İYİ PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI TAŞÇI: BU YAŞANANLAR CHP YA DA İMAMOĞLU MESELESİ DEĞİLDİR

Önceki akşam Kapaklı’da Pilita Fırın Cafe’de gerçekleştirilen iftar programına İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, GİK üyeleri Cengizhan Aydın ve Meral Kabaağaç, İl Başkanı Gökhan Metiner, İl Yönetim Kurulu Üyeleri, Kapaklı, Çerkezköy ve Saray İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

GÜNAH ÇUKURUNA DAHA DA DERİN BATIYORLAR

İftarda konuşan İYİ Parti Kapaklı İlçe Başkanı Yusuf Çetin, iftar programına katılan tüm partililere teşekkür etti. Çetin’in ardından konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, “Mübarek Ramazan ayındayız. Rahmet ve mağfiret ayındayız. Cennet kapılarının açıldığına, cehennem kapılarının kapandığına, şeytanın zincire vurulduğuna inandığımız bir aydayız. Ama son günlerde büyük bir şeytanlıkla kuşatılıyoruz. Bu mübarek günlerde her gün dozu daha da artan kötülüklerle sınanıyoruz. Çaldıklarından, çırptıklarından, haksızlıklarından, hukuksuzluklarından, girdikleri kul haklarından tövbe etmesi gerekenler, günah çukuruna daha da derin batıyorlar. Bu mübarek günlerin bir tek saniyesini bile heba etmemesi, her anı arınma için vesile kılması gerekenler daha da kirleniyorlar, kir saçıyorlar. Hepimizin üzerine sıçratmaya çalışıyorlar. Daha birkaç gün öncesine kadar Ramazan ayında Müslümana zulmü siyonizmle gerekçelendiriyorlardı. Şimdi Ramazan günü, sahur vakti ev basmalara, iftar vakti milletin evlatlarını TOMA’larla püskürtmelere ne diyeceğiz, nasıl adlandıracağız? Birileri mi siyonistleşiyor, bu ülkeyi darülharp olarak mı görüyorlar? Bir millet adalet istediği için, yönetenlerinden adalet beklediğini ifade ettiği için zulüm yaşıyor. Oysa adalet mülkün temelidir. Adalet olmazsa devlet de olmaz. Hepimizin üstüne çöker ve hep birlikte adalet olmayan o düzenin altında kalırız. Zalimler dahil, o adaletsizliği tesis edenler dahil hiç kimse kurtulamaz. Üzülerek görüyoruz ki Türk milleti devletsizleşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Devlete sahip olan bir millet bu kadar öksüz, bu kadar yetim, bu kadar sahipsiz hissetmez kendini” diye konuştu.

SUÇA KARIŞAN KİM OLURSA OLSUN YARGILANSIN

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da olduğu gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da adliyede yanında olduğunu ifade eden Taşçı, “Çünkü bizler her şeyden önce Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi milliyetperver insanlarız. Milliyetperver olmak, şahsi, siyasi, mali menfaatleri, milletin menfaatlerinin gerisinde tutmayı gerektiriyor. Her şeyin önüne milletin menfaatlerini koymayı gerektirir. Bunu yapamayanlar, şahsi menfaatlerini milletin menfaatlerinin gerisinde bırakamayanlar, ülke yönetmeye talip olamazlar. Günlerdir sahte diploma, yolsuzluk, kent uzlaşısı diyorlar. Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını ilan edeceği güne denk getirilen bir takvimle tutuklama yağdırıyorlar. Suç varsa ceza da olur, olmalıdır. Suça karışan kim olursa olsun yargılansın. Sadece muhalefet belediye başkanları, muhalefet partilerinin liderleri değil, suça karışan kim olursa olsun yargılanmalıdır. Ama bu süreç bize ‘suçlular yargılanıyor’ demiyor” dedi.

TÜRKİYE’YE YAZIK EDERLER

Bu yaşananların Ekrem İmamoğlu meselesi ya da CHP meselesi olmadığını kaydeden İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili Taşçı, “Cumhurbaşkanı adaylığı meselesinden de ileri bir hale gelmiştir. Bunu sadece cumhurbaşkanı adaylığı meselesi zemininde tartıştırmak isteyenler de bence Türkiye’ye yazık ederlerle aynı zeminde yer alıyorlar. Artık mesele hiçbirimizin can ve güvenliğinin kalmaması, hiçbirimizin ifade hürriyetinin kalmaması, konut dokunulmazlığının kalmaması meselesidir. Hiçbirimizin protesto hakkının, haberleşme hakkının, ulaşım hakkının, siyaset yapma hakkının, seçme ve seçilme hakkının kalmaması meselesidir. ‘Tapum var’ dediğimiz hiçbir şeyin tapulu malımız olmaması meselesidir. Artık evimiz elimizden alınabilir, şirketimiz elimizden alınabilir, birikimimiz, diplomamız, sermayemiz, çocuklarımızın geleceğine dair yaptığımız yatırımlar, en nihayetinde de özgürlüğümüz elimizden alınabilir. Dolayısıyla buna rıza göstermemek, her birimiz için bir vatandaşlık görevidir. Ama sapla samanı ayırmak da, birilerinin uygulamaya soktuğu kaos planına odun taşımamak da her birimiz için görev olmalıdır” dedi.

ONLARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEYECEĞİZ, SİNMEYECEĞİZ, OMUZ OMUZA MÜCADELE EDECEĞİZ

“İktidar korkalım istiyorsa bize düşen elbette korkmamaktır, korkmayacağız. İktidar susalım istiyorsa bize düşen elbette susmamaktır, susmayacağız” diyen Selcan Taşçı, “İktidar sinelim istiyorsa bize düşen elbette sinmemektir, sinmeyeceğiz. Ama iktidar kutuplaşalım istiyorsa bize düşen kutuplaşmamaktır, kutuplaşmayacağız. İktidar çatışalım istiyorsa bize düşen çatışmamaktır, çatışıp onların ekmeğine yağ sürmeyeceğiz. İktidar devletle milleti karşı karşıya getirmek istiyorsa bu oyunu göreceğiz, bu oyuna gelmeyeceğiz. Faşizme karşı omuz omuza mücadele edeceğiz ama faşizme anarşizmle cevap vermeyeceğiz. Bize düşen Diyarbakır’da bölücü ayaklanmaya müdahale etmeyip, Saraçhane’de adalet diyen, ODTÜ’de andımızı okuyan, İzmir’de istiklalin uğruna marşlar söyleyen gençleri algıda teröristleştirmeye çalışanların ikiyüzlülüğünü ifşa etmek, maskelerini düşürmektir. O maskelerini de düşüreceğiz. Bize düşen İYİ Parti’nin pırıl pırıl güneşini hiçbir koşulda, hiçbir gerekçeyle provokatif grupların paçavralarıyla yan yana getirmemektir. Bunu da başaracağız” diyerek konuşmasını noktaladı.