Psikiyatri Uzmanı Dr. Bingöl, kıskançlığın insan doğasının en karmaşık ve en ilkel duygularından biri olduğunu vurguladı. “Normalde olağan bir duygu olan kıskançlık, kontrolsüz olduğunda hem kişiye hem de ilişkiye zarar verir” diyen Bingöl, özgüven eksikliği, aşırı sahiplenme, değersizlik ve terk edilme korkusu gibi faktörlerin bu duyguyu tetiklediğini belirtti.
ERKEKLERDE CİNSELLİK, KADINLARDA DUYGUSAL TEMELLİ KISKANÇLIK
Dr. Bingöl, evrimsel ve sosyokültürel yaklaşımlara göre kıskançlık algısının farklılaştığını aktararak, “Erkeklerde kıskançlık genellikle cinsellik temelli iken, kadınlarda duygusal bağlar üzerinden şekillenir” dedi. Ayrıca medyada yer alan "Seven insan kıskanır" gibi klişelerin, bu zararlı davranış biçimlerinin romantize edilmesine neden olduğunu söyledi.
BİYOLOJİK ETKENLER DE ROL OYNUYOR
Kıskançlığın sadece psikolojik değil, biyolojik temelleri de olabileceğine dikkat çeken Dr. Bingöl, serotonin ve dopamin seviyelerindeki dengesizliklerin patolojik kıskançlıkta etkili olduğunu vurguladı. Ayrıca beynin bazı bölgelerindeki hasarların güvensizlik ve şüpheciliği tetikleyerek kıskançlık duygusunu artırabildiğini belirtti.
İLİŞKİLERDE GÜVEN TEMEL OLMALI
Kıskançlığın ilişki içinde kontrol edilemediğinde fiziksel şiddete kadar varan ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Dr. Bingöl, “İlişkiler kıskançlık ve kontrol üzerine değil, güven ve anlayış üzerine kurulmalı” dedi. Partnerler arasında açık ve şeffaf iletişimin önemine değinen Bingöl, kıyaslama alışkanlığından kaçınılması gerektiğini ve kıskançlık bir sorun haline geldiyse mutlaka profesyonel destek alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.