Türkiye olarak 2016 yılından bu yana dünyanın BM'den sonra en büyük örgütü olan İslam İşbirliği Teşkilatının dönem başkanlığını yürüttüklerini hatırlatan Erdoğan, "Geride bıraktığımız 2,5 yılı aşkın sürede İslam alemi olarak sancılı sıkıntılı günler yaşadık. Kudüs'ün hukuku statüsünde yönelik saldırılardan Filistin meselesine, Suriye'deki çatışmalardan Yemen'deki açlığa kadar pek çok krizle yüzleştik. Maalesef bu krizlerin varlığı bugün de sürüyor.” dedi.
Astana görüşmeleriyle Suriye'de kalıcı çözüm için mesafeler alındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Suriye'de DEAŞ varlığı neredeyse kalmadı, mevcutlarının da terör örgütü YPG'ye meşruiyet kazandırmak için bırakıldığını gayet iyi biliyoruz. DEAŞ ortaya çıkışında belli güçlerin bölgedeki emellerine hizmet eden bir piyon olduğu ortaya çıkmıştı. Sivilleri katletmişti.” ifadelerini kullandı.
“GÜVENLİ BÖLGLER OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ”
Sahada askeri güçlerle temasların sürdürüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Olumlu istişareler gerçekleştirdik. Diplomasiyi yürütürken bir sonrası için hazırlıkları tamamladık. İlk aşamada ülkemizde yaşayan 4 milyon Suriyeli kendi evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturmayı hedefliyoruz. Azez, Cerablus, Afrin gibi yerlere geri dönüş yaptı. Tesis edeceğimiz güvenli bölgeyle bu sayının milyonları geçeceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Şimdiye kadar yaklaşık 4 milyonu Suriyeli olmak üzere bütün mültecilere BM hesaplarına göre 35 milyar dolar kaynak aktardıklarını anlatan Erdoğan, “Açık ve net söylüyorum, bugün dünyamızda yaşanan birçok sorunun temelinde maddi imkan kıtlığı değil, merhamet ve empati eksikliği vardır" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.