NEDEN SOL BLOK

 12 eylül darbesiyle oluşturulan baskı rejimi sayesinde 24 Ocak 1980 kararları ile başlayan neoliberal politikalar ciddi bir tepkiyle karşılaşmadan rahatlıkla uygulanma imkanı buldu. 12 Eylül darbesi emekçi kesim ile sendika ve sol partileri resmen doğrarken, İMF, Dünya bankası gibi yapılar, yerli işbirlikçileriyle emperyalizme, kapitalizme hizmet ederek, halkın adeta kanını emdiler.  Solla yeni tanışan, sol siyasi partilere umut bağlayan halkın ve ülkenin geleceği karartıldı. Darbe; Halkı uyandıran sol siyasal partiler ve sendikaların işçi sınıfını hareketlendirerek yaşanan ekonomik zorluklara karşı direnişini engelledi. İşçi, esnaf, köylü, emekli ve memurlar bugün bile yaşanan ekonomik krizin bütün yükünü çekmesine rağmen, ne yapacağını bilemez, çaresiz haldedir.

     Anayasa' nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” başlıklı 34. maddesi “Herkes önce den izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”demesine rağmen toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılması engelleniyor. Halk; ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere, yaşadığı sorunları protesto için Anayasal hakkını kullanamıyor. İşçilerin sendikal özgürlük alanında olan grev ve iş yavaşlatma eylemlerine izin verilmiyor.

    Halkımız ekonomik krizin yanı sıra; eğitimden sağlığa, sığınmacılardan dış politikaya kadar hemen her alanda çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Faiz sebep, enflasyon sonuç, veya bu köprüler yapılacak devlet bütçesinden beş kuruş çıkmayacak gibi propaganda sloganları ile bedeli uzun yıllar ödenecek ve unutulmayacak sorunların aynı anlayışla çözülmesinin imkansız olduğunun artık görüldüğünü düşünüyorum. Etkisini uzun yıllar boyu hissedeceğimiz bir başka sorun da beyin göçüdür. Gençler ve imkan bulan çok aranan meslek sahipleri, çareyi yurt dışına çıkmakta buluyor.  İyi yetişmiş insan kaynağımızı beyin göçüyle kaybediyoruz. Gidenlere asla bir şey söyleyemem, asıl suçlu; onları bu arayışa iten; liyakatsiz yöneticilerin aldığı kararlar sonucu yaratılan ortamdır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulamaya geçtiği 2018 seçimlerinden sonra önlenmesi beklenen bu göç; özellikle covit19 salgını ardından hızlanmıştır. Parlamenter sisteme dönüş olmadan sorunlardan kurtulmanın zor olduğu artık görülmüştür. Parlamenter sisteme dönüş için anayasa değişikliği şarttır. Değişiklik için en az 360 milletvekili gerektiği de unutulmamalıdır.

       Ben sol blok tezimi bunun için gündeme getirdim, savunuyorum. Tek başına Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak sorunların çözümü için yeterli olmayabilir. Anayasayı değiştirme çoğunluğu ile milletvekili seçimlerini de kazanmak gerekecektir. Gerçekçi olmak gerekirse Anayasayı değiştirme çoğunluğuyla seçim kazanmanın; Tüm sol partilerin kavga etmeden CHP çatısı altında bir blok oluşturup güç birliği yapması halinde mümkün olabileceğini düşünüyorum. Yoksa !? Yoksa, işin doğrusu; bir şey söylemek içimden gelmiyor, siyaseti takip eden okurların tahmin edebileceğini düşünüyorum. CHP nin pek çok eksiği, yanlışı olduğunu görüyor, biliyor, kabul ediyorum. Zaten ben de gördüğüm yanlışlar nedeniyle sürekli eleştiriyorum. Fanatik CHP ler bunun için beni CHP düşmanlığı yapmakla suçluyor, hiç önemli değil. 12 Eylül öncesinin umudunun, heyecanının ve bilinçlenmesinin yolunun temiz siyaset ve sol blok ile açılacağını savunmaya devam edeceğim.

     Çünkü: Yoksulluktan ve yolsuzluklardan kurtuluşun temiz siyasetle olacağına inanıyorum. Onun için de kirli siyaset ile mücadele ediyorum. Siyasetin bu kadar kirlendiği bir ortamda CHP veya bir başka partinin “biz kirlenmedik” demesi ne kadar inandırıcı olabilir? Bu mücadele kapsamında yapılan eleştirileri genel merkezler mutlaka iyi değerlendirilmeli, parti kimliği taşıdığı halde kirli siyaset yaparak zenginleşenler derhal partiden uzaklaştırılmalıdır. Siyasette; genel merkeze kayıt dışı bağış yaparak zenginleşenler değil, halka sadece hizmet yapanların yer alması sağlanmalıdır.

      Bu düşünceyle yaşanan ekonomik ve siyasal sorunları çözecek programın; soldaki partilerde bulunan bilgili, birikimli, dürüst kadrolar tarafından hazırlanıp, uygulanabileceğini görüyorum. Özlenen temiz siyaset sol blokla gerçekleşebilir. CHP bu kadroları meclise taşımak için özveride bulunmak zorundadır. CHP çatısı altında meclise taşınacak sol blok kadroları iyi anlatılırsa; ezilen seçmene yeniden umut olacağı gibi, çaresizlik içinde sağ partilere oy veren geniş halk kitlelerinin bir kez olsun emanet oyla sol blok oluşumuna destek vermesi de sağlanabilir. Bu yöndeki girişimleri küçümseyerek, karalamak yerine desteklemek; solu, çaresizlik içinde ezilen halkın yeniden umudu yapacak, dağa taşa”umudumuz” yazdıracaktır. Mevcut seçim sistemi yazık ki seçmene“40 katır mı, 40 satır mı” dayatması yapıyor. İnsan hayatı boyunca böyle tercihler arasından seçim yapmak zorunda kalmış, hangi tercihten daha az zarar göreceğini göz önüne alarak seçim yaptığı da çok olmuştur, yine öyle bir tercih olacak. Bu ortamda hak etmediği halde bedel ödeyen, kuru soğana muhtaç, açlık sınırında yaşayan, ezilen seçmen; her halde 40 defa sandığa gitse 40 defa sol blok demek gerektiğini anlayacaktır. Bundan sonra yanlış tercih olursa söz konusu artık: VATAN dır!..