Neşe Kaya kimdir, bir sosyolog olarak başlayan kariyerini nasıl bir hayale dönüştürdü?
Ben sosyoloji mezunuyum ve kariyerime 20 yıl boyunca kurumsal satış dünyasında devam ettim, özellikle lüks satış segmentinde büyük bir deneyim kazandım. Satış ve pazarlama alanındaki bilgim, geniş networküm ve insan ilişkilerindeki başarım sayesinde her sektörde güven ve kalite odaklı bir izlenim bırakmayı başardım. Ama bir noktada, bu yolculuğun beni başka bir yere götürmesi gerektiğini hissettim. Bugün, edindiğim bu deneyimleri kendi hayalim olan artizan ekmek fırınıma taşıyorum. Fırıncılığı sadece bir üretim işi olarak görmek değil, aynı zamanda kaliteyi, sağlığı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını temsil eden bir değer olarak görmek istiyorum. Neşeli Fırın benim için, yılların birikimiyle şekillenen bir tutku ve vizyonun hayata geçişi. Bu sadece bir iş değil, hayatımın özüdür.
-Fırın fikri nasıl doğdu ve ilk adımlar nelerdi?
Sağlıklı beslenmeye olan ilgim, beni ekşi mayalı ekmeklerle tanıştırdı. Başlangıçta kendi mutfaklarında denemeler yaparak bu işin iç yüzüne daldım. Zamanla, bu tutkumun sadece kendimle sınırlı kalmayıp başkalarına da ulaştırılması gerektiğini fark ettim. O zaman bu düşünce, bir iş fikrine dönüştü. Ekmek üretmek, insanları sağlıklı bir yaşam tarzı ile buluşturmak, gerçekten beni heyecanlandıran bir süreç oldu. İşte o an, Neşeli Fırın’ın temelleri atıldı.
Artisan ekmek yapmak bir tutku muydu, yoksa bir iş fırsatı mıydı?
Aslında ikisi de… İlk başta tamamen bir tutku ile başladım. Çünkü sağlıklı beslenme bana çok şey ifade ediyordu ve ekmek de bu yaşam tarzının önemli bir parçasıydı. Ama sonra fark ettim ki, sadece bir tutku değil, aynı zamanda büyük bir iş fırsatı da var. İnsanların doğal, katkısız ekmeklere olan ilgisi her geçen gün artıyor. Yani, hem içsel bir motivasyon hem de dışarıdaki talep, bu işe girişimin bir fırsat haline gelmesine neden oldu. Bu benim için hem bir tutku hem de bir iş fırsatıydı.
-Karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi ve bunları nasıl aştınız?
Fırıncılık, tamamen el emeği gerektiren bir iş. Ve bu, kaliteyi her zaman en yüksek seviyede tutmanın çok büyük bir sorumluluk olduğunu hissettiriyor. En büyük zorluklardan biri doğru ekibi kurmak ve üretim sürecini her aşamada optimize etmekti. Zaman zaman işler yolunda gitmediğinde pes etmek çok kolay olabilirdi. Ama pes etmek yerine, sürekli gelişmeye ve öğrenmeye odaklandım. Bu sayede zorlukları aşmak için gerekli stratejileri geliştirebildim ve şu anda Neşeli Fırın’ın kalitesini her zaman yüksek tutmayı başarabiliyorum.
-Geleneksel bir sektörde modern bir iş yapma deneyiminiz nasıl şekillendi?
Fırıncılık çok eski bir meslek, binlerce yıllık bir geleneği taşıyor. Ancak ben, geleneksel teknikleri modern bir işletme anlayışıyla birleştirmeyi hedefledim. Hem geleneksel ekmek yapım yöntemlerine sadık kaldım hem de dijital pazarlama gibi modern araçlarla işimi tanıtmanın önemini fark ettim. Bu şekilde, hem geleneksel hem de moderni harmanlayarak Neşeli Fırın’ı kurmayı başardım. Kaliteyi her zaman yüksek tutarken, aynı zamanda sosyal medya ve dijital platformlarla geniş bir müşteri kitlesine ulaşmak benim için çok önemli.
-En büyük desteği kimlerden aldınız ve onları nasıl tanımlarsınız?
Bu yolculukta en büyük desteği ailem ve dostlarımdan aldım. Onların inancı bana gerçekten güç verdi. Zor zamanlarda yanımda olan insanlar, bu sürecin her aşamasında bana moral kaynağı oldu. Ailem, bu işin her yönüyle ilgilenmeye başladılar, hatta bazen kendi mutfaklarına bile girdiler! Bu tür bir destek, yalnızca işin ticari başarısı için değil, aynı zamanda kişisel gelişimim için de çok önemli oldu.
Risk alırken nasıl bir strateji izlediniz? Başlangıçta hangi hesaplamalar yapıldı?
Fırın açmanın elbette riskleri vardı. Ama ben her adımı dikkatle planladım. Piyasa araştırması yaparak, insanların artizan ekmeklere olan ilgisini ölçtüm. Ayrıca, maliyet analizlerini çok dikkatli bir şekilde yaparak, doğru lokasyonu seçmeye özen gösterdim. Bu hesaplamalar sayesinde işimi doğru stratejilerle kurmaya karar verdim. Her şeyin iyi planlanmış olması, sürecin başlangıcında beni rahatlatan en önemli faktörlerden biri oldu.
Neşeli Fırın'ın kimliğini nasıl tanımlarsınız ve sizi diğer fırınlardan farklı kılan nedir?
Neşeli Fırın, sıcacık bir atmosfer yaratmak istiyor. Samimi, ama aynı zamanda profesyonel bir kimliğimiz var. Herkesi mutlu eden bir yer olma hedefiyle yola çıktık. Bu, sadece ekmek üretmekle ilgili değil, insanların sağlıklı beslenmelerine katkı sağlamak, aynı zamanda onlara bir yaşam tarzı sunmak anlamına geliyor. Diğer fırınlardan bizi farklı kılan şey, sadece ürünlerimizin kalitesi değil, aynı zamanda bu ürünlerin bir hikaye taşıyor olmasıdır. Neşeli Fırın, geleneksel ekmek yapımını modern iş dünyasıyla birleştiren bir yer.
-Zorlu zamanlarda sizi ne motive etti ve bu zorlukları nasıl aştınız?
Zorlu zamanlarda beni en çok motive eden şey, ekmeklerimizi tadan insanların geri dönüşleri oldu. Müşterilerimiz "Uzun zamandır böyle bir ekmek arıyorduk" dediklerinde, doğru yolda olduğumuzu hissediyorum. Bu tür geri dönüşler, bana yoluma devam etme gücü veriyor. Zorlukları aşmamda en büyük etken, her zaman geri bildirimler ve bu geri bildirimlerin sağladığı motivasyon oldu.
-Fırın, sizin için ne anlam ifade ediyor? Bir işten çok daha fazlası mı?
Evet, kesinlikle… Neşeli Fırın, benim için bir işten çok daha fazlası. O, bir hayalin gerçeğe dönüşmesi ve yılların birikimiyle şekillenen bir tutkunun somutlaşması. Sabırla, özenle yapılan her ekmek bir parçayı temsil ediyor. Bu, benim için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve insanların sağlıklı beslenmelerine katkı sağlamak gibi önemli bir misyona sahip.
-Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz ve Neşeli Fırın’ın başarısı sizin için ne anlama geliyor?
Başarı, benim için sadece maddi kazanç değil, insanların hayatlarına dokunabilmek ve onlara kaliteli ürünler sunabilmek demek. Neşeli Fırın’ın başarısı, sadece ekmek üretmekle kalmayıp, insanları sağlıklı beslenmeye teşvik etmek ve onlara doğal gıdalara olan ilgilerini artırmaktır. Başarı, bizim müşterilerimize verdiğimiz değeri ve onların bizden aldığı memnuniyeti hissetmek.
-Artisan ekmek, neden tercih edilmelidir? Ne gibi faydalar sunuyor?
Artisan ekmek, katkı maddesi içermediği ve tamamen doğal malzemelerle yapıldığı için tercih edilmelidir. Ekmek, sadece bir gıda ürünü olmanın ötesinde, sağlıklı bir yaşam tarzını yansıtır. Tüm duyulara hitap eden bir lezzet sunar. Gerçekten taze, doğal ve sağlıklı bir ekmek deneyimi yaşamak isteyenler için artizan ekmek en doğru tercihtir.
Üretim sürecindeki farklılıklar ve bu süreci özel kılan unsurlar nedir?
Neşeli Fırın’daki üretim süreci, geleneksel yöntemlerle yapılan yoğurma ve uzun fermantasyon süreciyle farklılık gösteriyor. Bu süreç, zamana saygı duyan bir üretim anlayışını benimsediğimizin bir göstergesidir. Ekmek, sabırla yoğruluyor ve zamanla olgunlaşıyor. Bu, yalnızca lezzet açısından değil, aynı zamanda ekmeğin besin değerleri açısından da fark yaratıyor.
-Artisan ekmeğe ilgi artıyor mu?
Kesinlikle! İnsanlar, sağlıklı beslenmeye daha fazla önem veriyor ve katkısız, doğal gıdalara yöneliyor. Bu nedenle artisan ekmeğe olan ilgi her geçen gün artıyor. Bu, benim için çok sevindirici bir gelişme çünkü bu talep, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
-Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Gelecekteki hedefim, Neşeli Fırın’ı sadece Trakya’da değil, tüm Türkiye’de tanınan ve tercih edilen bir marka haline getirmek. Sağlıklı, doğal ve kaliteli ekmek üretimi konusunda farkındalık yaratmak istiyorum. Neşeli Fırın’ı, sağlıklı yaşamı ve geleneksel lezzetleri ön planda tutan bir marka olarak geniş kitlelere ulaştırmak, özellikle organik ve katkı maddesiz ürünlere olan talebi artırmak amacındayım. Ayrıca, farklı ekmek çeşitleri ile sağlıklı beslenme anlayışını yaymayı planlıyorum.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.