ADAY ADAYI ARAS: BEN ÇERKEZKÖY’Ü YÖNETMEYE TALİBİM

Dün basın toplantısı düzenleyen AK Parti Çerkezköy Belediye Başkan Aday Adaylarından Orhan Aras, kendisi hakkında ve diğer AK Parti Çerkezköy Belediye Başkan Aday Adayları hakkında değerlendirmelerde bulundu. İsim vermeden AK Parti’nin güçlü aday adayları olan Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkanı Süleyman Kozuva’yı, AK Parti Çerkezköy İlçe eski Başkanı Abdullah Öğe’yi ve Çerkezköy Belediyesi mevcut Başkanı Vahap Akay’ı eleştiren Aras, “Emin olun köpükle oluşturulan bu algı sadece ufak bir rüzgara bakar. Başka hiçbir şeye gerek yok. Bu herkes için geçerli. Mevcut için de geçerli.” dedi.

“TERÖRLE MÜCADELE EKİBİ İÇİNDE YER ALDIM”

Kendisini anlatmanın gayreti içinde olduğunu ifade eden Aras, “Ben 1968 Kars doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Kars’ta tamamladım. Orada Anadolu Sigorta’nın Bölge Temsilciliği, bir dönem vekil öğretmenlik, akabinde kamu görevine başladım. 1990 itibariyle 2012 yılına kadar kamu görevim devam etti. Kamu görevinin niteliğini soracak olursanız, Terörle Mücadele Ekibi içinde yer aldım. 2004’te Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Karaağaç Belde Belediye Başkan Adayı oldum. Orada seçimi kaybettim. 2009’da yine bir seçim deneyimimiz oldu. Nasip olmayınca da olmuyor. 2012 yılında emekli olduktan sonra da Bursa’da büyük bir firma olan otomotiv üreticisi AKIA firmasında resmi danışmanlık görevinde bulundum. 2015 yılının hemen başında Bursa’da Yıldırım ilçemizde bir yıl uzman danışmanlık hizmeti, iki yıl da belediye başkan yardımcılığı yaptım.” diye konuştu.

“BELİRLİ ÖRGÜTLERİN BİZE DAVETİ BİZİ CESARETLENDİRMİŞTİR”

Bursa’nın Yıldırım ilçesinde 150 bin Türk vatandaşının yaşadığını, 150 bin de Suriyeli vatandaşı barındırdığına dikkat çeken Aras, “Yıldırım İlçesiyle Çerkezköy birbirine çok benzeşmektedir. Nedeni şu orda da göç almış bir ilçe söz konusu. Ekmeği derdinde, ben de onlardan biriyim. 1992 yılında ailesiyle birlikte Kars’tan göç edip daha iyi bir gelecek, yavrularımıza daha iyi bir yaşam koşulu sunmak üzere Çerkezköy’e geldik. Tabi ailemin bir kısmı Karaağaç’ta oturmakta, bir kısmı Tepe’de, Gazi Osman Paşa’da ve muhtelif yerlerde ikamet etmekteler. Çerkezköy’ü düşünmemdeki ana neden iki yıl aktif belediye başkan yardımcılığı dönemimde edinmiş olduğum tecrübeyi, bilgiyi, birikimi burada acaba gerçekleştirir miyiz, burada ciddi şekilde ülke ekonomisine katkı sağlayan Çerkezköy’ümüzün hak ettiği yere gelmesine vesile olabilir miyiz, biz bu gayretle buraya geldik. Tabi buraya geldiğimizde ciddi bir teveccüh, kanaat önderlerinin talebi, belirli örgütlerin bize daveti bizi cesaretlendirmiştir. Biz bu cesaretle, bu samimiyetle bu yola çıktık.” şeklinde konuştu.

“BU TAMAMEN YALAN”  

Dokuz aday adayı arkadaşıyla yarıştığını, bu işe gönül verip, medeni cesaretlerini ortaya koyup bu yarışın içerisinde birlikte bulunduklarını kaydeden Aras, “Çok seviyeli, çok güzel, ahenkli, uyumlu, birbirleriyle ilişmeyen, birbirleriyle tartışmayan, daha çok Çerkezköy’ü tartışan, Çerkezköy’de mevcut durumun yaptıklarının daha iyisini nasıl yapabiliriz, Çerkezköy’de var olan sorunların üstesinden nasıl gelebiliriz şeklindeki sorularla meşgulken kıymetli İlçe Başkanı bu konuda böyle bir yarışın içerisine girmiş oldu. Kendisiyle daha önce görüşme imkanı bulduğumuz diğer arkadaşımız hiçbir şart altında aday olmayacağını söylüyordu. Yalnız şöyle bir ayrıntıyı koyuyordu; ‘ancak işte Cumhurbaşkanı derse adayım.’ Ben de ona şöyle demiştim, ben Ak Parti’yi 2002’den beri bilen, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da bu konudaki duruşunu, ferasetini bilen bir insan olarak söylüyorum ki, böyle bir şey yok. Bu tamamen yalan. Bu tamamen kendisinde olmayan bir şeyi var etme gayretidir. Ben bu konudan dolayı hem İlçe Teşkilatı’nın hem İl Teşkilatı’nın hem bölge milletvekillerimizin de rahatsız olduğunu düşünüyorum. Siyaset mühendislerinin yapacakları bu çalışma emin olun, çok kısa bir süre kaldı burada onların istediği gibi gelişmeyecek. Nedeni şu; kendine güvenen insanlar projelerini anlatır, yapacaklarını anlatır, yapabileceklerini taahhüt eder ama özgüveni olmayan, halktan kopuk olanlar ancak ve ancak birilerinin ismiyle bir yerlere ulaşmaya çalışırlar. Bu da mümkün olmayacak. Çünkü Çerkezköy sanayi şehri, evet… Belirli makamların da sahibi olabilirler, evet… Buna hiç itirazım yok. Ama yönetmek ayrı bir sanat. Ama bir ilçeyi gerçekten derdiyle dert edinmek onun sorunlarına geçici değil kesin çözümler bulmak çok kolay iş değil. Bunu yapmak ekip işidir. Bunu yapmak vizyondur. Bunu yapmak tecrübedir. Ferasettir. Dirayettir. Bunların tamamının bir araya gelmesi gerekir. Şimdi birilerinin itelemesiyle, birilerinin, işte mühendislik yapıp piyasaya bir şeyler pompalamasıyla bu işlerin başarılacağını düşünenlerden değilim. Kaldı ki bu duruş, bu siyaset şekli AK Parti’ye münhasır bir siyaset şekli değil. AK Parti’nin siyaset şekli meşru zeminde doğru yerde, doğru insanlarla projeleriyle, ilkeleriyle birlikte olan bir siyaset şekli. Burada böyle işte gizemli, çok farklı niyetler, çok farklı ilişkilerle olmuyor, olmayacak da.” diye konuştu.  

“SADECE TEBESSÜMLE EL SIKMAKLA SORUNLARI ÇÖZEMEYİZ”

Bu konudaki inancının tam olduğunu belirten Aras, nedenini de şu şekilde açıkladı; “Öncelikle bölge milletvekillerimiz, ardından Partimizin yetkili kurumları, bu konuları tamamını değerlendirecek, bu konuyla alakalı, Çerkezköy vizyonunu daha iyi bir noktaya kim getirebilir, onun üzerine karar kılınacağını biliyorum. Ben bu samimiyetle bu fikri devam ettiriyorum. Ve emin olun, ilk gün Çerkezköy’e geldiğim o şevki, o heyecanı bugün aynı şekilde yaşıyorum. Burada bir başkasının ne yaptığı beni ilgilendirmiyor. Önemli olan ben burada Çerkezköy’e ne yapabilir, Çerkezköy’e nasıl bir hizmet kalitesi sunabilirim; Çerkezköy’de sadece tebessümle elini sıkmakla sorunları çözemeyiz. Belki geçici bir zaman dilimi içinde toplumda hoş bir algı oluşturabiliriz ancak Çerkezköy’ün en büyük sorunlarını öteleyemeyiz.  30 bin insana göre, bilemedin 50 bin insana göre düşünülen kanalizasyon sorununu, altyapı sorununu 200 binlere dayanmış bir Çerkezköy’ün şuanda kaldırmadığı gerçeğini tebessümümüzle veya işte camileri gezerek, çorbalar dağıtarak çözemeyiz. Demek ki biz evet, gönül belediyeciliği yapacağız, insanlara o samimiyeti o dokunuşu, o birlikteliği yaşayacağız. Ama sorunları da çözeceğiz. Var olanı makyajlayarak derdi çözemeyiz. Sorunları ortadan kaldıramayız.”

“ŞEHİR İŞGAL EDİLMİŞ”

Temel hedefinin Çerkezköy’ü 200 binlere değil 500 bin nüfusa göre dizayn etmek olduğuna dikkat çeken Aras, “Bakın bütün çalışanların oluşturduğu Çerkezköy’de gideceği bir tiyatro salonu yoktur. Dar gelirlinin, orta gelirlinin gidip eğlenebileceği, çoluğuyla çocuğuyla hakikaten huzurlu bir şeklide zaman geçireceği bir yer yoktur. Biz bunları nasıl var edebiliriz. Biz bununla ilgili nasıl bir çalışma yapabiliriz. Hava kirliliğinin önüne nasıl geçebiliriz, trafik faciasının önüne nasıl geçebiliriz. Yani her taraf otopark. Böyle yürüyorsun şehir işgal edilmiş. Otopark her taraf. Sokaklarımızın tamamı araçlarla dolmuş. Biz bunu nasıl çözebiliriz, aslında bizim bunları konuşmamız lazım. Aslında bizim bunlarla ilgili projelerimizi ortaya koymamız lazım.” dedi.  

‘SUNİ ALGININ ORTADAN KALDIRILMASI İÇİN CEVAP VERDİM’

İddialı bir şeklide yola çıktığını söyleyen Aras, sözlerine şu şekilde devam etti: “Benim hiçbir şekilde hedefimde kimsenin yanında, yardımcı veya meclis üyeliği değil. Ben Çerkezköy’ü yönetmeye talibim. Ben Çerkezköy Belediye Başkanı olmaya talibim. Ben onun için bugün buradayım. Diyeceksiniz ki, başkanım siz bunları söylüyorsunuz ancak, toplumun içindeki algı?! Emin olun köpükle oluşturulan bu algı sadece ufak bir rüzgara bakar. Başka hiçbir şeye gerek yok. Bu herkes için geçerli. Mevcut için de geçerli, bu işe ‘artık bitti, ben bu işi çözdüm, işte bak ekibimle eğlenmeye gidiyorum’ demek de bu işi çözmüyor. Benim birbirinden kıymetli belediye başkan aday adayı arkadaşlarım ile ilgili bugün kadar hiçbir şart altında olumsuz bir konuşmam olmamıştır. Ancak bugün sadece sorulduğu için bu var olan suni algının ortadan kaldırılması için cevap verdim. İnşallah Rabbim, hakkımızda hayırlısıysa bize verir. Ben ekibimle birlikte çok ciddi bir şekilde Çerkezköy’ümüzün sorunlarını çok kısa sürede çözebiliriz. Hep birlikte Çerkezköy’ümüzün bütün dünyaya markasını hissettirebiliriz. Çünkü bütün dünyaya şuanda Çerkezköy’de üretilen mamuller, katma değeri yüksek ürünleri bütün dünyaya satıyoruz. Ama bütün dünyanın değil, bir kısmının dahi Çerkezköy’den haberi yok. Biz Çerkezköy’de var olan bütün imkânları Çerkezköy’ün geleceği için seferber edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çerkezköy’ün güzellikleriyle, Çerkezköy’ün Trakya Bölgesi’nin liderliğiyle, farklılığıyla, kültür-sosyal-siyasal bütün alanlarda güzellikleriyle, yenilikleriyle anılacağı bir Çerkezköy’ü inşallah nasıl inşa ederiz, bunun üzerine çalışıyorum. Yoksa inanın diğer işlerle çok ilgilenmiyorum ve umursamıyorum. Onun için biz bu konuda inşallah yakın bir zamanda başta ana kademe, il, bölge milletvekillerimiz, onların üzerindeki, komisyonlar ve en son Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda Çerkezköy’ü en iyi yönetmeye kimin ehliyet, liyakat sahibi olduğu, kimin şaibesiz, kimin doğru olduğu kanaatine varıp ona göre bir karar verecektir. Ben ömrümü bu ülkenin hizmetine adamış, kamu görevini yürütürken, evet, bugüne kadar hamdolsun üzerime düşeni eksiksiz yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Ayrıca yerel yönetimlerin ana kademesi olan belediyecilikte de ciddi bir deneyim, ciddi bir tecrübe edindiğimi ve layığıyla yaptığımı Allah’a hamdolsun ki buna şükrediyorum. İnşallah burada da rabbim nasip eder ve biz bu toplantıları daha çok yapar, daha çok bir araya gelir Çerkezköy’ümüzün güzelliklerini konuşuruz.”