Doğanın sadeliğini ve estetiğini ev ortamlarına taşıyan teraryum atölyesinde; sukulent bitkisinin tarihçesi, bakımı ve çoğaltılması hakkında bilgiler paylaşıldı. Ardından katılımcılar, kendi hayal dünyalarına uygun minyatür bahçeler oluşturdu. Cam fanuslar içerisinde şekillenen bu küçük evrenler, hem bir üretim deneyimi hem de içsel yansımanın bir aracı oldu.
Atölyede kullanılan doğal taşlar, renkli kumlar, figürler ve canlı bitkiler, her bir katılımcının kişisel hikâyesine dönüşerek camın içinde birer yaşam alanına dönüştü. Katılımcılar, seçtikleri objelerle duygularını ve hayallerini görünür kılarken, birlikte üretmenin ve paylaşmanın iyileştirici gücünü de deneyimlediler.
Kadın emeği ve yaratıcılığını odağına alan atölye, yargısız, destekleyici ve ilham veren atmosferiyle dikkat çekti. Teraryum çalışmasının sonunda yapılan paylaşımda, katılımcılar hem süreçten aldıkları keyfi hem de ortaya çıkan eserlerin kendilerinde yarattığı duyguları birbirleriyle paylaştı.
“Camın İçinde Bir Dünya: Teraryum Atölyesi”, kadınların doğayla, sanatla ve birbirleriyle kurduğu bağın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.