Tekirdağ Çorlu Sarılar Mevkii’nde 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen, 25 vatandaşın yaşamını yitirdiği, yüzlerce vatandaşın yaralandığı tren faciasına ilişkin mahkeme sürecinde TCDD Üst Yönetimi’nin tüm ihmal ve sorumsuzluklarının örtbas edilmesine izin vermeyeceklerini kaydeden Aygun, “Pazartesi-Salı günü iddianamenin açıklanmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, kazadan 8 ay sonra siyasilerin ve TCDD Yönetimi’nin kusursuz bulunması, vicdanları karartmış, bu elim kazada yaşamını yitiren ailelerin acılarını arttırmıştır.” diyen Aygun, “370 kişi adına ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma gerekçesiyle’ başlatılan soruşturmada; onlarca yolcunun TCDD’den şikayetçi olmasına karşın şikayetlerinin kabul edilmediği görülmektedir.” dedi.
“ŞİKAYETLER NİYE KABUL EDİLMEDİ?”
Kaza nedeniyle mağdur olan yolcuların pek çoğunun kendilerinin istemesine karşın ifadeleri alınmadığını söyleyen Aygun, “Sonra da şikâyet hakkını kullanmadığı ya da dilekçeleri olmadığı gerekçeleriyle şikâyet hakları olmadığı öne sürülmüştür. Tren kazası mağdurlarının şikayet hakkının yok sayılması kabul edilemez. Makinistlerin ifadelerinde, kendilerine aşırı yağışa ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını söylemesi dikkat çekicidir. Bu ifade bile TCDD’nin sorumluluğunu ortaya koymaktadır.
Başsavcılığın, kazanın meydana geldiği gün içinde birden fazla trenin geçiş yaptığını ve bu konuda hiçbir olumsuz görüş belirtilmediğini savunması ise bilimsellikten uzak bir anlayıştır. Menfez ve ray arasındaki toprak boşalması kendi kendine gerçekleşmediğine göre aşırı yağışa bağlı olarak önlem almamaktan ve bu konuda kontrol yapacak yol bekçilerini görevlendirmemekten TCDD Yönetimi, birinci derecede sorumludur.” diye konuştu.
“TCDD’NİN SUÇU YOKSA İSA APAYDIN NİYE GÖREVDEN ALINDI?”
Bir süre önce TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın görevden alınmasının son dönemde yaşanan kazalarla doğrudan ilgili olduğunu vurgulayan Aygun,sözlerine şu şekilde devam etti: “Yanlış yönetilen ve bilimsel ilkeleri göz ardı edilen bir kurumda kazalar kaçınılmazdır. Bu çerçevede gelecek hafta açıklanacak iddianameyi yakından takip edip, konunun takipçisi olacağız. TCDD’de art arda meydana gelen kazalar; siyasetçiler, TCDD Yönetimi ve Ulaştırma Bakanlığı bürokratlarının ihmalini gizleyememektedir. Nitekim yönetimi aklamak için seçilen Bilirkişi Heyeti, hataları sıralamış, ama yönetimi aklamıştır. Bilirkişi Heyeti’nin tüm eksiklikleri sıralarken, TCDD Yönetimini aklayıp, sorunun mevzuattan kaynaklandığını öne sürmesi ama gerçekleşen kazanın tüm faturasını yol-bakım onarım ekibine kesmesi adil ve hakkaniyetli değildir.TCDD’de meteorolojik verileri alıp işleyecek tek bir uzmanın olmaması, Osmanlı’dan kalma menfezin dolgusunun günün koşullarına göre 135 yıldır yenilenmemesi, tüm ihalelerde bu güçlendirmenin es geçilmesi Bilirkişi Raporu ile kayıtlara geçmiştir. O halde siyasetçiler, bürokratlar ve TCDD Üst Yönetimi’nde yer alan kişilerin suçsuz olması mümkün değildir! Başsavcılık, bu gerçekleri dikkate almak zorundadır. Hukukun katledilmesine, adaletin zehirlenmesine ve vicdanların karartılmasına izin vermeyeceğiz.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.