MSM ARSLAN
Tekirdağ
16 Haziran, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    33.09
  • EURO
    36.10
  • ALTIN
    2596.3
  • BIST
    11131.02
  • BTC
    110793.97$

ESTETİKTE DÜNYA 7’NCİSİYİZ, PEKİ RUH SAĞLIĞINDA KAÇINCIYIZ?

ESTETİKTE DÜNYA 7’NCİSİYİZ, PEKİ RUH SAĞLIĞINDA KAÇINCIYIZ?
Estetik uygulamalar adeta bulaşıcı hastalık gibi yayılıyor. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, fiziksel görünümün değerlilik ölçüsü hâline gelmesinin gençlerde ciddi psikolojik sorunlara yol açtığını belirterek, “Estetik değerlilik ölçüsü olursa, sonraki adım depresyondur,” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, küresel ölçekte yüceltilen güzellik anlayışının insan psikolojisini olumsuz etkilediğini vurguladı. Tarhan, özellikle gençlerin “güzel olan değerlidir” anlayışının kurbanı hâline geldiğini belirterek, “Türkiye estetik ameliyat oranlarında dünyada 7. sırada yer alıyor. Bu, birçok alanda ilk 7’ye giremeyen bir ülke için oldukça dikkat çekici ve düşündürücü,” dedi.

GÜZELLİK ALGISI BİYOLOJİK Mİ, KÜLTÜREL Mİ?

Prof. Dr. Tarhan, kadın ve erkek beyinleri arasındaki biyolojik farklılıkların da fiziksel görünüme verilen önemi etkilediğini ifade etti. Kadın beyninin estetik ve duygusal değerlere daha duyarlı çalıştığını, erkek beyninin ise daha analitik yapılandığını belirten Tarhan, “Kadın beyni, fiziksel görünümünü ön plana çıkarmaya daha yatkın. Ancak bu durum kültürel etkenlerle birleştiğinde, estetik bir ihtiyaçtan çok bir zorunluluğa dönüşüyor,” dedi.

KAPİTALİST KÜLTÜR, BEDENİ KUTSALLAŞTIRIYOR

Tüketim ekonomisinin temel motorlarından birinin güzellik algısı olduğunu vurgulayan Tarhan, “Kapitalist kültür, kadınlar için dolgun dudaklar, ince bel; erkekler için kaslı vücutlar gibi kalıpları idealize ediyor. Bu algılar gençleri ve çocukları hedef alarak, fiziksel görünümü adeta kutsal hâle getiriyor,” ifadelerini kullandı.

GÖRÜNÜYORSAN VARSIN: “CİLALI İMAJ DÖNEMİ”

Tarhan, içinde bulunduğumuz çağı “Cilalı İmaj Dönemi” olarak tanımlarken, bireylerin artık içeriğinden çok vitriniyle ilgilenildiğini kaydetti. “İmaj, insanın kabul görme ve takdir edilme arzusuyla birleştiğinde tüketimi artıran bir silaha dönüşüyor. İnsanlar ihtiyacı olmadığı hâlde ürün alıyor, estetik yaptırıyor. Bu durum ‘görünüyorsan varsın’ anlayışını körüklüyor,” dedi.

“DİSMORFOFOBİ VE YEME BOZUKLUKLARI ARTIYOR”

Tarhan, fiziksel görünüm takıntısının ciddi psikolojik bozukluklara zemin hazırladığını da belirterek, “Artık aynaya bakıp ağlayan, kendini çirkin sanan, ölmek isteyen dismorfofobi hastalarıyla daha sık karşılaşıyoruz. Aynı durum yeme bozukluklarında da geçerli. Kilosu 29’a düşmüş bireyler hâlâ kendini şişman sanabiliyor,” dedi.

“ÖZBEĞENİ DEĞİL, ÖZGÜVEN GEREKLİ”

Estetik baskının bireylerin psikolojik dengesini bozduğunu vurgulayan Tarhan, “Özbeğeni ve özgüven karıştırılıyor. Özbeğeni narsisizmdir; özgüven ise kişinin zayıf ve güçlü yönlerini bilerek kendini kabul etmesidir. Gerçek güzellik ruhsal dengede, karakterde ve sağlıklı ilişkilerde yatar,” ifadelerine yer verdi.

SONUÇ: GÜZELLİK KUTSALLAŞTI, RUHLAR BOŞALDI

“Vitrinler dolu ama gönüller boş” diyerek günümüz estetik anlayışını eleştiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, fiziksel görünümün hayatın merkezine yerleştirilmemesi gerektiğini vurguladı. “Beğenilen doğru, beğenilmeyen yanlış gibi bir anlayış toplumu psikolojik çöküşe sürüklüyor. Fiziksel görünümün değer ölçüsü hâline gelmesi bu çağın hastalığıdır,” dedi.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!