Toprağın ve suyun yaşamın sürmesi için değerli olan iki varlık olduğuna vurgu yapan Nilüfer Ceylan; “Toprak ve su yaşamın iki temel kaynağıdır. Bitkisel üretim ve gıda güvencesi için toprak ve suya birlikte ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu iki doğal varlık, uygun koşullarda bir araya gelmediğinde erozyon sorunu ortaya çıkıyor. Yağışla toprağa düşen su eğimli arazilerde hızla akarak toprağı taşıyor. Eğer toprağın yüzeyi ağaç ve bitki örtüsü ile kaplı değilse akan su, toprağın en verimli olan üst kısmını da beraberinde götürüyor. Erozyonla toprağın en verimli kısmı olan üst toprak kaybediliyor. Toprağın verimliliği ve sunduğu hizmetler azalıyor. Zamanla üzerinde bitki tutunamaz hale geliyor. Tüm bunlar insanların ve diğer birçok canlının gıda ve su ihtiyacının karşılanması açısından büyük risk oluşturuyor. Toprağı koruyan uygulamalar, yağışlar nedeniyle toprağın taşınmasının yani erozyonun şiddetini azaltıyor. Bu bakımdan “Suyu düştüğü, toprağı oluştuğu yerde tut” diyerek alınması gereken önlemlere dikkat çekiyoruz” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.