DURSUN AİLESİNDEN GELENEKSEL GÜVEÇ GECESİ

Çerkezköy’ün ve bölgenin tanınan ve sevilen iş insanlarından Tek Duşkabin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şah Dursun, bölgenin önde gelen bürokratlarını, iş insanlarını, siyasilerini her yıl geleneksel olarak gerçekleştirdiği Güveç Gecesi’nde ağırladı. Şah Dursun’un Hallaçlı’daki malikanesinde gerçekleştirilen yemek programına; İstanbul Bayrampaşa Kaymakamı Abdullah Çiftçi, Muş Vakfı Başkanı ve aynı zamanda Elvan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Eroğlu, Muşlu iş insanları, bölgenin tanınan ve sevilen iş insanları, siyasiler, belediye meclis üyeleri, müteahhitler ve çok sayıda davetli katıldı. Programda Dursun ailesi katılımcılarla yakından ilgilendi.

TEŞEKKÜR ETTİ

Yemeğin ardından bir konuşma gerçekleştiren Tek Duşkabin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şah Dursun; “Hemşerilerim olarak bir araya gelmek çok güzel bir duygu. Tabi bunu başlatan vakıf başkanımız sayın Ulvi Eroğlu’na çok teşekkür ediyorum. Burada beni yalnız bırakmadığınız için herkese saygılarımı sunuyorum” dedi.

“HEDEFİMİZ 1923 ÖĞRENCİYE BURS SAĞLAMAK”

Sonrasında konuşma gerçekleştiren Muş Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Eroğlu; “Mehmet kardeşimiz geniş kapsamlı bir toplantı icra etti. Kendisine can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Bu güzel havada uzun yolları, uzun mesafeleri kat ederek geldiniz. Bu uzun yolları kat ederek gelmek, yalnızca gönül ehli insanlara karşı verilir. Bu dostumuz da gönül ehli bir insan ki burada herkes uzun mesafelere aldırış etmeden buraya geldi. Allah hepinizden razı olsun. Bu bir araya gelişlerimiz bir muhabbet ve dertleri paylaşmak. Ve birbirimizle olan uzun süreli görüşmediğimiz insanla buluşmak, ahvalimizi aktarmak. Bu arkadaşlarımızla dert sahibi insanlarız. Bu dert sahibi insanlarımızın dertleri de var. Muşlu olmayan insanlarımız da var. Bizim derdimiz tabiki de Muş. Derdimiz Muş olunca biz bir araya geldiğimizde Muş’la ilgili neler yapabiliriz, neler oluşturabiliriz? Derdimize nasıl derman oluruz? Baktığımız zaman bugün Muş’un ana problemlerini hamiyetperver insanlarımızla bir araya gelerek çözmeye çalışıyoruz. Dönüp baktığımızda vakıf olarak eğitimle yaralarımıza derman olma gayretindeyiz. Kalkınma safahatı yine bizim asıl sorunlarımızdan birisi. Bunu da bundan önceki başkanımız Orhan Sami Gültekin hocamızın gayretleriyle yaptık. Belki bizden sonra konuşma yapıp bunları anlatacaktır. Biz eğitim odaklı, eğitim merkezli bir çalışma gerçekleştirdik. Eğitim, olmazsa olmazımız. Bu dönem 113 TIP öğrencisi, 51 diş hekimliği olmak üzere 600 kadar öğrencimizi eğitime kazandırdık. Eğitimde ciddi faaliyetlerimiz var. Sadece burs odaklı faaliyet değil. Eğitim komisyonumuz da lise öğrencilerine yönelik sosyal projeler geliştiriyor. Bunlardan bir tanesi geçtiğimiz günlerde icra edildi. Muş’taki 30 tane proje sahibi başarılı öğrenciyi, TEKNOPARK’la anlaşma yaparak eğitim almasını sağladık. Onların geleceğine yönelik bir ufuk sahibi olması için merdiven döşedik. Bu manada çok ciddi meseleler var. Burslarımız oldukça önemli. Üniversite okurken bursun kıymet ve ehemniyetini bilen çok sayıda değerli insanlarımız ar. Arkadaşlarımız geçen yıl 1543 öğrencimize, 750 TL’den 10 milyon gibi bir rakamla burs verdi. Bu yıl 1250 TL’ye çıkardık bursmuzu. Yine 1543’ü aşmak istiyoruz, daha fazla öğrenciye burs vermek istiyoruz. 1071 hedefimiz vardı, onu aştık, 1453’ü de aştık. Sonra hocam 1923’e ulaşsak mı diye bir hedef koydu, inşallah onu da aşacağız. Hamiyetperver dostlarımızla birlikte bu rakamları da bulacağız. Şimdi biz sadece burs vermiyoruz. Programlarımız oluyor. Her Salı erkek öğrencilerle bir araya gelerek, onlarla birlik olma ve onlarla toplantı yapma programlarımız var. Kız öğrencilerimizle de cumartesi günü kahvaltı programlarımız oluyor, hem sorunlarını dinliyor, çözüm için istişare ediyoruz. Onlarla bir araya gelince yaptığımız işin ehemniyetini de kavrayabiliyoruz. Duygumuzu aktarabildiğimiz zaman, o öğrenciye aidiyet hissini aşıladığımız zaman bu eğitim alan öğrenciler, kendini daha da hedefleri doğrultusunda ilerleyebiliyoruz. Hedefimiz Âli ama heyetlerimiz de Âli. Sizlerin de desteğiyle biz bu rakamları aşarız inşallah. Ayrıca Salı günleri gelip, öğrencilerimizle bir arada olma veya kız öğrencilerimize eşlerinizi gönderdiğiniz zaman içerinizdeki destek hissi daha da iyi hissedilecektir. Bugün vakfımızda 5000’e yakın mezunumuz olmuş. Bu azımsanacak bir rakam değil” ifadelerine yer verdi.

"GÖNÜL EHLİ İNSANIMIZDIR"

Teş Duşkabin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şah Dursun’a da teşekkürlerini ifade eden Eroğlu; “Mehmet Şah bey, bizim gönül ehli insanımız ve halkla ilişkiler komisyon başkanımızdır. Komisyonumuzda güzel bir heyetimiz var. Bayram bey de samimiyeti ve gayretiyle çalışmalarını sürdürüyor. Tatilini iptal edip, buraya katılarak bizimle birlikte oldu. Yılmaz bey kardeşimiz yine o komisyonda. Hemşerilerimizle olan irtibatımızı sürekli geliştiriyorlar. Beraberliği çok güzel sağlıyorlar. Mehmet Şah bey, kalbe giden yollar mideden geçer kabilinden bize böyle bir ziyafet sofrası çekmiş. Kendisine çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

“SORUNLARIMIZI HEP BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ”

Sonrasında konuşma gerçekleştiren Muş Vakfı bir önceki dönem başkanı Dr. Orhan Sami Gültekin de, “1957 Muş doğumluyum. Rahmetli babam, amcalarım, dayılarım, tüm akrabalarım Muş’ta. Fakat ben 5 yaşımdayken Muş’tan ayrılmak zorunda kaldık. Çünkü babam liseyi bitiriyor, siyasal bilimleri kazanıyor ve kaymakamlık, valilik derken Türkiye’nin bütün bölgelerini dolaşıyoruz. Tabi biz de babamızla beraber eğitim programına başlıyoruz. Liseyi bitiriyorum, Tıbbiye’yi bitiriyorum. Kurayıo çekerken keşke Muş’u kazansam diyordum. Sonra kurada Muş çıktı. 4 buçuk, 5 yıla yakın Muş’ta kaldım. Devlet hastanesinde dahiliye uzmanı olarak çalıştım. Herkesle bir arada oldum, daha çok çalıştım. Sonrasında yeterli olmadı bu çalışmam İstanbul’a geldim. Ve Marmara Üniversitesi’nde Mide ve Bağırsak Hastalıkları okumaya başladım, orayı da bitirdikten sonra kendi kliniğimi açtım Nişantaşı’nda, sonrasında Şişli’ye geçtim ve orada çalışmaya devam ediyorum. Orada çalışma yaparken Muş’u da bırakmıyorum, gidişatına bakıyorum. Herkes hasta oluyor, yazın ishal oluyorlar, sular maalesef kanalizasyona karışıyor. Hastalık dizboyu, Hepatit hastalığı var. Bunla ilgili çalışma yapmam lazım diyerek buradaki kliniğimi kapattım ve Muş’a gelerek bir çalışma yaptık. Sorunu çözdükten sonra Muş Ovası’nın da sulanması için mücadele ettim. Muş halkının o akarsularından istifade etmesi lazım. Onun üzerine de Muş Ovası’nın sulanması lazım diyerek mücadeleye başladım. 1071 yılından beri Muş Ovası’nda sulanma yapılmamış. Ve Muş’ta kişi başına milli gelir ne kadar biliyor musunuz? 700 dolar civarında, Türkiye’de 12 bin dolar. 700 nere, 12 bin nere? Muş o kadar aşağıda kalmış ve devamlı da göç veriyor. Eğitim için Ulvi bey çok güzel çalışmalardan söz etti. Eğitimde de çok ileriye gittik. Bizim memleketimize borcumuz var. Çok çalışmamış lazım. Burslarımızı, desteğimizi vereceğiz ve halkın gelir düzeyini yükselteceğiz. Ve bu Muş Ovası meselesi de gelirini 5 kat, 6 kat artıracak. Ve eğitim alan gençlerimizi de iş yerlerimizde çalıştıracağız ve onların da gelirimizi artırmasında yardımcı olacağız. Muş Ovası’nın ihalesini yaptık ve çalışmasına başladık. Ve önümüzdeki yıllarda inşallah tamamlanacak. İş insanlarından devamlı yatırım istememiz lazım. Yoksa daha çok bekleriz. Biz beklemek istemiyoruz. İnşallah bu sorunları hep birlikte çözeceğiz ve Muş’a, ülkemize daha güzel haberlerle geleceğiz” dedi.

PROGRAM İLGİYLE TAKİP EDİLDİ

Konuşmaların ardından yerel sanatçı Kadir Taşın, katılımcılara canlı müzik dinletisini sundu. Zaman zaman katılımcıların da türkü söylediği program oldukça beğeni topladı. Dursun, geleneksel olarak gerçekleştirdikleri programlarının devam edeceğini ifade ederek, tüm katılımcılara teşekkür etti.