Titreme, kas sertliği ve hareketlerde yavaşlama gibi belirtilerle kendini gösteren Parkinson hastalığında, genetik yatkınlık, yaş ve çevresel toksinlere maruz kalmanın riski artırabileceğini belirten Dr. Şalçini, erken teşhis ve uygun tedavi ile semptomların kontrol altına alınarak hastaların yaşam kalitesinin artırılabileceğini vurguladı.
GENETİK VE ÇEVRESEL FAKTÖRLER RİSKİ ARTIRIYOR
Parkinson’un kesin nedeni bilinmemekle birlikte hem genetik hem çevresel faktörlerin hastalığın oluşumunda etkili olduğuna dikkat çeken Dr. Şalçini, “60 yaş üstünde daha yaygın görülür. Ailede Parkinson öyküsü olanlarda risk daha yüksektir. Ayrıca erkeklerde daha sık görülür. Pestisitler ve ağır metaller gibi toksinlere maruz kalmak da hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayabilir.” şeklinde konuştu.
BELİRTİLER SİNSİ BAŞLIYOR
Hastalığın genellikle sinsi başlangıçlı olduğunu ifade eden Şalçini, erken belirtilerin ellerde veya parmaklarda hafif titreme, el yazısında küçülme (mikrografi), hareketlerde yavaşlama, duruş bozukluğu, denge kaybı, yüz ifadesinde donuklaşma (maske yüz) ve konuşma ile seste değişiklikler olduğunu söyledi.
HASTALIĞI TAMAMEN ORTADAN KALDIRAN TEDAVİ YOK AMA SEMPTOMLAR YÖNETİLEBİLİR
Erken teşhisle birlikte hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılabildiğini belirten Dr. Şalçini, “Parkinson hastalığını tamamen ortadan kaldıran bir tedavi henüz yok. Ancak ilaç tedavileri, cerrahi yöntemler, egzersiz ve sağlıklı beslenme ile semptomlar kontrol altına alınabilir.” dedi.
İLAÇ TEDAVİSİ VE CERRAHİ YAKLAŞIMLAR ÖN PLANDA
Tedavi yöntemleri arasında en etkili ilacın Levodopa olduğunu belirten Dr. Şalçini, bu ilacın dopamin seviyesini artırdığını söyledi. Dopamin agonistleri ve MAO-B inhibitörlerinin de diğer ilaç seçenekleri arasında yer aldığını ifade etti.
Kas sertliği ve denge kaybını önlemek için fizik tedavi ve egzersizlerin önemli olduğunu vurgulayan Şalçini, “Uygun vakalarda, beynin belirli bölgelerine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla yapılan Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) yöntemi ile semptomlar kontrol altına alınabiliyor. Ayrıca antioksidan ağırlıklı diyetler ve düzenli egzersiz de hastalığın seyrine olumlu katkı sağlar.” dedi.
Parkinson hastalığında erken teşhis ve multidisipliner tedavi yaklaşımlarının, hastaların günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmeleri açısından kritik rol oynadığına dikkat çeken Dr. Celal Şalçini, “Erken tanı, hastaların yaşamını değiştirebilir” diyerek sözlerini tamamladı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.