Kamu Sen Tekirdağ İl Temsilcisi Varma, Doğu Türkistan’da yaşanan olaylar nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı. Varma, yaptığı açıklamada, “Ne yazık ki, milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan’da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan kan gölü haline gelmişken başta İslam ülkeleri ve Birleşmiş Milletler yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir. Doğu Türkistan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş milyonlara, katledilen canlara kimsenin gözlerini kapatma hakkı yoktur. Türkmen soydaşlarımız toplama kamplarında tecrit altında tutulmakta, türlü işkencelere maruz bırakılmaktadır.” dedi.
İNSANLIK SUÇU İŞLENMEKTEDİR
Ne hikmetse yaşanan vahşetin basın yayın organlarının ilgisini çekmediğini, birçok basın kuruluşu için akan Türk kanının haber değeri dahi taşımadığını savunan Varma, “Ne Batı’da ne de Türkiye’de işgal altındaki Türkistan’ın çığlığı bir türlü duyulmamakta, akan kan Türk’ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmaktadır. Birleşmiş Milletler; Temel İnsan Hakları Sözleşmesi, Soykırımın Önlenmesi ve Savaş Suçlularının Cezalandırılması Sözleşmesi ve Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi ile tüm insanların can ve mal güvenliğini teminat altına almıştır. Oysa bugün Birleşmiş Milletlere üye devletlerin gözleri önünde Müslüman kanı akıtılmakta, insanlık suçu işlenmektedir. Birleşmiş Milletler insanlığın etrafında mı yoksa küresel güçlerin ortak çıkarları etrafında mı birleşmiştir? Doğu Türkistan’da akıtılan bu kanı durdurmak, yaşanan insanlık dramına son vermek insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur.” ifadelerini kullandı.
DERHAL HAREKETE GEÇMELİDİR
BM’nin ya sustuğunu ya da gerçeklere gözlerini kapattığını belirten Varma’nın yaptığı yazılı açıklama şu şekilde devam etti: “Birleşmiş Milletlerin görevi, olayları takip etmek değil, olaylara müdahale etmektir. Birleşmiş Milletler üyelerinin vicdanlarının sızlaması için daha kaç Müslüman’ın kanı akmalı, kaç çocuk zehirli gazlarla boğulmalı, kaç kadına tecavüz edilmeli, kaç genç parçalanmalıdır? Bu nedenle BM, duruma müdahale etmek, olayların önlenemez noktalara gelmesinin önüne geçmek ve bu soykırıma son vermek için derhal harekete geçmelidir. Unutulmamalıdır ki, Birleşmiş Milletler, egemen güçlerin siyasi, ekonomik ve ideolojik emellerine alet olmak için değil; adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tüm ülkelere sağlamak için vardır. Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdaplarında, cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak insanlık katledilmeden, yaşanan trajedi daha da büyümeden önce Türk Hükümeti’ni ve Birleşmiş Milletler Örgütünü, Doğu Türkistan’da yaşanan bu katliamı durdurmak üzere yetkili organlarını harekete geçirmeye ve etkili tedbirler almaya davet ediyoruz. Aksi halde bu katliama sessiz kalan her kurum, örgüt ve ülke, işlenen bu insanlık suçuna ortak olacaktır.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.