BORÇ KONUSU

SGK belediye borçlarının tahsili için yasal prosedürü işletmeye başladığını açıkladı. Öncelikle yapılan işlemlerin gecikmiş olsa da yasal olduğunu belirtelim. CHP genel merkez yönetimi için bu durum neden sürpriz bir gelişme olarak karşılandı onu anlamıyorum.

***

Belediye gelirleri; halkın ihtiyacını karşılamaya yönelik hizmetlerin yapılması için yeterli olmadığından belediyeler; sürekli borç içinde hizmet yapmaya çalışırlar. Bu uzun yıllardır böyle gelmiş, böyle gitmektedir. Siyasi parti genel merkezleri her genel seçim dönemi reform yaparak belediye gelirlerini arttıracaklarını beyan etse de, seçim sonrası belki gelir arttırıcı bir iki küçük değişiklik yapılır ama genel olarak aynı düzen devam eder.

***

Belediyelerin borç batağında olmasını merkezi yönetimin tercihi olarak görürüm. Çünkü bu şekilde yerel yönetim her zaman merkezi yönetimin ekonomik yardıma muhtaç durumda kalır. Amaç; borç yükünün belediye başkanının başının üzerinde Demokles ’in kılıcı gibi sallandığını unutturmamaktır. Belediye başkanının genel merkezin etkisinden çıkmayarak sözünün dinlenmesini sağlamak için borç çok önemlidir. Bunun ideolojisi de olmaz. Sorun yetki ve ekonomik kaynak paylaşımıdır. Ankara da ki üst bürokratlar da yetki ve kaynak paylaşımında siyasilere yol göstererek yerel yönetimlere yetki ve kaynak aktarılmasını engellemeye çalışır bir yere kadar başarırlar da.

***

Günümüzde yaşanan SGK’nın belediyelere geçmiş borçları nedeniyle icra takibi başlatması AK Parti’nin kaybedilen seçime bir tepkisi olarak görülmelidir. Bu hamlenin devamı mutlaka gelecektir. Okurlar zor bir dönem olacağını, CHP’li belediyelerin kötü alışkanlıklarından mutlaka vaz geçmesi gerektiğini yazdığımı hatırlayacaktır. CHP genel merkezinde görevli tecrübeli siyasiler de aynı düşünce ile Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN başkanlığında bir birim oluşturarak CHP’li belediye faaliyetlerinin denetim altına alınacağını beyan ettiler. Hatta belediyelerin performanslarına puan verileceğini, sonuca göre belediyelerin örnek gösterileceğini ya da uyarılacağını söylediler. Beş aya yakın bir süre geçti, bu konuda nasıl bir gelişme yaşanıyor, halk derli toplu bilgilendirilme bekliyor.

***

Zaman çok hızlı akıyor, borç konusunun gündeme getirilmesi hafife alınmamalı, arkadan AKP den gelebilecek başka hamlelere göre yeni stratejiler belirlenmelidir. Borç konusunda genel başkana gönderdiğim e-posta ile sadece AKP den kazanılan belediyelerin değil CHP’nin elindeki tüm belediyelerin borç durumunu açıklayan afişler binalara asılırsa hem bir şeffaflık örneği olur, hem de halk nezdinde güven tazelenir demiştim. Ancak sayın genel başkan dikkate almaya değer bulmadı herhalde, Saray ilçe belediyesi dışında borcunu ifşa eden başka bir belediye duymadım.

***

Şeffaflık göstergesi bir başka konu da; Tekirdağ B.B. Başkanlığı tarafından sanayi kuruluşuna ÇOSB Müdürlüğü üzerinden satılan itfaiye binası ile ilgili soruların halen cevaplanmamış olmasıdır. CHP üst yönetimi ile yaptığım paylaşımları okurlara duyurmuştum. Henüz bir cevap almadım.

***

Sayın genel başkanı bir kez daha uyarmak istiyorum. Oturduğunuz koltuk Cumhuriyetimizin ve CHP nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuktur. Gözlerinizi kapayın ve düşünün; Bu sorular ATATÜRK döneminde bir belediye başkanına sorulsa, cevap verilmemesi üzerine kendisine bilgi verilseydi acaba ne yapardı? Sayın genel başkan; sizde sadece onu yapın!

***

Belediyelerin gelirlerini arttırılması hem de gecikmeden hemen arttırılması şattır. 25 sene önce belediye başkanıydım, aynı sorunu koalisyon hükümetine ve muhalefete anlattık, 2005 yılında 5393 sayılı Belediyeler kanunu çıkarken biraz iyileştirme oldu, 2014’te büyükşehir statüsüne dahil edilince bir kısmı yine gitti. Olmaz, bu gelirlerle; artan nüfus ve sanayi beklediği hizmeti alamaz. İşte bu anlayış belediyeleri borç batağına itiyor, belediye başkanlarını merkeze biat ettiriyor. Daha çok gecikmeden gerçek reform niteliğinde bir yasal düzenleme ile belediye gelirleri arttırılmalıdır.

Konuyu fazla uzatmadan acil çözüm önerilerime geçeyim;

1- SGK’nın Belediyelerden bu kadar uzun süredir tahsilat yapmamasının sebepleri araştırılarak ortadan kaldırılmalı, yönetim kaynaklı kusur varsa sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmalıdır.

2-Belediyelerin SGK ya olan tüm borçları yeniden yapılandırılmalı, vade biraz uzun tutulmalıdır.

3- Yapılandırmadan sonra SGK’ya yapılacak ödemeler Belediyenin iller bankası payından kesilerek doğrudan kuruma yatırılmalıdır.

4-Belediye yönetiminin kendi dönemini aşan sürelerle ilgili borçlanma yapması; belediye sınırları içinde yapılacak referandum sonucuna bağlanmalıdır.

***

Tasarruf genelgesine rağmen belediyelerde tüm hızıyla devam eden israf sona erdirilmelidir. Belediyelerdeki havuz düzeni yıkılmalı, tek havuz halka hizmet havuzu olmalıdır. Belediyelerde İmar ve İhale rantı yaratarak haksız zenginleşme ile haramilere servet transferine son verilmelidir. Yolsuzluklarla mücadele top yekun yapılırsa sonuç alınır. Bunun ideolojisi ve partisi olmaz. Hortumlanan para halkın parasıdır. Haramilere servet değil Halka hizmet olarak dönmelidir. Yolsuzlukların önlenmesi için ceza kanunlarında değişiklik zorunludur. Rüşvet alan da veren de suçludur anlayışını değiştirilmelidir. Rüşvet veren yakalandığında; etkin pişmanlıktan faydalanarak rüşvet verdiklerinin yakalanmasını sağlarsa ceza almasını önleyen bir düzenleme yapılabilir.

***

Kim ki; kuru soğana muhtaç bu fakir halkın malından rant yaratarak çalıyorsa, tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyorsa, sonra bir de utanmadan pişkin pişkin sırıtarak sosyal medyada poz veriyorsa: Allah ...... ...... !...