Çerkezköy’de yarım asırlık mesleğini bırakmayı düşündüğünü açıklayan terzi Mükerrem Tanyeri, film gibi hayat hikayesini paylaştı. Halk Eğitim Merkezi’nde gördüğü eğitimle mesleğe ilk adımını attığını açıklayan Tanyeri, türlü zorluklarla yaptığı mesleğini, önümüzdeki günlerde jübilesini yaparak bırakacak.
“PATRON BENİ GÖRDÜĞÜNDE AYAĞA KALKIYORDU”
Artık eskisi gibi terzilik mesleğine ilgi duyulmadığını ifade eden Tanyeri, hayat hikayesini şu sözlerle anlattı; “1948 yılında Çerkezköy’de dünyaya geldim. O zamanlar buralarda çok fazla fabrika yoktu. İnsanlar esnaflık yaparak, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak geçimini sağlardı. Benim çocukluğumdan itibaren annemden dolayı terziliğe ilgi duydum. Kendi elbiselerimi kendim dikmeye başladım. Sonrasında Halk eğitim Merkezi’ne yazılarak eğitim aldım, kendimi geliştirdim. Sonrasında İstanbul’a taşındık. Orada konfeksiyon atölyesinde fason iş yaparak kendimi daha fazla geliştirdim. Elim hızlıdır. Herkesten daha fazla çalışırdım. Patronumuz beni gördüğü zaman ayağa kalkıyordu” diye konuştu.
DİKEMEYECEĞİ ELBİSE YOK
Fason atölyesinde çalıştığı zamanlar kendi tasarımlarını da oluşturduğunu açıklayan Tanyeri 30 yıllık İstanbul macerasının ardından 51 yaşında Çerkezköy’e yeniden geldi. Kızı Dilek Akkoyun’u da mesleğe alıştıran Tanyeri, Çerkezköy Gazi Mustafa Kemalpaşa Mahallesi’nde oluşturduğu dikimevinde çırak yetiştirmeye başladı. 52 yıllık terzilik hayatında binlerce çırak yetiştiren ve mesleğin günümüze ulaşmasında büyük katkı sağlayan Tanyeri; “İstanbul’da çalıştığım dönemlerde terzilik mesleğine kızların ilgisi vardı. Şimdilerde o kadar ilgi yok. Eskisi gibi çırak yetiştiremiyoruz. Fakat yine de benim umudum taze. Çünkü yetiştirdiğim binlerce çırak var. Ve onlar terzilik mesleğini başarıyla yapıyorlar. Burada açtığım dükkanımda kendi tasarımlarımın yanı sıra dışarıdan gelen özel işleri de yapıyordum. Şu an dikemeyeceğim hiçbir ürün yok, yeter ki bir kez göreyim” açıklamalarında bulundu. Terzilerin arttığına fakat eskisi gibi terzilik yapılmadığına dikkat çeken Tanyeri; “Eskiden terziler bir dikim atölyesi gibi çalışırdı. Şimdi ise dışarıdan alınan ürünler satılarak ticaret yapılmaya çalışılıyor. Yani dışarıdan ürün alınıyor, içeride bir şey üretilmiyor” dedi.
“TERZİDEN ÇIKAN ÜRÜN DAHA KALİTELİDİR”
Terziden çıkan ürünün her zaman daha kaliteli olduğuna dikkat çeken Tanyeri; “Terzi kıyafetin her türlü sorunlarıyla ilgilenir. Burada büyük bir emek, işçilik var. Fabrika ürünlerinde bunu göremezsiniz, fiyat ucuzlatmak için daha kalitesiz ürünler kullanılır. Burada biz kumaşın kalitesini ve işçiliği de katınca daha güzel tasarımlar çıkabiliyor” ifadelerine yer verdi.
MESLEĞİ BIRAKIYOR
Mesleği yorgunluk nedeniyle bırakacağını açıklayan Tanyeri; “Ben yoruldum artık. Ellerim daha yavaş hareket ediyor. Ben bu işi mesleği layıkıyla yerine getirecek çıraklara devretmek istiyorum. Gözüm arkada kalsın istemiyorum. İnanıyorum ki burayı devralan kişi, mesleğin devamını da sağlayacaktır” diye konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.