VEFATININ 19. YILINDA BÜLENT ECEVİT (1)
14 Kasım 2025, Cuma 00:50Yaşamım boyunca gördüğüm, tanıdığım en dürüst siyasetçi ve devlet adamı olan Rahmetli Bülent ECEVİT i aramızdan ayrılışının 19.yılında rahmet, minnet ve özlemle anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Çerkezköy Belediye Başkanlığı seçim sürecinde; iki kez adaylığımı onaylamasını ve seçim kampanyasına katkısını unutmuyorum. Cenaze törenine katıldığım iki arkadaşım ve yüzbinlerce yurttaşla birlikte yaşlı gözlerle hakkımızı helal ederek kendisini sonsuzluğa uğurladık. Kendisinden öğrendiğimiz Demokratik Sol ideoloji ve ahlaktan ayrılmadan yaptığımız belediye çalışmalarını izlediğini, memnun kaldığını, onunda hakkını helal ettiğini hissettim. Hissetmeye devam ediyorum. Yazıyı rahmetliye övgü düzmek ya da yermek için yazmıyorum. Her fani gibi kendisini de kişiler beklentilerine göre değerlendirdiğinde övülen veya yerilen yönleri vardır. Yazı dizisinde, siyasi tecrübeme dayalı olarak genel başkanım Bülent ECEVİT i objektif olarak değerlendirmeye çalışacağım.
Bülent ECEVİT halkın sevgisi ve dürüstlüğüne duyduğu saygıya rağmen yazık ki seçimlerde gerekli vekil çoğunluğa ulaşamadığı için tek başına iktidar olamamış vatan ve millet için önemli gördüğü projeleri gerçekleştirme imkânı bulamamıştır. Bülent ECEVİT; Türkiye’de demokratik sol düşüncenin öncüsüdür. ECEVİT e göre Avrupa merkezli sol, köylülük sonrasında sanayi toplumunda gelişmiştir. Avrupa sanayi devrimini gerçekleştirmiş ve ayrıca dinde reform yaşamıştır. Avrupa solu bu iki önemli aşamadan sonra gelişmiş ve Marksist temelden türemiştir. Oysa Türkiye’nin böyle bir geçmişi yoktur. Dinde reform yaşamamış, sanayi devrimini zamanında yakalayamamıştır. Dolayısıyla feodal üretim ve toplumsal ilişkileri tam olarak çözememiş, laiklik sorununu da aşamadığı için demokratik sol anlayışın, Marksizm kökenli Avrupa merkezli soldan farklı olduğunukabul etmiş ve yaşamı boyunca bu tezi savunmuştur. Demokratik Sol Parti programı da bu ideoloji doğrultusunda hazırlanmıştır.
Ecevit’in “ulusal sol” olarak da adlandırdığı Demokratik Sol; katı sosyalist devletçilikten uzaklaşması, inançlara saygılı laiklik anlayışı, dindar kesime hapsolmuş yoksul toplum kesimlerine ulaşma çabası, kooperatifçilik üzerinden sermayenin tabana yayılması, solculuğun milliyetçiliğe engel olmayacağı düşünceleriyle Avrupa merkezli soldan ayrılır. Bu anlayış farkı nedeniyle Ecevit,1972 yılında henüz CHP Genel Sekreteri iken, “ortanın solu”, “sosyal demokrasi” kavramları yerine “demokratik sol” kavramını kullanmaya başlamış ve 1974 yılında toplanan 22. CHP Kurultayı’nda “Cumhuriyet Halk Partisi demokratik sol bir partidir” ifadesini parti tüzüğüne koydurmuştur.
Ecevit, CHP’nin cumhuriyetçilik, milliyetçilik, devletçilik, halkçılık, laiklik ve devrimcilikten oluşan altı okunu yeniden yorumlayarak, CHP programı hazırlanmasına öncülük etmiştir. CHP’ye yöneltilen “dinsizlik” suçlaması karşısında laiklik anlayışını; hem din hem devlet işlerinin birbirinden ayrılması hem de inanç ve düşünce özgürlüğünün korunması yaklaşımıyla CHP’nin 1976 programına detaylı biçimde yer almasını sağlamıştır. Ecevit’in DSP de kavramlaştırdığı “inançlara saygılı laiklik” anlayışının kökeninde, CHP programına koydurduğu bu yaklaşım yatmıştır.
Demokratik Sol Parti’nin bazı ideolojik yaklaşımlarının, stratejilerinin ve ilkelerinin temellerini, Bülent ECEVİT’ in CHP Genel Başkanı ve Genel Sekreteri olduğu dönemlerindeki söylemlerinde ve CHP’nin demokratik sol değişim belgelerinde bulmak mümkündür. Bunun en belirgin örneği “devletçilik” konusunda görülmektedir. Bülent ECEVİT in 1960’larda “katı devletçi” anlayıştan uzaklaştığı, bu yaklaşımını da CHP’nin programına taşıdığı görülmektedir. CHP’nin 12 Eylül’den önceki son programında, ekonomik gücün devlet tekelinde olmasına da özel sektör tekelinde olmasına da karşı çıkıldığı, bunun yerine ekonomik gücün; pazar ekonomisi içinde yaygın biçimde halkın elinde olması gerektiği savunulmuştur. Bu yaklaşım DSP programında da aynen yer almıştır.
Bülent ECEVİT siyasi yaşamında 3 kez CHP 2 kez de DSP genel başkanı olarak hükümet kurdu ve Başbakanlık yaptı. Ulusal sol anlayışı içinde ABD nin ısrarı ve tehditlerine rağmen gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı, ülkemizin Ege Denizi’ndeki haklarının korunması ve yine ABD talebini red ederek aldığı haşhaş ekimi kararlarıyla sergilediği milliyetçi tutumunun ulusal çıkarları korumanın solculukla bağdaşır olduğunu göstermiştir. Bu tutum aynı zamanda emperyalizme Mustafa Kemal ATATÜRK ten sonra ilk kafa tutuş olarak değerlendirilebilir. ECEVİT' in en hassas olduğu konulardan birinin de Türkiye’nin ulusal birliği ve toprak bütünlüğüdür. Her zaman Misak-ı Milli sınırlarını gözeten politika izlemiştir. PKK dâhil her türlü terör hareketine karşı çıkmış ve mücadele vermiştir. Kürt sorunu sorulduğunda, 'Türk- Kürt' ayrımını kabul etmemiş, 'Ben yüreğimi ikiye bölemem' demiştir.
Atatürk’ün ırkçı olmayan ulus tanımı ve anlayışını savunmuştur. Araştırmacıların çoğu Ecevit i Atatürk’ü en iyi anlayan ve fikirlerini uygulayan lider olduğunu savunmaktadır. Öğretisinden başta CHP olmak üzere, tam bağımsızlığa, insanca, hakça bir düzene inanan tüm siyasi partiler yararlanmayı mutlaka düşünmelidir. Çünkü miras olarak bıraktığı Demokratik Sol Parti artık ECEVİT in bıraktığı parti değildir. DSP Liyakatsiz yöneticilerin elinde mirasyedi sorumsuzluğu ile tam bağımsızlığı, insanca, hakça bir düzeni savunmayı unuttuğu gibi ATATÜRK devrimlerini bile savunamaz hale gelmiştir. ECEVİT in Demokratik Sol anlayışı ile parti yönetiminin aynı çizgi de olmasını bir tarafa bırakın benzer tek bir noktası bile yoktur. Dolayısıyla partinin bu yönetimle Demokratik Solcu halk kesimine vereceği bir şey de, yazık ki yoktur…
Yazıyı Bülent ECEVİT in “Pülümür ün Yaşsız Kadını” şiirinden alıntı ile bitiriyorum.
Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu.
Yaşını sordum bir giz gibi güldü.
Kimi seksen dedi, köylülerden kimi yüz.
Yüzüne baktım bir giz gibi güldü.
Bir asa vardı elinde,
Bir solmuş krallığın,
Kadifeden harmanisi üzerinde
Bir Hititliydi o, bir Selçukluydu
Bir Ermeni ydi, bir Kürt tü.
Bir Türk…
Yaşını sordum bir giz gibi güldü.
Koluma girdi bir soylu kadınca.
Tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini,
Beni tek gözlü sarayına götürdü
Köy yapısı kulübesinin
Zamanı onda yitirdim ben.
Yitik zamanlara onda eriştim.
En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında.
Bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim…
Bülent ECEVİT
Harmani: Bütün vücudu saran, kolsuz bir tür üst giysisi




Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum