Saçların deriyi dış etkenlerden koruma ve vücut ısısının dengelenmesinde önemli rolü olduğunu belirten Aslan, “Saçlarına çokluğu da yokluğu da önemli sorunlara yol açar. Saçların dökülmesi en sık rastlanan estetik problemlerden biridir.” dedi.
“Saçların hiç dökülmemesi mi gerekiyor veya ne kadar dökülmesi normaldir?” şeklindeki soruya “Mevsimsel olarak değişkenlik gösterebilmekle birlikte her gün 50 ile 150 saç teli dökülmesi normal kabul edilir.” şeklinde cevap veren Aslan, saç ömrünün 3 evreden oluştuğunu, bu evrelerin ise, “Anajen faz: büyüme evresidir, 2-6 yıl kadar sürer, saç tellerimizin yüzde 85’i bu büyüme evresindedir. Katajen faz: birkaç gün süren duraksama dönemidir. Telojen faz: 100 gün kadar süren dinlenme dönemidir. Saydığımız bu evrelerde farklı hastalıkların, kimyasalların, ilaçların etkisiyle saçlarda dökülme meydana gelir.” dedi.
ANAJEN SAÇ DÖKÜLMESİ
Anajen saç dökülmesinin, anajen dönemin kesintiye uğramasıyla oluştuğunu kaydeden Aslan, “Nedenleri arasında ilaçlar, radyoterapi, diğer adıyla ışın tedavisi, kemoterapi, zehirlenmeler, yoğun ve ani stres, tiroid hormonlarının artması durumları, bazı kan sulandırıcı ilaçlar, tansiyon, tiroid ve psikiyatri ilaçları sayılabilir. Ayrıca lupus, süregelen böbrek ve karaciğer yetmezliğinde veya ilerlemiş kanser hastalarında saç dökülmesi görülebiliyor. Büyüme dönemindeki saçların daha hassastır ve tüm saç tellerinin yüzde 85’ini oluşturması nedeniyle saç dökülmesi aniden başlar saçların önemli bir kısmı dökülür.” ifadelerini kullandı.
TELOJEN SAÇ DÖKÜLMESİ
Telojen dökülmenin de birçok nedeni olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Aslan, “En sık nedenleri şunlardır; doğum sonrası, yine bazı tansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları, vita fazlalığı, yüksek ateş, ciddi enfeksiyon sonrası, cerrahi girişim, psikolojik strestir. Ayrıca yetersiz beslenme, tiroid hormonlarının azlığı, biotin, çinko ve demir eksikliği diğer saç dökülme nedenlerindendir. Bazı durumlarda ise hiçbir neden saptanamayabiliyor. Anajen saç dökülmesinden farklı olarak telojen tipte saç dökülmesi 3-4 ay sonra başlıyor ve neden ortadan kalktıktan sonra dökülme birkaç ay içinde sonlanır. Saçın eski haline gelmesi ise 6-12 ay sürebilir. Neden bulunamazsa saç dökülmesi devam eder, fakat saçların tamamen dökülmesine neden olmaz.” şeklinde bilgiler verdi.
KADINLARDA ERKEK TİPİ SAÇ DÖKÜLMESİ
Saçlı derinin tepe bölgesinde saç tellerinde incelme dökülme ve seyrelme yaşlanmayla birlikte sık görülen bir durum olduğunu belirten Aslan, “Fakat yaşam kalitesini bozar, erkeklerde normal kabul edilirken kadınlarda olması psikolojik sıkıntılara neden olabiliyor ve hastaları tedavi arayışına sokuyor. Erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da saçlı derinin tepe bölgesinde seyrelme ve kellenme genetik olabiliyor mu, şeklinde sıkça sorulan bir soru var. Evet, ailede birinci derece erkek akrabalarda androjen tip dökülme bir risk faktörüdür. Genetik yatkınlığın ve muhtemelen hormonların etkisiyle oluştuğu düşünülüyor. Saçlarda incelme erken yaşta başlaması saç dökülmesinin daha şiddetli seyredeceğini gösteriyor.” diye konuştu.
ETKİLİ TEDAVİSİ VAR MIDIR?
Eşlik edebilecek hormon bozuklukları, tirod bezi problemleri, demir eksikliği açısından araştırıldıktan sonra tedaviye başlanabildiğini kaydeden Aslan, “Maalesef kesin tedavisi yoktur ve kullanılan ilaçlar sadece uygulandığı sürece etkili oluyor.Tedavinin etkinliği de hastadan hastaya değişkenlik gösteriyor.Konuşulanlardan sonra saç dökülmesinin birçok nedeni olabildiği anlaşıldı.” dedi.
KULLANILAN ŞAMPUAN VE BAKIM ÜRÜNLERİ
“Bu hastalıklar dışında saçların yıpranmaması ve dökülmemesi için saç bakımında nelere dikkat etmeliyiz?” şeklindeki soruyu cevaplayan Aslan, “Saçlara istenilen şekil ve daha güzel görünüm verebilmek için birçok kimyasal kozmetik ürün kullanılmaktadır.Bu ürünler faydalı olabildiği gibi bazen istenmeyen etkilere yol açabiliyorlar ve bu durumda genellikle en son kullanılan şampuanlar suçlanır. Bunlar saç dökülmesinden çok saçta doğal olarak bulunan sebumun uzaklaştırılması, saçın elektriklenmesi, saçların uçuşmasına yol açması ve taramakta güçlüğe yol açabiliyor.Dolayısıyla saç temizliği, bakımı ve şekillendirmesi için ürün seçerken yaşa, cinsiyete, saç kalitesine ve saçtaki özel problemler uygun olmasına dikkat edilmelidir. Günümüzde piyasada çeşitli durumlarda kullanılması için üretilmiş birçok kozmetik ürün bulunuyor. Saç bakımında kullanılan ürünler saçlarda geçici etki yapanlar ve kalıcı etki yapanlar olarak ikiye ayrılır;geçici değişiklik yapanlar; şampuan, saç düzenleyici, saç spreyi ve geçici boyalardır.Kalıcı değişiklik yapanlar ise; kalıcı dalgalandırıcı, düzleştirici ve renk açıcı kimyasallardır ve bu ürünler kıl şaftında yapısal kalıcı değişiklik yaparlar ve kimyasal yolla saç teline zararlı olabilirler. Dolayısıyla saç sağlığı için bu ürünlerin doğru kullanılması önemlidir.” ifadelerini kullandı.
SAÇLARIN TARANMASI
Saç bakımında önemli olan bir diğer noktanın saçın taranma şekli olduğunu vurgulayan Aslan, “Acele ve zorlayıcı tarama ve fırçalama saç tellerinde kırılma ve dökülmelere yol açar. Saçın hep aynı şekilde yapılması veya sıkıca toplanması traksiyonel alopesi denilen duruma, yani kılların çekiştirilmesine bağlı dökülmeye yol açar ve bu durum kalıcı olabilir. Saçın kurutulması için kullandığımız saç kurutma makinelerinin saça 30 cm’den daha yakın tutulması saç tellerinde kırılmalar yaparak dökülmesine yol açabiliyor. Yine perma, renk açıcı ve saç düzelticiler uzun süreli v ısıtıcılarla kullanılırsa saç telinde kırılmalara yol açar. Özetleyecek olursak; saç dökülmesi ve kırılmalar, kozmetiklerin yanlış veya dikkatsiz kullanımı, aşırı saç bakımı uygulamalarına bağlı olarak gelişebiliyor.” şeklinde bilgilendirdi.
SAÇ DÖKÜLMESİ İLE GELEN HASTAYA NELER YAPILIR?
Saç dökülmesinden muzdarip kişilerde öncelikle muayene ve gerekli test, tetkiklerle esas nedenin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını belirten Aslan, “Bundan sonra ve gerekiyorsa destek amaçlı saç mezoterapisi, prp kürleri gibi uygulamalar hekimler tarafından hastaya göre seçilerek uygulanabiliyor. Geç kalınmış ve uygun durumlarda saç ekimi açısından da hastalar değerlendiriliyor.” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.