BASIN AÇIKLAMASINDA ADALETSİZLİĞE DİKKAT ÇEKİLDİ

Basın açıklamasında, Türkiye genelinde gençlerin, çocuk yaşta iş gücü olarak çalışanların ve emekleri hiçe sayılan stajyerlerin yaşadığı büyük mağduriyetler ve sigorta sistemindeki eksiklikler çarpıcı bir şekilde gündeme getirildi. Bu adaletsizliğin, sadece bireysel bir sorun değil, toplumun geleceğine yapılmış büyük bir haksızlık olduğu vurgulandı. Mağdurlar, yıllardır bekledikleri adaletin sağlanması için yetkililere ve ilgili kurumlara çağrı yaparak, yaşadıkları hak kayıplarının bir an önce giderilmesini talep ettiler.

"YILLARDIR EMEKLERİMİZ YOK SAYILDI, ARTIK SUSMAYACAĞIZ!"

Yapılan açıklamada, özellikle gençlerin, stajyerlerin ve çırakların çalışma hayatındaki hak gasplarına karşı gösterdikleri direnç ve öfke gözler önüne serildi. Birçok katılımcı, çocukluklarından beri emeklerinin görmezden gelindiğini, yıllarca süren çalışmanın ardından sosyal güvenceden yoksun bırakıldıklarını anlattılar. "Bizlere verilen SGK kartları, erken emeklilik vaatleri… Hepsi birer aldatmacadan ibaretti!" diyerek geçmişteki vaatlerin ne kadar boş olduğunu vurguladılar.

EŞ ZAMANLI 14 İLDE, ÜLKE GENELİNDE "ADALET İSTİYORUZ" ÇIĞLIĞI

Çorlu'daki bu basın açıklaması, sadece Tekirdağ ile sınırlı kalmayıp, ülke genelindeki 14 farklı ilde eş zamanlı olarak yapıldı. Mağdurlar, Türkiye'nin dört bir yanından seslerini duyurmak, yıllardır çözülmeyen mağduriyetlerini tüm kamuoyuna duyurmak için meydanlarda bir araya geldiler. Tekirdağ’daki açıklama, adeta bir direnişin, hakkın peşinden gitmenin sembolü oldu. Çorlu’daki Heykel Meydanı, bu direnişin tam merkezine dönüşerek, mağdurların sesiyle çınladı.

GÖZYAŞLARI VE UMUT BİRLEŞTİ, ADALETİN SESİ YÜKSELDİ

Meydanı dolduran kalabalığın içinde, sadece "hak" isteyen sesler değil, aynı zamanda yılların birikmiş öfkesi ve umudu da vardı. Her yaştan insan, "Bizimle dalga geçemezsiniz!" diyerek sesini duyurmaya çalıştı. Hakkını aramak için yıllarca susmuş, sabretmiş bireyler, bugün daha kararlı, daha güçlü bir şekilde adalet talep etti.

Siyasi temsilcilere, sendikalara, sivil toplum örgütlerine ve kamuoyuna seslenen mağdurlar, taleplerinin takipçisi olacaklarını bir kez daha dile getirdiler. "Bu ses yükseldikçe, karanlıklar aydınlığa kavuşacak" diyerek, adaletin bir gün yerini bulacağına olan inançlarını yinelediler.

STAJ VE ÇIRAKLIK SİGORTASI MAĞDURLARI FEDERASYONU BAŞKANI MÜSLÜM ALAGÖZ’DEN ÇARPICI AÇIKLAMA

Federasyon Başkanı Müslüm Alagöz, Türkiye'nin 14 farklı ilinde eş zamanlı olarak düzenlenen ortak basın açıklamasında şu önemli bilgilere yer verdi:

"Kıymetli Milletvekillerimiz,
Siyasi Parti Temsilcileri,
Sivil Toplum Örgütleri,
Sendika Temsilcileri,
Basın Mensupları,
Güvenlik Güçleri ve Kıymetli Dava Arkadaşlarım,

Hepiniz, bugün burada, haklı mücadelemize ses vermek için bir araya geldiğiniz için hoş geldiniz! Bugün burada yalnızca bir mağduriyetin değil, yıllardır görmezden gelinen bir adaletsizliğin çığlığıyız!

Bizler, Türkiye’nin her köşesinde, 1986 yılında çıkarılan 3308 sayılı yasa ile mağdur edilen stajyerler ve çıraklar olarak hakkımızı arıyoruz. Bizim yaşadığımız, sıradan bir mağduriyet değil; bu, emeğimizin, alın terimizin, yıllarımızın yok sayıldığı bir hak gasbıdır!

Biz, çocuk yaşta sanayiye, atölyelere, fabrikalara girenleriz. Yaşıtlarımız oyun oynarken, bizler yağlı tulumlarla motor tamiri yapıyorduk. Okuldan çıkıp iş yerlerine koşan, mesai bitene kadar usta başının emrinde çalışan çocuklardık. O gün bizlere işçi gibi muamele edenler, bugün “siz çalışmadınız” diyerek emeğimizi hiçe sayıyorlar. İşte bu en büyük adaletsizliktir!

Bize verilen SGK kartlarımız, bize söylenen erken emeklilik vaatleri, bizlere gösterilen yollar hep büyük bir aldatmacanın parçalarıymış meğer. O kartların arkasında yazan “Sonraki işyerinize bu kartı bildirin” ifadesi, bizlerin birer çalışan olduğunun belgesidir. O gün SGK numarası verdiğiniz insanları, bugün yok sayamazsınız!

Buradan vicdanı hür olan tüm siyasilere sesleniyoruz!
Bizi duymak, bizi savunmak zorundasınız! Bizi oraya sadece el kaldırıp indirmek için değil, hakkımızı korumanız için gönderdik!

Bizim gördüğümüz pencerede:
✅ Mağduriyet var,
✅ Haksızlık var,
✅ Hak gasbı var,
✅ Emeğin yok sayılması var,
✅ Ucuz iş gücü var,
✅ Çalışma var,
✅ Maaş var,
✅ SGK kartı var,
✅ SGK numarası var,
✅ Patron var,
✅ İş var, işyeri var!

Tüm bunları yaşayıp gördüğümüz halde, bugün nasıl olur da bizlere “çalışmadınız” denebilir? Bizleri yok sayan, hakkımızı teslim etmeyenlere soruyoruz: Siz hangi mağdurun vekilisiniz? Daha neyi bekliyorsunuz?

Dava arkadaşlarım!
Bugün burada bir araya gelmemiz, sadece bir mücadele değil, bir direniştir! Sesimizi yükselttikçe, bizleri duymazdan gelenler daha fazla suskun kalamayacaklar! Adalet eninde sonunda yerini bulacak, bizler bu hakkı mutlaka alacağız!

Ama o gün geldiğinde, bugün bizleri duymayanlar, bizi yok sayanlar, unutmasınlar ki bizler de onları hatırlamayacağız! Bizleri görmezden gelen siyasilere, adaletin sağlandığı gün kapımız açık olmayacak!

Biz hakkımızı istiyoruz!
Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz!
Ve biz, bu mücadeleyi kazanana kadar asla durmayacağız!

Hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum,dedi''