Tat alma duyusunu tatmin etmeyenler, çok yemek yeseler bile kendilerini doymamış gibi hissediyor. Sürekli aynı yemekleri yemek, bir süre sonra tat alma duyusunun zayıflamasına ve daha fazla yemek yeme ihtiyacı duyulmasına neden oluyor. Önlemenin yollarına gelince... Bol su içmek açlık hissinin önlenmesine yardımcı oluyor. Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak, beynin vücuda giren besinleri fark etmesine zaman tanıdığı için fazla yemeyi de önlüyor. Sürekli aynı yemekleri yiyen kişiler, tat alma duyuları bir süre sonra zayıfladığı için daha fazla yemek yeme ihtiyacı hissediyorlar.
TAT DUYUSU NE İŞE YARAR
Öte yandan Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı’ndan Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, tat duyusu ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Tat Duyumuz acı, ekşi, tuzlu, tatlı ve umami tadı olarak 5 farklı tatdan oluşur. Tat duyumuz; dilimizin üstünde yerleşen tat tomurcuklarına yiyecek ve içecekler ile gelen ve tükürük içerisinde eriyen tat moleküllerinin, dil önü ve dil arkasındaki farklı sinirsel iletimler ile beyindeki tat merkezine iletilmesi sayesinde algılanır. Her tadın beslenmemiz için eşsiz bir önemi vardır. Tatlı tadı günlük karbonhidrat alımımızı dengelemek için varken, ekşi ve umami tadı protein alımımızı düzenlememizi sağlar, acı tadı bağışıklık sistemimiz için güçlü bir uyarandır. Zehirli gıdaların pek çoğunda da istisnaları olmakla birlikte acı tadı mevcuttur. Bu yüzden insanlar gibi diğer canlılarda da acı tadı zehirli gıdalardan korunmada bir erken uyarı sistemidir. Tuzlu tadı ise vücut için gerekli elektrolit dengesinin sağlanması ve korunması yönünden bir uyarandır. Tüm bu tatların yiyeceklerin aroması ile birleşip koku duyumuzla birlikte tadılması durumunda ise “Lezzet” dediğimiz kavram ortaya çıkar ki beslenmenin sadece açlık sinyali dışında da devam etmesini sağlayan en önemli nedenlerden birisi de bu Lezzet algısı ile oluşan beyindeki keyif duygusudur.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.