TRAKYA’DA TERMİK SANTRALE UYGUN KÖMÜR REZERVLERİ VAR

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, kömür rezervleri ile ilgili; “Türkiye’de yaptığımız son keşiflerle birlikte 18-19 milyar tonluk bir kömür rezervi tespit ettik. Geçtiğimiz yıl üretimde rekor kırdık. 101 buçuk milyon tona ulaştık. Biz bunu arttırsak bile yüzlerce yıl çıkartmak için çalışacağız. Biz bir taraftan da kömür ithal ediyoruz. Her yıl Türkiye’ye 3-4 milyar dolarlık kömür ithal ediyoruz. Onun için daha çok yerli kaynaklara yönelmek adına bazı projeler geliştirdik. Türkiye’de yaklaşık 5 bin megawatlık termik santral projesine uygun enerjiye sahip kömür rezervleri tespit ettik. Bunların birkaçı da Trakya bölgemizde bir tanesi de Çerkezköy’de. Fakat son çalışmalarda teknik ve ekonomik olarak projenin fizibilitesiyle alakalı olumsuz sonuç çıktığı için projeden vazgeçildi” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Çerkezköy’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, düzenlenen kahvaltı programına katıldı. Cumhur İttifakı Çerkezköy Belediye Başkan Adayı Süleyman Kozuva ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mestan Özcan’ın da katıldığı programda Dönmez, tüm kadınları ‘Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

“KADINLARIMIZA NASIL DAVRANACAĞIMIZI ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR”

Bakan Dönmez, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Bu seçim kampanyası kapsamında yaklaşık 15 gündür yollardayız. Gittiğimiz her yerde büyük ilgi ve alaka ile karşılaşıyoruz. Kadınların ilgisi erkeklere göre biraz daha fazla. Kadın kollarımız büyük bir fedakarlıkla bu hizmeti yapıyorlar. Kadınlarımızın, annelerimizin bizim kültürümüzde yeri muazzam. Biz cennetin annelerin ayakları altında olduğuna inanan bir milletiz. Ama maalesef kadına yönelik şiddet olayları bazen artıyor. Bu yüzden eğitim faktörü çok önemli. Dolayısıyla eğitimin bu konuda yetersiz kaldığını görüyoruz. Bizim kadınlarımıza nasıl davranacağımızı öğrenmemiz gerekiyor. Kadınlarımız 21. Asırda Türkiye’de gelişimin ve değişimin öncüsüdür. Benim görevim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Daha çok erkeklerin bulunduğu bir durum. Kadınlara nasıl daha fazla görev verebiliriz diye çalışmalarımız oldu. Biz yapıyoruz ama kadınlarımız biraz çekingen davranıyor. Nitekim geçtiğimiz yıl farkındalık oluşturalım diye kampanyalar düzenledik. Bu yıl da yeni kampanyalar düzenleyeceğiz” diye konuştu.

“ELEKTRİK İHRAÇ EDER HALE GELDİK”

‘Enerjisiz bir hayat düşünemiyoruz’ diyen Dönmez, yapılan çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi; “Bugün enerji toplumun hem iktisadi hem de toplumsal hayatında en önemli ajandalardan biridir. Enerjisiz bir hayatı düşünemiyoruz. 2000’li yılların başında elektrikte de güvenlikte de sorunlarla boğuşan bir Türkiye vardı. Kabaca 100 birim elektrik üretiyordunuz yüzde 70 enerji veriyordunuz. Bazı kısımlara elektrik verilmiyordu. İşte o Türkiye’den bugün arz fazlası olan bir Türkiye’ye geldik. 30-32 bin megawattlık gücümüz 80-90 bin megawatta ulaştı. Son birkaç yıla kadar biz elektriği de ithal ediyorduk. Son bir iki yıldır elektriği ihraç eder hale döndük. Evet birincil enerji kaynakları açısından Türkiye bazı konularda dışa bağımlı. Tükettiğimiz petrolün ancak yüzde 7-8’ini üretebiliyoruz. Doğalgazda bu yüzde 2-3. Var gücümüzle arıyoruz. Bir sloganımız var ‘Varsa bulacağız’ Biz denizde, karada, petrol doğalgaz ne varsa bulmak için uğraşıyoruz. Geçtiğimiz yıl Türkiye petrolleri sadece 70 kadar sondaj yapmıştı bu sene bunu 2’ye katlayacağız. Bunun 6 tanesi denizde. Biliyorsunuz şu anda Fatih Sondaj Gemisi Antalya açıklarında çalışmalarına devam ediyor. İkinci gemimizi de aldık, ismini Yavuz koyduk. O da gerekli çalışmalar tamamlandıktan sonra Akdeniz’de arama çalışmalarına devam edecek. Dünyada bu özellikte en gelişmiş 16 gemiden 2’si filomuza katıldı. 2 tane de sismik araştırma yapan gemimiz var. Birisi Barbaros Hayrettin Paşa, o Akdeniz’de devam ediyor. Diğeri de Oruç Reis o da Karadeniz’de sismik araştırmalarına devam ediyor. Bu gemimizle de önce röntgeni çekiyoruz, denizin altında ne var ne yok. Maden altında çalışmalar yapıyoruz. Havadan görüntüleme uçağımızla arama çalışmalarımız sürüyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye tarihinde rekor kırdık. Sondaj işinde MTA 1 milyon 500 bin metrelik sondaj yaptı. Yani adeta Anadolu’yu delik deşik ediyoruz. Bu dışa bağımlılığı azaltmak için” dedi.

“81 İLİN 81’İNE DOĞALGAZ GÖTÜRDÜK”

Doğalgazda sessiz devrim gerçekleştirdiklerini söyleyen Dönmez, bugün Türkiye’de 50 milyon vatandaşın doğalgaz kullandığını söyledi. Bakan Dönmez; “Bugün akşama kadar Tekirdağ’da sizlerle olacağız. Bir husus daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Elektriği anlattık fakat doğalgazda da sessiz devrim gerçekleştirdik. 2000’li yılların başında sadece 5 büyükşehirde ve o büyükşehire bağlı 50 ilçede doğalgaz kullanılırken, bugün 81 ilin 81’ine de doğalgazı götürdük. 50 olan yerleşim birimi sayısını 510’a çıkardık. Yaklaşık 50 milyon vatandaşımız doğalgaz kullanıyor. Bunların birisi de Tekirdağ. Tekirdağ’ın 9 ilçesi doğalgaza kavuşmuş durumda. Artık hava kirliliği sorunlarıyla boğuşmuyoruz. 2000’li yılları hatırlayın, ‘Maskesiz sokağa çıkmayın hasta olursunuz’ derlerdi. Hamd olsun pırıl pırıl havamız var. Türkiye halkı en güzeline layık. Siz bize destek oldukça biz de gece gündüz sizin için çalışmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

“TERMİK SANTRAL İÇİN UYGUN KÖMÜR REZEVLERİ TESPİT ETTİK”

Yerli kömür konusunda çalışmalarının devam ettiği bilgisini veren Dönmez; “Özellikle yerli kömür kazandırmak konusunda birçok proje gerçekleştiriyoruz. Kömür sadece sobalarda değil termik santrallerde de elektrik üretmek amaçlı kullanılıyor. Türkiye’de yaptığımız son keşiflerle birlikte 18-19 milyar tonluk bir kömür rezervi tespit ettik. Geçtiğimiz yıl üretimde rekor kırdık. 101 buçuk milyon tona ulaştık. Biz bunu arttırsak bile yüzlerce yıl çıkartmak için çalışacağız. Biz bir taraftan da kömür ithal ediyoruz. Her yıl Türkiye’ye 3-4 milyar dolarlık kömür ithal ediyoruz. Onun için daha çok yerli kaynaklara yönelmek adına bazı projeler geliştirdik. Türkiye’de yaklaşık 5 bin megawatlık termik santral projesine uygun enerjiye sahip kömür rezervleri tespit ettik. Bunların birkaçı da Trakya bölgemizde bir tanesi de Çerkezköy’de. Fakat son çalışmalarda teknik ve ekonomik olarak projenin fizibilitesiyle alakalı olumsuz sonuç çıktığı için projeden vazgeçildi. Bunu burada yaşayan vatandaşlarımızla paylaşmak istiyoruz. Burada çok fazla seslendiriliyor. Herhangi bir polemiğe girmeksizin bu bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi. Dönmez, konuşmasının sonunda; “Ben bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Geleceğiniz aydınlık, enerjimiz bol olsun. Sağlıcakla kalın” ifadelerine yer verdi.

KOZUVA: “31 MART’TA KİMSE HASTALANMASIN”

Cumhur İttifakı Çerkezköy Belediye Başkan Adayı Süleyman Kozuva da yerel seçimlerde kazanacaklarını ifade ederek; “ Kadınlarımız bizim için çok önemli. Onlar olmazsa ne yapardık bilmiyorum. 31 Mart bizim için çok önemli ama 31 Mart’ta kadınlarımız bizim için daha önemli. Hanım burada, biz hanımların dediklerini her zaman yapıyoruz. Aslında hep yapmıyoruz gibi yapıyoruz. Hanım bir şey istediği zaman diyoruz ki, ‘hayır’, itiraz ediyoruz bir de bakıyoruz ki 24 saat sonra hamının istediğini yapmışız. Onun için hep söylüyorum 31 Mart’ta inşallah erkeklerimiz 1 kişi 10 kişi getirecek, aba bayanlarımızdan 1 kişi 20 kişiyi getirecek. İnşallah 31 Mart akşamı bu güzel topluluğu yine belediye meydanında hep birlikte bekliyorum. 31 Mart’a da biz kadınlarımızla birlikte hazırlanıyoruz. 31 Mart’ta kimse hastalanmasın. Hep birlikte kutlama yapacağız” dedi.

ÖZCAN: KADINA POZİTİF AYRIMCILIK YAPACAĞIZ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak konuşmasına başlayan Cumhur İttifakı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mestan Özcan, “Kadınlarımızın ne kadar başarılı, ne kadar azimli, ne kadar güçlü olduklarını ben başta kendi ailemdeki kadınlardan biliyorum. Eşim de burada. Yaklaşık 105 günden beri sahada geziyorum. Bu saha çalışmaları esnasında, bilhassa kadınlarla yaptığımız görüşmelerde kadınlarımızın bir takım talepleri olduğunu biliyorum. Kadınlarımızın bu potansiyelini kullanmasıyla alakalı inşallah seçimleri kazandıktan sonraki süreçte bizlerin çok daha farklı yol kat edeceğini buradan ifade etmek istiyorum. Kadınlarımızı bir anne veya bir aile bireyi olarak görüyoruz ama sosyal hayatta da, sanat dünyasında, siyasetin içerisinde, iş dünyasının içerisinde de çok olması gerekiyor. Ve bu konuda kendilerinin desteklenmesi gerektiğini biliyorum. Zaten böyle bir beklenti olduğunu da anlıyoruz. Allah nasip kısmet ederse, nasipsiz dayak bile yenmezmiş biliyorsunuz, Rabbim bu işi bize nasip ederse inşallah kadına pozitif ayrımcılık yapacağımızın buradan sözünü vermiş olalım.