Sizi biraz tanıyabilir miyiz? İnşaat mühendisliğine yönelme hikayeniz nedir?
Ben Deprem Riskli Yapılar ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı, yüksek lisansını tamamlamış bir İnşaat Mühendisiyim. Aynı zamanda Tekirdağ Şubesi İnşaat Mühendisleri Odası'nın ilk kadın sekreter üyesiyim. İki çocuk annesiyim ve babasına hayran bir kız olarak büyüdüm. Aslında inşaat mühendisliği hiç aklımda yoktu. Üniversite sınavından sonra babam, “İnşaat mühendisi ol, birlikte çalışalım,” dedi. Geleneksel bir yapıya sahibim; usta-çırak ilişkisine büyük önem veririm ve bunu mesleki yolculuğumun temeli olarak görüyorum. Babam, bu yolda bana ilham veren en büyük mimardı.
Bu sektöre adım attığınızda kadın olarak karşılaştığınız zorluklar oldu mu?
Elbette. İş başvurularında bile şartlar genelde erkeklere göre belirlenmişti; örneğin askerlik şartı gibi. Bir öğretmenimin, “Kadın inşaat mühendisleri yüksek lisans yaparak iyi şartlarda bir eş bulmayı hedefler,” demesi beni derinden yaralamıştı. Ataerkil bir toplumda bu tür ön yargılarla mücadele etmek kolay değil ama asla pes etmedim.
İnşaat sektöründe bir kadın olarak çalışmanın en sevdiğiniz yönleri nelerdir?
Bu soruyu iki döneme ayırarak yanıtlamak isterim:
Evlenmeden önce, şantiyede kuralların işlediği, birbirine saygılı bir ekiple çalışmak son derece keyifliydi.
Evlendikten sonra ise eşimle aynı işi yapmamızın avantajını yaşadım. Mühendis Hanım’dan “yenge”ye evrildiğim bir dönemdi ve bu, iş ortamımı daha samimi ve rahat bir hale getirdi. Bu uyum, ekibimizle bir bütün olmamızı sağladı.
Çalıştığınız projeler arasında sizi en çok etkileyen ya da gurur duyduğunuz bir proje var mı?
Sosyal bir mühendis olarak beni en çok etkileyen, 6 Şubat depreminin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarıydı. Kahramanmaraş Pınarbaşı Mahallesi'nde bir ailenin parçası gibi hissettim. İnsanların acılarını dindiremesek de bu acıyı paylaşmak hayatım boyunca unutamayacağım bir sorumluluk ve derin bir duygu yüküydü.
Şantiyede çalışmanın zorlukları ve avantajları nelerdir? Ekibinizle iletişiminizi nasıl sağlıyorsunuz?
Şantiye ortamı her an sürprizlerle dolu bir yer; bir saat içinde tamamen farklı duygulara kapılabilirsiniz. Ancak işin en zor yanı, güvenlik eksikliği. Örneğin, bu yıl Tekirdağ’da üç meslektaşımız saldırıya uğradı. İşimizi doğru yapmamızın karşılığı bu olmamalı. Avantajlara gelince, medeniyet sürdükçe inşaat sektörü var olacak. Bu da sürekli gelişim ve yatırım anlamına geliyor.
Teknolojinin inşaat sektöründeki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz? Yeni nesil mühendisler için hangi beceriler önemli?
Teknolojiden uzak bir inşaat sektörü düşünülemez. Yenilikçi betonlar ve yapı malzemeleri gibi gelişmeler, ilerlememizin temel taşları. Yeni nesil mühendisler için teknolojiyle tasarımı harmanlama, kendini sürekli yenileme ve coğrafyaya uygun çözümler geliştirme becerileri çok önemli.
Kadınlar için rol model olarak, bu mesleği seçmeyi düşünenlere bir mesajınız var mı?
İnşaat mühendisliğinin kadınlara gerçekten ihtiyacı var. Kadınların elinin değdiği her şey daha doğru, daha güzel oluyor. Bu mesleği düşünen genç kadınlara tek bir mesajım var: “Gelin, bu mesleği birlikte güçlendirelim!”
Erkeklerin çoğunlukta olduğu bir alanda kendinize nasıl yer açtınız? İlk “Bu işi yapabilirim!” dediğiniz anı hatırlıyor musunuz?
Çok çalışarak. Bu sektörde yükselmek kadınlar için zor; ancak kadınlar azim ve iradeleriyle fark yaratıyor. İlk başardığımda, sektörde kadınlara duyulan ihtiyaç netleşmişti ve o an daha büyük hedefler koymam gerektiğini anladım.
Kadın olmanın size getirdiği avantajlar oldu mu? “Kadın bakış açısı” gerçekten fark yaratıyor mu?
Kadınlar detaycıdır; ince eleyip sık dokurlar. Bu özellik, inşaat sektöründe fark yaratır. Ayrıca, kadınlara itiraz edilmesi daha zor; pozitif bir ayrımcılık da söz konusu. Bu avantajları doğru şekilde kullanarak ortak çözümler üretiyoruz.
“Bunu bir kadın yapamaz” gibi önyargılarla karşılaştığınızda nasıl tepki verdiniz?
Maalesef bu önyargılarla sık sık karşılaştım. Örneğin, şantiyede “Sen arabada bekle, hemen döneceğim” gibi yaklaşımlarla karşılaşıyordum. Ancak tartışmaktan çekinmedim ve bu tür tutumlara karşı her zaman mesleki duruşumu sergiledim.
Hangi an, bu mesleği seçtiğiniz için “İyi ki!” dedirtti?
Projelerimin tamamlanıp insanların barınma ihtiyaçlarını sağlam bir şekilde karşıladığını görmek benim için en büyük mutluluk. Eserlerimizi ortaya koyduğumuz her an, “İyi ki bu mesleği seçmişim,” diyorum.
İnşaat sektöründeki en cesur kararınız neydi?
Bir ilde görev aldığımda yönetmeliklere aykırı pek çok durumla karşılaştım. Sistemi düzeltmek için 2 yıl boyunca mücadele ettim. Tüm itirazlara rağmen yanlış hiçbir işe izin vermedim. Zor bir süreçti ama doğru olanı yapmak beni hep motive etti.
“Bu proje kadın elinden çıkmış” dedirtecek işleriniz oldu mu?
Evet, oldu. İnşaat zaten sorunlarla mücadele edenlerin mesleği. Kadın elinin dokunuşu ise bu mücadeleyi daha özel kılıyor.
“Bunu başaramayacağım” dediğiniz bir an oldu mu? Bu durumu nasıl aştınız?
Tabii ki oldu. İnşaat, baştan sona mücadele demek. Örneğin, tasarım hataları ya da yanlış uygulamalarla karşılaştığınızda bu tür duygular yaşanabilir. Ancak her zorluğu tecrübe ederek ve çözüm odaklı yaklaşımla aşıyorum.
Bir gün bu mesleği bırakacak olsanız nedeni ne olurdu?
Bu mesleği bırakmam çok zor. Ancak sektördeki sorunlar artarsa kendimi sosyal projelere adayabilir, sistemi iyileştirmek için yeni yollar arardım.
“İnşaatta kadın olmaz” diyen birine ne dersiniz?
“Asıl bu iş kadınla olur!” Kadınların özverisi ve sorumluluk bilinci olmadan bu meslek eksik kalır.
Bu yoğun çalışma hayatı aile hayatınızı nasıl etkiliyor?
Aile hayatım olumlu etkileniyor. Eşimle aynı işi yaptığımız için işimiz adeta üçüncü çocuğumuz gibi. İş ve aile hayatını harmanlayarak bir denge kurduk ve bu düzeni keyifli hale getirdik.
Betonun Arasında Güçlü Bir Kadın: İnşaat Mühendisliğinde Kadın Olmak adlı bu röportaj, sektördeki kadınların ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini bir kez daha gösterdi."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.