yapmadan önce, kişinin taleplerini dikkate alırken, aynı zamanda olması gereken değişiklik sınırını da aşmamaya özen gösteriyoruz. Kulak Burun Boğaz uzmanı olduğumuz için, buradaki müdahalelere fonksiyonel açıdan da bakıyoruz. Bu nedenle, hastanın nefes alabilmesi benim için en öncelikli faktör. Estetik görünümü iyileştirirken, fonksiyonel bozuklukları ortadan kaldırmak ve sağlıklı bir solunum fonksiyonu sağlamak, en önemli hedeflerimden biridir.

Yüz estetiğinde son zamanlarda popülerleşen "minimal invaziv" yöntemler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu yöntemler, klasik cerrahinin yerini alabilir mi?Bu tür tedavilerin KBB uzmanları için sağladığı avantajlar nelerdir?

Minimal invaziv, yani cerrahi olmayan yöntemleri de aktif olarak kullanıyoruz ve bu yöntemlere yönelik büyük bir talep var. Bu yöntemlerin en önemli avantajı, ameliyat ve anestezi gerektirmemesi. Tabii ki her işlemde olduğu gibi bu yöntemlerin de bazı riskleri bulunuyor, ancak kullanılan dolgu ve botoks ürünlerinin kaliteli olması büyük bir önem taşıyor. Klasik cerrahi bazı durumlarda yerini minimal invaziv yöntemlere bırakmış olsa da, hala bazı işlemlerde cerrahi müdahaleler gereklidir. Özellikle yabancı hastalar, genellikle dolgu ya da botoks yerine cerrahi müdahale talep ediyorlar. Ancak Türk hastalarımız minimal invaziv yöntemleri daha fazla tercih ediyor.

KBB uzmanı olarak, ses estetiği ve ses ameliyatları konusunda ne gibi yenilikler var? Estetik anlamda sesin "yeniden şekillendirilmesi" mümkün mü?

Ses estetiği benim uzmanlık alanımda değil; bu daha çok konuşma terapistlerinin çalıştığı bir alan. Ancak cerrahi açıdan bahsedecek olursak, sesin değişmesi mümkündür. Örneğin, ses tellerine dolgu yapılabiliyor ve bu tür cerrahi müdahalelerle sesin özellikleri değiştirilebiliyor. Ayrıca, ses terapisi ile de sesin kalitesinde değişiklikler yapılması mümkün. Bu iki alan birbirini tamamlayıcı niteliktedir; cerrahi müdahale ve terapi birlikte kullanılarak sesin istenen şekilde iyileştirilmesi sağlanabilir.

Güzellik merkezlerinde anestezi gerektirmeyen botoks gibi yüze yapılan müdahaleler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tür işlemlerle ilgili oluşabilecek komplikasyonlar nelerdir?

Bizi güzellik merkezlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri, bizlerin Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmaızdır, oysa güzellik merkezleri genellikle belediyelere bağlıdır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmak, en ufak bir belgenin bile denetime tabi olması anlamına gelir. Bu durum, bizleri zorlayıcı olsa da, sağlık açısından gerekli ve şart olan bir durumdur. Özellikle botoks ve benzeri yüz müdahalelerinde bir boşluk vardı ve güzellik merkezleri bu boşluğu iyi değerlendirmiş olabilir. Ancak çoğunlukla kaçak ürünler kullanılıyor ve bu da fiyatların düşmesine neden oluyor. Biz daha pahalı yapıyor gibi görünebiliriz, ancak güzellik merkezleri kaçak ürünlerle ciddi kar elde ederek işlemleri ucuz bir şekilde yapmaktadır.

Güzellik merkezlerinde yapılan hatalı bir işlem sonucu, komik bir ceza ile karşılaşıldı. Ancak bu durumun çok daha ciddi yaptırımları olması gerektiğini düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı'na bağlı olan bizler yakından denetlenirken, güzellik merkezleri maalesef ciddi bir denetimden geçmiyor. Küçük bir işlem gibi görünse de, büyük ve ciddi komplikasyonlar yaşanabiliyor. Bu komplikasyonların çoğunu ise bizlere başvuran hastalarımızda görüyoruz. Örneğin, bazı işlemler körlükle sonuçlanabiliyor. Bir hastamızın yüzü ciddi şekilde zarar görmüştü ve biz İstanbul'a sevk etmiştik. Alın dolgusu gibi işlemler körlük yapabilir, bu yüzden dikkatli yapılması gerekir. Ayrıca, cildi eriyen vakalar da bulunuyor. Bu yüzden bu tür işlemlerin prosedürlere uygun yapılması ve işin ehline bırakılması çok önemlidir.

 

Estetik cerrahinin, hastaların psikolojik durumları üzerinde nasıl bir etkisi oluyor? Aşkın, özgüvenin ve psikolojik rahatlığın bir estetik müdahale ile iyileşebileceğini düşünüyor musunuz?

Psiko-cerrahi, estetik cerrahinin önemli bir parçasıdır ve özellikle dışarıdan hastaya gelen çok fazla yorum, bu sürecin psikolojik etkilerini artırabilir. Özellikle burun ameliyatlarında, cerrahi müdahalelerin riskleri daha belirgindir. Bu yüzden, hastaya bu süreçle ilgili tüm detayları ve olası sonuçları mutlaka aktarıyoruz. Ayrıca, hastanın psikolojik durumu da büyük önem taşır, bu nedenle hastanın estetik alanda yüksek beklentileri olup olmadığını değerlendiriyoruz.

Ameliyat sonrası, hastalar gerçekten çok büyük değişiklikler yaşayabiliyorlar, özellikle beklentileri karşılandığında tavırlarında ve konuşmalarında gözle görülür bir değişim olabiliyor. Bu, psikolojik olarak kendilerini çok farklı hissedebildikleri bir durumdur. Ancak, eğer müdahale beklentinin altında kalırsa, bu sefer tam tersi bir durumla karşılaşılabiliyor. Bu da hastanın mutsuz olmasına ve psikolojik olarak zorlanmasına neden olabilir. Estetik cerrahinin, hastaların psikolojik durumları üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmak, başarılı bir sonuç için oldukça önemlidir.

Estetik cerrahiye olan talebin artmasında sosyal medya ve influencerların rolü nasıl bir etkiye sahip? İnsanlar estetik müdahaleleri daha çok nasıl bir bakış açısıyla değerlendirmeye başladılar?

Fazla takipçisi olan hastalarım oldu, ancak ben sosyal medya üzerinden herhangi bir paylaşım yapmayı tercih etmedim. Instagram ve sosyal medyanın estetik cerrahi üzerindeki büyük etkisi gerçekten gözlemleniyor. Yapılan tanıtım kampanyaları ve sosyal medya paylaşımları, talebin artmasına büyük katkı sağladı. Talep arttıkça, bu durum fiyatların düşmesine neden oldu. Eskiden estetik işlemler daha pahalıydı, ancak şimdi hem yapan hem de yaptıran kişi sayısı arttığı için fiyatlar daha ulaşılabilir hale geldi. İnsanlar artık estetik müdahaleleri hayatlarının bir parçası olarak görmeye başladılar ve bu durum oldukça normalleşti.

 Yüz gençleştirme uygulamaları (botoks, dolgu vs.) ile ilgili en güncel gelişmeler nelerdir? Bu prosedürlerin KBB uzmanları tarafından yapılması, doğru sonuçlar almak açısından neden tercih ediliyor?

Estetik cerrahide yaptığım her işlemde yeni bir tecrübe kazanıyorum. Özellikle minimal invaziv alanındaki seçeneklerin artması, bu alandaki gelişmeleri takip etmemi sağlıyor. Gençlik aşıları gibi uygulamalar günümüzde oldukça yaygın hale geldi. Ayrıca, biraz daha maliyetli olan kök hücre tedavisi de ilgi gören bir diğer yöntem. Son dönemde genetik materyallerin kullanımı da ortaya çıktı ve bu alanda bazı denemeler yapıyorum. Bu yöntemler daha etkili sonuçlar veriyor, ancak sağlık açısından şu an için güvenlikleri tam olarak onaylanmamış durumda. Yine de, bu tedavilerin sonuçları oldukça başarılı ve gelecekte daha geniş kullanım alanları bulacak gibi görünüyor.

 Burun estetiği ve yüz estetiğinde, doğal görünüme odaklanmanın önemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu estetik müdahalelerde "doğallık" sizin için ne ifade ediyor?

Doğallığa büyük önem veriyorum, çünkü her hekimin kendine ait bir standartı vardır. Ben, hem doğal bir burun yapmayı hem de hastanın anatomik yapısını dikkate almayı tercih ediyorum. Doğallığı ne kadar ön planda tutarsak tutalım, her zaman hastanın isteği ve yüzüne uygunluk da büyük bir rol oynuyor. Bazen hastalar, kendilerine uygun olmayan ve doğal olmayan fotoğraflar gösteriyorlar. Bu durumda, hastaya bunun yüzlerine uygun olmadığını ve doğal bir sonuç elde edemeyeceklerini açıklıyoruz. Yani, yapabileceğimiz ve yapamayacağımız şeyleri hastaya net bir şekilde anlatmak zorundayız.

Örneğin, burun uzunsa o tarzda bir burun tercih etmek zorunda kalabiliriz ya da deri kalınsa ona uygun bir tasarım yapmak gerekir. Burun, yüzle uyumlu olmalı, bu yüzden hastanın mevcut yapısına benzer bir şekil seçmek önemlidir. Doğallık dediğimizde işte bu noktada devreye giriyor; çok yapay olmamasına özen gösteriyoruz ve yüzün şekline uygun bir planlama yapıyoruz. Bu şekilde, hem doğal bir sonuç elde ediliyor hem de hastanın beklentileri karşılanıyor.

 

Estetik alanında en çok hangi yaş grubuyla çalışıyorsunuz? Estetik müdahalelere olan talebin yaşa göre değişen eğilimleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Bizim en alt sınırımız 18 yaş, en üst sınırımız ise 50 yaş olarak hastaları kabul ediyorum. 18 yaş altındaki hastalar için yasal ve sağlık açısından çeşitli kısıtlamalar bulunuyor, bu nedenle 18 yaş ve üzeri bireylerle çalışmayı tercih ediyorum. 50 yaş üstü hastalar için de estetik cerrahiye uygunluk, genel sağlık durumu ve bireysel ihtiyaçlar doğrultusunda değerlendirilerek işlem yapılıyor. Her yaştan hastaya, ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre en uygun çözümü sunmaya özen gösteriyorum.

 

 

Koray Bey, sizin yüzünüzde herhangi bir estetik müdahale var mı?

Hayır, benim yüzümde hiçbir estetik müdahale yok. Ancak, saç ekimi işlemi yaptırdım.

Estetik cerrahiye yoğunlaşmanız, geleneksel KBB alanındaki cerrahi müdahaleleri (örneğin, işitme kaybı, vertigo tedavisi gibi) bırakmanıza neden oldu mu, yoksa her iki alanda da aktif olarak çalışmaya devam ediyor musunuz? Estetik ve fonksiyonel cerrahi arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?"

İrmet Hastanesi işbirliği ile orada da normal hastalarımıza cerrahi müdahaleler yapmaktayım. Ancak, bir KBB uzmanı olarak mesleğimi tamamen estetik alana yönlendirmem mümkün değil. Hem estetik hem de sağlık adına yapılan tüm cerrahi çalışmalarım devam etmektedir. Estetik cerrahiye olan ilgim ve bu alandaki çalışmalarımın yanı sıra, fonksiyonel cerrahi müdahalelere de önem veriyorum ve her iki alanda da hastalarıma hizmet vermeye devam ediyorum.

 

Gelecekte KBB uzmanlarının estetik alanındaki rolü nasıl şekillenecek? Bu alandaki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda hangi yönlere evrileceğini düşünüyorsunuz?

KBB hekimleri estetik cerrahi alanında geçmişte sayıca azdı ve talep de sınırlıydı. Ancak günümüzde estetik cerrahi büyük bir gelişim gösterdi. Yüz estetikleri, yüz germe, boyun germe, kaş kaldırma, göz kapağı estetiği gibi ameliyatlarda ciddi bir artış yaşandı. Bu alandaki talebin gelecekte daha da artacağını düşünüyorum, çünkü teknolojinin gelişmesiyle birlikte estetik cerrahisi çok farklı boyutlar kazanma potansiyeline sahip. Yenilikçi teknikler ve gelişen ekipmanlar sayesinde, estetik müdahalelerin sonuçları daha doğal ve başarılı hale geliyor, bu da taleplerin artmasına yol açıyor.

Yoğun bir iş temposu içinde aile hayatınızı nasıl dengeleyebiliyorsunuz?

Aile hayatıma da büyük önem veriyorum; ne kadar yorgun olursak olalım, evdeki çocukları ihmal etmiyorum. Evde çocuklarımla ders çalışıyor, oyunlar oynuyorum. Yorgunluğuma yorgunluk katsa da, birlikte vakit geçirmek bizi mutlu ediyor. Eşim de aynı meslekte olduğu için işin getirdiği zorlukları çok iyi anlıyor. Anlayış ve destek üzerine dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Bu denge, hem iş hem de aile hayatımda mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmemizi sağlıyor.

Son olarak, estetik cerrahiyi tercih etmeyi düşünen kişilere verebileceğiniz en önemli tavsiyeler nelerdir? Estetik bir müdahaleye karar verirken dikkat edilmesi gereken temel faktörler nelerdir?

Bu alanda kendini geliştirmek isteyenlere söyleyebileceğim en önemli şey, estetik cerrahiyi severek yapmaları gerektiğidir. Bu işi tutkuyla yapan kişiler, hem mesleki anlamda başarılı olurlar hem de maddi anlamda iyi bir seçenek oluştururlar. Estetik cerrahi, doğru ve kaliteli bir şekilde yapıldığında sadece hastalar için değil, aynı zamanda cerrah için de tatmin edici bir süreç olur. Yasal ve etik kurallara uygun şekilde çalışarak, hem ticari anlamda hem de mesleki açıdan büyük keyif alabilirler. Bu alanda başarı, hem kişisel tatmin hem de finansal kazanç getirebilir.