“CEPHEDE DE BİZ VARDIK FİKRİYATTA DA”

Türk Ocakları Çerkezköy İlçe Temsilcisi Burak Candaş, ocağın kuruluşunun 107.yıldönümü nedeniyle basın açıklamasında bulundu. Candaş yaptığı açıklamasında: “Türk Ocaklılar, Balkan savaşları, Birinci Dünya Harbi ve Millî Mücadelenin yaşandığı on yıllık savaş döneminde fikrî önderliğin yanında fiilen cephelerde de savaştılar. İşgal yıllarında emperyalistlere ilk direnenler de onlardı, kapılarına ilk kilit vurulanlar da… Kuvay-ı Milliye Birliklerinin kurulmasında da öncü rolü, Türk Ocakları’nın Anadolu’nun her yerine yayılmış olan şubeleri üstlenmiştir” ifadelerine yer verdi.

SİYASET ÜSTÜ BİR YAPIYIZ

Türk Ocakları hakkında bilgi veren Candaş, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Amblemi, 1926 yılında kabul edilen ve Yüce Türk Milleti’nin kadim simgesi olan Bozkurt’tur. Bozkurt, siyasi bir sembol olmayıp Türk Milleti’nin asil karakteristik özelliklerini yansıtan kutsal bir figürdür. Türk Ocakları, devletimizce ‘Kamu Yararına Çalışır Siyaset Üstü Dernek’ kabul edilmiş ve bu öz niteliğinden taviz vermeden Yüce Türk Milleti’ne hizmet yolunda faaliyetlerini sürdürmektedir.  Türk Ocakları, “Türk” kelimesini kullanarak kurulmuş ve varlığını devam ettiren en kıdemli, en köklü düşünce ve sivil toplum kuruluşudur. Türk Ocakları öylesine özel bir yere sahiptir ki; Mustafa Kemal Atatürk’ün yurt gezilerinde ilk ziyaret ettiği yerler Türk Ocakları şubeleridir.  Milli ülküsü (mefkûresi); Türklüğün yüceltilmesine yönelik Türk Milliyetçiliğidir. Ocağımız millî ülküsünü gerçekleştirebilmek için 90’ın üzerindeki şubesi ve temsilcilikleri aracılığı ile ocak sohbetleri, seminerler, konferanslar ve çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Türk Ocakları’nın yayım organı, kurucusu Yusuf Akçura olan ve 30 Kasım 1911 tarihinde yayım hayatına başlayan, Türkiye’nin en eski ve uzun süreli hakemli dergisi Türk Yurdu’dur. Türk Ocakları, Türk ile ve Türklükle sıkıntısı olmayan herkese, ayrım yapmaksızın, siyaset üstü bir üslupla ulaşmayı hedeflemektedir. Hedef kitlemiz, başta gençlerimiz olmak üzere Türk Milletinin tümü, hedef coğrafyamız Türk Dünyasının tamamıdır! Hedeflerimize ulaşma konusunda varlık sebebimiz olan milletimizin temsilcileri tüm anne ve babaları, geleceğimize yön verecek evlatlarını yetiştirme hususunda Türk Ocakları’na yönlendirmelerini istiyoruz. Son yıllarda aziz milletimizin ve devletimizin yaşadığı sıkıntılar hepimizin ortak değeri olan vatan - millet - devlet - bayrak ve kültür kavramları konusunda Türklüğün ve Türk Milliyetçiliğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Çünkü bu kavramlar ortak değerlerimizdir ve siyaset üstüdür. Hepimiz siyasi çıkarlarımızı ve dünyalık hırslarımızı bir kenara bırakarak bu kavramlara sahip çıkmalı ve bu kavramlar üzerine gençler yetiştirmeliyiz” diye konuştu.

“SLOGAN DEĞİL PROJE İÇİN VARIZ”

“Dünyanın hangi coğrafyasında bir Türk yaşıyorsa o coğrafyaya ulaşacak akla ve mantığa dayalı milli ve bilimsel projeler ortaya koymalıyız” diyen Candaş: “Milliyetçilik ülkümüz farklı inançlara sahip Türk toplulukları ve yönetimlerini de kucaklamakla birlikte, Türklük ile İslamiyet özellikle ayrılmaz birlikteliğe sahiptir. Yeni Zelanda'da camiye yapılan saldırılar, Doğu Türkistan'da soydaşlarımıza uygulanan baskılar bunu açıkça göstermiştir. Feraset, basiret ve azimet sahibi Aziz Türk milletinin her ferdi bunları düşünebilecek kudrettedir. Bundan yana şüphemiz de yoktur. Bu sebepledir ki, ortak değerlerimiz konusunda hassasiyet taşıyan herkese kapımız açıktır. Türk Ocakları açısından; Türk kavramını ve Türk milliyetçiliğini etnik bir anlama indirgemek, fütursuzca siyasete alet etmek ve milletimizin fertlerini bu kavramlara karşı tepkili hale getirmek hem tarihî hem de güncel gerçeklere aykırıdır, safsatadır ve şiddetle kaçınılması gereken bir yanlıştır. Türkiye içeriden ve dışarıdan yüzyıllardır kuşatmayla karşı karşıyadır. Yakın geçmişte siyasilerimizin yaptığı hatalar ortadadır. Ancak topyekûn bir “Kuvayı Milliye” ruhuyla, millî şuur ve millî mutabakat ile hareket edersek yaşanmakta olan sıkıntılarımızı en az zararla atlatırız ve geleceğe daha ümitle bakabiliriz. Yöneticilerimizin siyasî rekabet ve çekişmeleri bir yana bırakmaları, bu zorlu süreci siyaset tartışmalarının malzemesi yapmamaları da söz konusu milli şuura ulaşılması açısından gereklidir. Bu konuda Büyük Türk milletinin feraset ve basiretine güvenmekten bir an bile vazgeçmemeliyiz. Tarihte pek çok badire atlatmış bir milletiz. Uyanık olmak ve asla rehavete kapılmamak lazımdır” dedi.

“BEKÂ TEHDİDİ EZELDEN BERİ VARDIR”

Açıklamasını şu sözlerle tamamlayan Candaş: “Özellikle son yüzyılda yaşadığımız tarihî tecrübeyi tekrar tekrar hatırlamalı ve asla gaflete düşmemeliyiz. Şu anda ülkemizde her yerde herkesin diline yerleşmiş olan ve aslında Türk'ün ezelinden beri var olan “beka meselesi” kavramını ilk kullanan, yıllar önce Türk Ocakları Genel Başkanımız olmuş ve bu kapsamda “Türkiye’nin Beka Meselesi” adlı yazısında dikkat edilmesi gerekenleri yakın dönemde dile getirmişti. Bu konuda siyaset üstü duruşunu bozmayan Türk Ocakları Genel Merkezimiz ve Çerkezköy temsilciliğimiz üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye her an hazırdır.  Yüce Allah, hiçbir konuda bizlerden desteğini esirgemeyen tüm gönül dostlarımızdan, kısa sürede bizlere gereken desteği sağlayan Çerkezköy sakinlerinden, yönetim kurulumuzdan ve gençlerimizden razı olsun. Bu vesile ile bu ülkenin ve kutsal ocağın kuruluşundan bugüne emeği geçen ve ahirete göçen tüm Türk Ocaklılara Allah'tan rahmet diliyorum. Saygılarımızla, Büyük Türk Milletine arz olunur” şeklinde konuştu.