“TRAKYA’NIN DAHA FAZLA KANSERLEŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Ergene Havzasında yeraltı su kaynaklarının bitmek üzere olduğuna işaret eden Danıştay 6. Dairesi’nin termik santral yapımını iptal eden kararının tüm Trakya için emsal kabul edilmesini isteyen Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “Trakya, yanlış sanayileşmenin bedelini ağır ödüyor. En çok kanser görülen bölgeyiz. Ergene Havzasında su kaynakları tükeniyor. Bundan sonra CHP olarak termik santrallere karşı savaşacağız” dedi.

“ERGENE HAVZASI’NDA SU KAYNAKLARI TÜKENMEK ÜZERE”

Aygun, dün TBMM’de Maden Yasası’nda değişiklik yapan torba yasa teklifinin görüşmelerinde CHP adına söz aldı. Danıştay 6. Dairesi’nin geçtiğimiz günlerde Trakya'da yeni termik santrallerin yapılmasının önüne geçecek örnek bir karar aldığını anımsatan Aygun, termik santral yapımı için 1/25000 ölçekli Tekirdağ İli Çevre Düzeni Planı'nda yapılmak istenen değişikliklerin iptal edildiğini ifade etti. Aygun, 2018/8790 sayılı Danıştay Kararı ile Ergene havzasında büyük bir çevre sorunu hâline gelen yer altı su kaynaklarının hızla azaldığının kayıtlara geçirildiğini söyledi.

“HER 4 İNSANDAN BİRİ KANSERDEN ÖLMEKTEDİR”

Yeni kurulacak termik santrallerin bu su kaybını hızlandırarak büyük bir çevresel yıkıma neden olacağının Danıştay tarafından tescillendiğini söyleyen Aygun, şöyle devam etti: “Tekirdağ ve Trakya, kentleşmede en büyük sıkıntıyı yanlış sanayinin bedellerini ödeyerek çekmektedir. Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne'de 4 insandan biri kanserden ölmektedir. Danıştay da kararı ile Ergene Havzası'nda sürdürülebilirlik ilkesinin ve kamu yararının önemine vurgu yapmıştır. Danıştay mutlak kuru tarım arazisi niteliğinde olan Tekirdağ'da kırsal kalkınmanın önemine işaret etmiş, termik santral için plan değişikliği talebinin şehircilik ilkelerine uymadığını ortaya koymuştur. Buradan çıkarılacak ders, artık Trakya'da yeni termik santrallerin yapılmaması, Danıştay kararı çerçevesinde bu yöndeki planların iptal edilmesidir, aksi hâlde yatay şehirleşme için bile alan kalmayacaktır” ifadelerine yer verdi.

“CHP OLARAK SAVAŞACAĞIZ”

İktidarın Danıştay ve mahkeme kararlarını uygulamadığına işaret eden Aygun, şöyle devam etti:

“Andımız konusundaki kararı uygulamayan iktidarın artık güçler ayrılığı ilkesine uyması gerektiğini sizlere hatırlatmak istiyorum. Zira yargıya bu kadar sağır kalırsanız ileride vebaliniz çok daha ağır olacaktır. Yeni termik santrallerle Tekirdağ'ı yaşanamaz hâle getirmeye kimsenin hakkı yoktur, biz bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi olarak sonuna kadar savaşacağız.”

“YÜZÜNÜZÜN KIZARDIĞI GÜNLERİ GÖRMEYİ İPLE ÇEKİYORUM!”

Aygun, AK Parti iktidarının sürekli büyük sermaye gruplarının çevre talanına göz yumduğunu belirterek, “Sermayeye cennet, üretene cehennem sunuyorsunuz. Bunun vebalini nasıl boynunuzda taşıyacaksınız, nasıl hesap vereceksiniz? Nasıl hesap vereceksiniz?” diye sordu. Tekirdağ Çorlu'da kuvars kum ocağının kapasite artışı için 180 bin meşe ve fıstık ağacının kesimini isteyen ÇED Raporu’nun onaylandığına işaret eden Aygun, AK Parti sıralarına dönerek şöyle konuştu: “Bunu Tarım ve Orman Bakanına sorduğumuzda kendisinden bizimle dalga geçer mahiyette yanıt aldık. Neymiş? Orman kıyımına Orman Kanunu kapsamında izin verilmiş. Gelecek kuşaklara nasıl hesap vereceksiniz, ne diyeceksiniz, ben merak ediyorum. Boynunuzun büküldüğü, yüzünüzün kızardığı o günleri iple çekiyorum!” Aygun’un sözleri CHP ve İYİ Parti’den gelen alkışlarla desteklendi.