El, ayak ve ağız hastalığının uzak doğu ülkelerinde ciddi boyutlarda salgınlar yaptığına dikkat çeken Açıkgöz, “2015 yılında Singapore’da 18 bin vaka bildirilmiştir. Ülkemizde son yıllarda artış olduğu gözlenmektedir. El, ayak ve ağız hastalığı bölgelere göre mevsimsel farklılık gösterir.” dedi.
BULAŞMA ŞEKİLLERİ
Enfektenin şahısların burun boğaz salgıları, döküntüleri ve dışkıları ile bulaştığını kaydeden Açıkgöz, “Esas bulaşım kaynağı hastaların dışkılardır. Bu virüsler; öksürme, hapşırma, öpme, yakın temas, dışkı ile temas sonrası bulaşmaktadır. Örneğin hasta çocukların bez değişimi sonrası ellerin yıkanmaması bulaşımda önemlidir. Hastalığın ilk haftasında bulaşıcılık yüksektir. Bulaştırıcılık süresi haftalarca sürebilir. Özellikle erişkin hastalarda hastalık belirtileri gelişmez, buna karşın bulaştırıcılık uzun süre devam eder.” ifadelerini kullandı.
BELİRTİLERİ
El, ayak ve ağız hastalığının klinik belirtileri hakkında da bilgiler veren Açıkgöz, “Bu belirtiler ateş, iştah kaybı, boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, hastanın kendisini iyi hissetmemesidir. Bu belirtilerden bir veya iki gün sonra ağızda yaralar, el ayası ve ayak tabanında döküntüler ortaya çıkar. Bu döküntüler diz, dirsek ve kalçalarda da görülebilir. Döküntüler su toplayabilir ve kaşıntılı değildir.” dedi.
HASTALIĞA ÖZGÜ TEDEVİ YÖNTEMİ YOK
El, ayak ve ağız hastalığı tanısında viral kültür, seroloji, nükleik asit amplifikasyon yöntemi uygulandığını vurgulayan Açıkgöz, “Kuluçka süresi 3-7 gündür. Hastalığa özgü tedavi yöntemi yoktur. Ateş ve ağrı için ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılır. Ağız bakımı önemlidir. Sıvı tedavisi gerekebilir. Ciddi vakalarda hastaneye yatış, antiviral tedavi ve destekleyici tedavi yapılabilir. Bulgular 7-10 gün içinde geriler. Ciddi seyreden vakalarda kardiyak ve nörolojik komplikasyonlar gelişebilir. El, ayak ve ağız hastalığından korunmada aşı mevcut değildir. Bu hastalıktan korunmada hijyen şartlarına uymak önemlidir. Temas edilen vakalarda 20 saniyelik el yıkamanın önemi hatırlanmalıdır. Tuvalet kullanımı sonrası veya bez değiştirdikten sonra eller yıkanmalıdır. Nadiren el, ayak ve ağız hastalığını geçiren bir birey tekrar farklı bir virüs nedeniyle aynı hastalığı geçirebilir. Hayvanlardan geçiş olmaz, ev hayvanları enfeksiyon açısından risk faktörü oluşturmaz. Gebelikte bu enfeksiyon geçirildiğinde ciddi bir tablo gelişmez. Doğumdan hemen önce annenin enfeksiyonu geçirdiği durumda ise virüs bebeğe geçebilir ve yenidoğan bebekte hastalık tablosu hafif seyreder.” şeklinde bilgilendirdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.