Sever Kırtasiye ve Kitapevi Yöneticisi Aykut Sever, geride kalan Şubat ayında Çerkezköy’de en çok satılan 5 yetişkin ve çocuk kitabı hakkında bilgiler verdi. En çok satılan yetişkin kitapları hakkında bilgi vermeden önce en çok satılan 5 çocuk kitabı hakkında bilgi veren Sever, Çerkezköy’de en çocukların en çok tercih ettiği kitabı ‘Kral Şakir’ serisi olduğunu belirtti. İkinci sırada Luis Sepulveda’ya ait ‘Martıya Uçmayı Öğreten Kedi’ adlı kitabın yer aldığını kaydeden Sever; üçüncü sırada Sevim Ak’ın kaleme aldığı ‘Babamın Gözleri Kedi Gözleri’ adlı kitabı; dördüncü sırada Jose Mauro De Vasconcelos’un ‘Şeker Portakalı’ adlı kitabı ve beşinci sırada ise Şermin Yaşar’a ait ‘Dedemin Bakkalı’ adlı kitabı yer aldığını ifade etti.
EN ÇOK TERCİH EDİLENLER
Sever, Çerkezköy’de en çok tercih edilen 5 kitabın ise sırasıyla, İlber Ortaylı’nın ‘Bir Ömür Nasıl Yaşanır’ kitabı; Adolf Hitler’in ‘Kavgam’ adlı kitabı; Bircan Yıldırım’ın ‘Hayat Cesurlara Torpil Geçer’ adlı kitabı; dördüncü sırada Stefan Zeweig’in ‘Satranç’ adlı eseri ve beşinci sırada ise Kafka’nın ‘Dönüşüm’ adlı eseri şeklinde olduğunu ifade etti.
“BİR ÖMÜR NASIL YAŞANIR”
İlber Ortaylı’ya ait eserin tanıtım bülteni şu şekilde:
“Daha anlamlı yaşamak için İlber Ortaylı’dan tavsiyeler… İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor. Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır? İnsan hayatı kaç dönemden oluşur ve her bir dönemde neleri tecrübe etmek gerekir? 15, 25, 40 ve 55 yaşları neden birer eşiktir? İnsan kimden, ne öğrenebilir? Kendi kendini yetiştirmek nasıl mümkün olur? Kişi mesleğini neye göre seçmelidir? Bir işin uzmanı olmak ve o uzmanlık bilgisiyle çalışmak için nelere ihtiyaç vardır? Bir dil, en iyi nasıl ve ne zaman öğrenilir? En verimli sonucu alabilmek için nasıl çalışmak gerekir? Sorumluluk sahibi bir insan, kendisi veya çocukları için nasıl bir eğitim modeli aramalıdır? Hayata değer katmak için ne tür insanları arayıp bulmak gerekir? Doğru kararları alabilmek için en çok kimleri dinlemek gerekir? En iyi nasıl seyahat edilir; bir şehir nasıl dolaşılır? Hangi müze, hangi meydan, hangi sokakları görmek için dünyanın bir ucuna kadar gidilebilir? İyi film, güzel müzik, doğru kitap nedir? Hangi temel eserleri dinlemeli, okumalı ve seyretmeliyiz? İnsan yaşadığı şehirden tam manasıyla nasıl yararlanabilir? “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?”, ülkemizin medarıiftiharı olmuş bir tarihçinin gözünden, insanın hayattaki anlam arayışına, bu arayışın tadını nasıl çıkaracağına ve süreç boyunca karşılaşacağı zorluklarla nasıl baş etmesi gerektiğine dair çok özel bir kılavuz…”
KAVGAM
Adolf Hitler’e ait ‘Kavgam’ adlı eserin tanıtım bülteni şu şekilde:
“Yirminci yüzyıl siyasal tarihi açısından önemli bir yapıt olan bu eserde Hitler, 'Nasyonal Sosyalizm' adını verdiği dünya görüşünün açıklamasını yapar ve amaçlarını bildirir. Hitler'in siyasal ve ekonomik tezlerinin yer aldığı, kapitalizmin ve Marksizmin eleştirildiği bu kitap, aynı zamanda bir otobiyografi olması nedeniyle de kıymete değerdir. Kapitalizme ve Marksizme karşı yeni bir politik sistemin önerisi sunulmaktadır; bu bakımdan Kavgam'da, Hitler'in kendi politik kuramları yazılı haldedir. Hitler parlamenter demokrasinin eleştirisini yapmış, milliyetçiliğin karşıtı olan enternasyonalizmi dönemin sosyopolitik koşulları altında yermiş, Pan-Cermenist idealler üzerine kurulu 'Büyük Almanya' hedefini açıkça dile getirmiştir. Hitler, Almanya'nın başta Fransa ve Rusya olmak üzere, rakip devletlerle olan hesaplaşmalarını ve bu sorunlar hakkındaki fikirlerini de belirtmiştir. Hitler bu eserini Kasım 1923'teki başarısız bir girişim olan Birahane Darbesi'nin ardından, 9 ay Landsberg Cezaevi'nde hapis yattığı dönemde, dostu Rudolf Hess aracılığıyla yazmıştır.”
HAYAT CESURLARA TORPİL GEÇER
Bircan Yıldırım’a ait ‘Hayat Cesurlara Torpil Geçer’ adlı kitabın tanıtım bülteni şu şekilde:
“Hayat sadece yola çıkmayı göze alanları kahramanlaştırır... Yıldırım aynı yere iki kere düşer mi? Düşer… İki kere de düşer, üç kere de. Yeter ki yağmurun altında durmaya cesaret et. Öfkeyle, rekabetle, küçümsemeyle, eleştiriyle ve yargıyla dolu konforlu alanını terk edebilmeyi başardığında hazır olduğun seni bulur. Unutma ki, aradığın da seni arıyor. Yaşamının dümeni kendi ellerinde… Kalbinin rehberliğini kimsenin karanlık kuyularında yitirme. Uçurumlar, dümeni kıracağın rotayı verirler sana. İhtiyacın olan tek şey cesaret… Yola çıkmaya, yağmurda ıslanmaya, kahraman olmaya cesaret et…”
SATRANÇ
Stefan Zeweig’in ünlü ‘Satranç’ adlı eserin tanıtım bülteni şu şekilde:
“Stefan Zweig, çok geniş bir psikoloji birikimini eserlerinde bütünüyle kullanmış ender yazarlardandır. Onun dünya edebiyatında bir biyografi yazarı olarak kazandığı haklı ünün temelinde de bu özelliği, yani yazarlığının yanı sıra çok usta bir psikolog olması yatar. Satranç, Zweig'ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir.Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan Satranç'ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte Zweig ile birlikte göç ettiği Brezilya'da yaşamaktaydı. Satranç'ta da, olay yeri olarak New York'dan Buenos Aires'e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi: yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan, ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan Dr. B., öykünün aktörleridir.”
DÖNÜŞÜM
Frans Kafka’nın ünlü ‘Dönüşüm’ adlı eserinin tanıtım bülteni şu şekilde:
Franz Kafka'nın 1915'te yayımlanan Dönüşüm adlı öyküsü, yazarın, anlatım sanatının doruğuna ulaştığı bir eseridir. Küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkilerini en ince ayrıntılarına kadar irdeleyen bu uzun öykü, aynı zamanda toplumun dayattığı, işlevini çoktan yitirmiş kalıplara bilinç düzeyinde başkaldıran bireyin tragedyasını çarpıcı bir biçimde dile getirir.
Kitabın Değişim olarak bilinen adının gerçekte Dönüşüm olduğu, ifadesini Ahmet Cemal'in açıklamasında bulur: "Gregor Samsa'nın bir sabah kendini yatağında bir böcek olarak bulması, salt bir değişim değil fakat 'başkalaşım'dır O, insanlığını koruyarak bazı değişiklikler geçirmemiştir; artık farklı bir canlı türü olmuştur."
Bu açıklama, Kafka'nın eserini tanımlarken kullandığı ifadeyle de örtüşür: "Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi. Oysa insanlar için doğal yaşam, insanca yaşamdır. Ama bunu anlamıyorlar. Anlamak istemiyorlar. İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var... Hayvana geri dönülüyor. Böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.