NEPOTİZM

Nepotizm kavramı, kayırmacılık veya akraba kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık olarak açıklanmaktadır. Hafta başından bu yana Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in belediyenin Burkent belediye şirketine yönetim kurulu başkanı olarak atadığı akrabası üzerinden başlatılan tartışmalar atamanın geri çekilmesi üzerine şimdilik sonlanmış gibi gözüküyor.

***

Konu hakkında görüşünü açıklayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Biz bu belediyeleri çocuğa, eşe, dosta iş sağlamak ya da ihale verip rant aktarmak için değil, biz bu belediyeleri, o çocukların geleceğini kurtarmak için kazandık. İsrafı durdurup masrafı azaltarak, borçları ödeyip en iyi hizmeti yapıp kayırmacılık değil iyi hizmet yaparsak önümüzdeki seçimleri de kazanacağız. Ufak tefek hata yapılan belediyelerdeki atamaların tek, tek hepsini geri aldırtıyorum. Bursa'da geri aldırdım. Balıkesir'de geri aldırdım. Adana'da geri aldırdım” diye açıklama yaptı.

***

Gerçekçi olmak lazım; Belediyelere personel alımında başkanların bu uyarıyı dikkate alacağını hiç düşünmüyorum. CHP’nin hala 94 sendromunun etkisi altında olduğunu için bu açıklamanın yapıldığını düşünüyorum. Personel alımındaki uyarı yapılmış, görev tamamlanmıştır. Uygulanamaz. Ancak “ihale verip rant aktarmak“ dediği benimde imar ve ihale rantlarından servet transferi yapılıyor diye yazdığım, belediyelerde oluşturulan haramilerin saltanatının yıkılması konusu çok önemlidir. En küçük bir esneme göstermeden, taviz vermeden üzerine gidilerek önlenmesi, gelecek seçim sonuçlarını belirleyecek en önemli faktör olacaktır.

***

Seçim döneminde yapılan açıklamalarda CHP genel merkezinde belediye yönetimlerini her yönüyle denetleyecek bir birim oluşturularak, başına Prof. Yılmaz Büyükerşen’in getirileceği söylenmişti. Gelinen noktada bu projenin hayata geçirilmesinin ne kadar önemli olduğu ve hayata geçirilmesi için acele edilmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasetin finansmanı için belediye kaynaklarının kullanıldığı herkesin bildiği bir gerçektir. Bu bağlamda CHP belediyelerinin de kötü alışkanlıkları olduğunu kabul etmek gerekir. Bu belediyeleri kötü alışkanlıklarından vaz geçirmek için söz konusu birimin hayata geçirilerek iç denetimlerin bir an önce başlaması gerektiği gün gibi ortadadır.

***

Daha önce de yazdım hatta üşenmedim CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e 22.04.2024 tarihinde e-posta ile mesaj göndererek şeffaflık gereği CHP’li belediyelerin de AKP’den alınan belediyelerde olduğu gibi borç durumlarını gösteren afişleri belediyelerine asmalarını önerdim. Önerim her halde kabul görmedi ki, bu güne kadar geri dönüş alamadım. Ayrıca hiçbir CHP’li belediyenin borç durumunu yansıtan afişi belediye binasına astığına da şahit olmadım. Bu davranışı asla tasvip etmiyor, eleştiriyorum. İstediğimiz, savunduğumuz şeffaflık bu olmamalı. Bir ata sözümüzde söylendiği gibi: “Aleme verir talkımı kendi yutar salkımı” misali. Halbuki başkan; belediyenin borcu varsa ne karşılığı bu borcun oluştuğu, ne kadar gayrı menkul satıldığı göğsünü gere gere halka anlatabilmelidir. Halkın borcu öğrenmesi için belediye yönetiminin değişmesi gerekmiyor.

***

Daha önce de yazdım, belediyelerde şeffaflığın sağlanması için kent konseylerinin amacına uygun çalışması gerekir. 2005 yılında yürürlüğe giren 5393 sayılı belediye kanununda yer almasına rağmen Kent konseyi yasal bir zorunluluğu yerine getirmek için kağıt üzerinde oluşturuluyor ancak başkan istemediği için amacına uygun olarak görevini yerine getiremiyor. Halbuki kent konseyi yasadaki amacına uygun çalıştırılsa; demokratik katılımın yaygınlaştırılması, hemşehrilik hukuku ve ortak yaşam bilinci geliştirilebilir. Sonuç olarak çok aktörlü yönetişim anlayışı benimsenir, halkın doğrudan yönetime katılması sağlanmış olur.

***

Kent konseyinin en önemli görevleri; Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmaktır. Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturmasına katkıda bulunmaktır ki belediye başkanları bunu yetkilerin paylaşımı olarak yanlış değerlendirdiğinden kent konseylerini bilerek ve isteyerek belediyeden uzak tutuyorlar. Çünkü yasanın istediği hali ile gerçek şeffaflık kent konseyi sayesinde sağlanacak, yapılan ve yapılmayanlar halkın bilgisi dahilinde olacağı için halk belediyelerin borcunu öğrenmek başkan değişikliğini beklenmeyecek, başkan kent konseyi sayesinde sürekli halkı bilgilendirecektir.