Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
22 Ekim, 2024, Salı
  • DOLAR
    33.09
  • EURO
    36.10
  • ALTIN
    2596.3
  • BIST
    11131.02
  • BTC
    63525.102$

DAHA ÖNCE DE SEYRETTİK! (2)

29 Temmuz 2024, Pazartesi 10:47

‘Ben ekonomist değilim. Emekli makina mühendisiyim. Fabrikalarda yöneticilik yaptım, Çerkezköy Belediye başkanlığı yaptım. Fakültede okurken bir yarı yıl ‘Ekonomi’ dersi  aldım. Makro ekonomiyle ilgili Ekonomistim’ diyecek ve bu konuda yazı yazacak kadar bilgi sahibi olmadığımı biliyorum. Güvendiğim mali müşavir dostlarımın görüşlerine başvurarak, üniversite hocalarının, ekonomistlerin makale, yazı ve kitaplarını okuyarak merak ettiğim konuları araştırıp eksikliklerimi tamamlamaya çalışıyorum. Buna rağmen ülkemizde yoğun bir şekilde yaşanan ekonomik krizi nasıl atlatacağımız konusunda ahkam kesmek istemem. Ancak rahmetli Turgut Özal’ın DÇM borçları için söylediklerini hatırlayınca yaşadığımız bu krizdeki benzerlik nedeniyle “yine tuzağa mı düştük” endişesiyle ülkem ve milletim adına ürküyor, hatta korkuyorum. Çünkü; ekonomik kriz; yapılan hatalarla daha da derinleşmiş, çok zor atlatılacak bir hale getirilmiştir.

***

Saygıdeğer okurlardan Prof. Dr. Hakan Kara’dan alıntı yaptığım ‘KKM' için düşüncelerine beş dakika zaman ayırarak sıkılmadan okumalarını öneriyorum; Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında (TCMB) 2012-2019 döneminde Başekonomist olarak görev yaptı. Görüşleri benim için değerlidir, paylaşmak istedim. ‘KKM’ devletin Türk lirası mevduatını kur artışına karşı bedava sigortalayan bir araçtır. Kimsenin kur riskini almak istemediği bir ortamda kamu kesimi devreye girerek, kur riskini üstlendi. Böylece aşırı düşük reel faize rağmen de dövize hücum engellendi. Sistem ilk açıklandığında, Türk lirasından geçenleri Hazine, döviz bozdurup geçenleri de Merkez Bankası sigortalıyordu. Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler sonrasında ise ekonomi yönetiminde büyük bir değişim yaşandı. Hazine’den yapılan ödemelerin bütçe açığına verdiği yükü azaltmak amacıyla ödemelerin tamamı Merkez Bankası'na devredildi ve Merkez Bankasına ciddi bir borç yüklendi.

***

“Ayrıca KKM ödemeleri Merkez Bankası'nın parasal kontrolünü zayıflatıyor. Çünkü her kur sıçradığında ilave para basmak gerekiyor. Bu da enflasyonist baskıları artırabiliyor.  Gelinen noktada, KKM sisteminden çıkış teşvik ediliyor. Türk lirası mevduat faizleri arttırılıyor. KKM faizleri düşürülüyor. Bankaların da KKM hesapları için Merkez Bankasına yatırması gereken zorunlu karşılıklar yükseltiliyor. Ancak TL’den KKM’ye geçenler cazip faiz oranlarıyla mevduata daha kolay dönerken, dövizden geçenleri ikna etmek daha zor. Prof. Dr. Hakan Kara, bu grubun Türk lirası cinsinden tatmin edici yüksek bir getiri alamadığı taktirde dövizini tekrar geri isteyebileceğini söylüyor: Buradaki yaklaşık 90 milyar dolara yakın mevduat hesabı dövize dönmek isterse bunu yönetmek o kadar da kolay olmayabilir. "Bu nedenle de Merkez Bankası dikkat ederseniz dövizden geçen KKM'yi çözme konusunda biraz temkinli davranıyor ve hızlı gitmemeye çalışıyor. Dolayısıyla mevcut koşularda KKM’nin tamamen sıfırlanmasının epey süre alacağına dikkat çekiyor.”

***

Hakan hocanın dediğinden anladığım; 70’li yılların sonunda yaşadığımız DÇM sorunu, bu defa KKM olarak yine karşımızda. Geri ödemekte büyük sıkıntılar çekecek, Londra tefecilerine daha çok faizler ödeyeceğiz. Üstelik bu defa “kendi kendine yeten yedi ülkeden biri” olma vasfımızı da kaybetmiş durumdayız. Demek ki kıymeti kendinden menkul televizyon ekonomistlerinin ekranda söylediği formüllerle hemen enflasyon düşecek ve krizden kurtulacağız palavraları tutmayacak. Onun için ekonomi yönetimi “sıcak para” turlarında Kapütülasyonları hatırlatan şartlarla borç para arıyorlar. Anlayacağınız yaparsa; AK Parti yapar, durmak yok; Londra tefecilerine çalışmaya devam!...

***

Mücadele arkadaşım. Yoldaşım; Sefer Alkan’ın ardından;

Gençlik ve mücadele arkadaşım DSP eski İlçe Başkanı Sefer Alkan’ı Çarşamba günü kaybettik. Acımız büyük. Eşine, evlatları Ufuk ve Şafak ile diğer aile fertlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Aktif siyasete onun çabaları ve desteği ile girdim. Birlikte zor, ancak o kadar da onurlu bir mücadele verdik. Dost, arkadaş bildiğimiz, inandığımız ideolojide sandığımız insanların sırtımızdan vurmasına rağmen, siyaseti yüzümüzün akıyla sonlandırdık. O çamur deryasından tek bir leke almadan çıktık. Çerkezköy için yaptıklarım da Sefer Alkan’ın değerli katkılarının olduğunun bilinmesini isterim. Boynuma borç olduğunu bildiğim gerçeği okurlarla paylaşmak istiyorum: Belediye başkanlığı dönemimde kendisi ve yakınları için bir gün olsun kişisel bir talepte bulunmadı, ihale, imar rantı için kapımı çalmadı. Sağlığında yüzüne karşı söylemiş olmanın rahatlığı ile bir kez de okurların şahitliğinde kendisine ve ailesine teşekkür ediyorum.

***

Kaybettik be Sefer Başkan; biz kaybettik, haramiler kazandı. Yaşar Kemal in dediği gibi; "O güzel insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın haramisine kaldık." Hakkını helal et ve ışıklar içinde uyu… Yapamadıklarımızı evlatlar mutlaka yapacak, görüyorum, inanıyorum. Ne mutlu ki; ailesini, vatanını, milletini seven, çalışmadan, hak etmeden para kazanarak kamu sırtından zenginleşmeyi hedeflemeyen namuslu evlatlar yetiştirmişsiniz…

Sizi mahcup etmeyecekler; Hakkını helal et ve rahat uyu.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum