Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

YA MUHAFAZAKÂR EYLEMCİLER OLMASAYDI?

20 Kasım 2023, Pazartesi 12:18
YA MUHAFAZAKÂR EYLEMCİLER OLMASAYDI?

Lafı evelemeden, gevelemeden, en başından dümdüz yazayım. Ardından detaylara ineriz.

Muhafazakâr kesimi yakından ilgilendiren gündeme baktığımızda sahada birçok yerde tepkisel eylemlere denk geliyoruz. Milli ve manevi değerlerimizin muhafazası noktasında kendilerini ''muhafazakar'' olarak nitelendiren grupların çeşitli eylemleri birbirini izliyor. Bu cenahtan başkaca sesler çıkmadığına göre biz de bu gruplara ''muhafazakar eylemciler'' demek durumundayız. Dedim ya, lafı çok fazla eğip bükmeden başlıktaki soruyu cevaplayayım. Muhafazakar eylemciler olmasaydı ne olurdu?

***

Muhafazakar eylemciler olmasaydı, bir kere en kafadan, muhafazakar kesim bu denli rezil olmazdı! Muhafazakar eylemciler olmasaydı, muhafazakarlar bu denli itibarsızlaştırılmazdı, toplumun diğer kesimleri tarafından böylesine itici görünmezlerdi. Diğer kesimlerin nefretlerini üzerlerine çekmezlerdi. Sanki toplumun cahil kesimlerini muhafazakarlar oluşturuyormuş algısı oluşmazdı. Muhafazakarlar, söz, bilgi, eylem kısırı, özürlüsü gibiymiş gibi görülmezdi. Komik duruma düşmezlerdi. İtirazlarına saygı gösterilir, gerekirse eylem birliği yapılabilirdi. Başkaları da onların aradıkları hakkın arayıcısı olabilirdi. Muhafazakar eylemciler olmasaydı, muhafazakar kesim haklı oldukları konuları topuma daha kolay kabul ettirebilir, kendilerini destekleyecek başka kesimler de olabilirdi. Bugünkü gündem üzerinden örneklemeler yapacak olursak; Filistin halkının uğradığı zulüm gün gibi ortadadır. Ortadaki olaylar, yaşananlar, müdafayı, savunmayı ya da kuşatmayı, işgali çok fazla aşmış, yüzyılın katliamına dönüşmüş durumdadır. Sokaklardan bebek parçaları toplanıyor; kimisinin başı kopmuş, kimisinin belden altı yok, kimisi kandan görünmüyor. Ölmek kadar feci olan korkuyu tir tir titreyerek yaşayan çocuklar takılıyor kameralara. Çığlık çığlığa çocuklar, feryat figan analar. Yavrusunun parçalarını avuçlarına sığdırmış babalar. Yerle bir olmuş kocaman şehirler. Yok olan tarihi ve kutsal mekanlar.

***

Yürek dayanacak gibi değil. Bu zulüm karşısında. muhafazakarıyla, laiğiyle, liberaliyle, sağcısıyla, solcusuyla, inançlısı yahut inançsızıyla yüreği dağlanmayan kim olabilir? Kim titremez bu zulüm karşısında? Hangi kesim vardır ki, ''İsrail iyi yapıyor'', diyebilsin?

Çocukların, bebeklerin paramparça edildiği bir katliama hangi kesim taraf olur bu ülkede? Hangi inanç, hangi mezhep, hangi siyasi görüş, hangi kültür, bebeklerin paramparça edilmesine, çocukların korkudan dillerinin tutulmasına, gözlerinin korkuyla bakmasına, bedenlerinin korkudan titretilmesine haklılık verir? İsrail Devleti yöneticilerinin birer canavar, birer psikopat, her birinin dişleri, tırnakları kanlı katiller olduğunu insan olan herkes, her kesim kabul eder bu ülkede. Siyasi açıdan farklı fikirler elbette olabilir, Filistin Devletini yahutta yöneticilerini benimsemiyor olabilirler, her iki tarafın siyasetçilerini de sorguluyor olabilirler, ancak yaşanan durumun maksadını aştığını herkes görüyor. Kimsenin vicdanı körelmiş değildir elbette. Ne var ki herkesin tepkisi de herkes gibi olacak diye de bir kayıt, bir mecburiyet yoktur. Nihayetinde herkes bu zulmün bir son bulmasını beklemektedir.

***

Kendilerine ''muhafazakar'' diyen bu eylemciler, bu ülkenin, bu devletin, bu milletin kaynağıyla satın alıp, istihdam alanlarının raflarına, tezgahlarına koyduğu sermayeyi talan etmekle, ya da satılmasına karşı çıkmakla, önlemekle yahutta ceplerindeki parayı sarfederek o ürünleri imha ederek neyi muhafaza etmektedirler? O ürünlerin paraları ödenmişken, o ürünler artık İsrail'in ürünü olmaktan çıkıp, gümrüğümüzden beriye geçtiği andan itibaren bizim sermayemiz olmuşken, bunların satılmasına karşı çıkmakla ne muhafaza edilecektir? Bu nasıl bir akıldır? Bu nasıl bir hesaptır? Bu nasıl bir mantıktır? Bu nasıl bir zekadır? Nasıl bir kafa yapısıdır bu? Yanına üç beş kalabalık toplayıp, kafelere baskınlar yapmak suretiyle insanların parasıyla alıp önüne koyduğu bir kahveyi dökmek nasıl bir aklın ürünüdür? Bu ne pervasızlıktır? Bu ne aymazlıktır? Dağ başı mıdır buralar? Bunu yapanlar eşkiya mıdır? Yol kesen uğrular mıdır? Bu zorbalığın adına, eylem. demek ancak fikir kısırlığı yaşayan muhafazakar eylemcilere münhasırdır. Market baskınlarında, kafe baskınlarında görüyoruz bunu. Kredi çekerek tonlarca kola alıp döktüklerinde görüyoruz bunu. Bir başka zamanda, dolar, euro yaktıklarında gördük bunu. Sanat galeri, resim sergileri bastıklarında gördük bunu. Heykellere zarar verdiklerinde gördük bunu. Portakal, mandalina imha ettiklerinde gördük bunu. Kendilerinden farklı düşünen sanatçılara, fikir insanlarına saldırdıklarında gördük bunu. Olur olmaz yerlerde sözde namaz kılma gösterilerinde gördük bunu. Daha dün. farklı bir dünya görüşü olan bir tanınmışın cenazesinde yine gördük bunları. Muhafazakarlık, muhafaza etmeyi amaçlar ve eder de. Peki bu bizdeki muhafazakarlar, muhafaza mı ediyorlar yoksa kutsallarımızı, maneviyatımızı heba mı ediyorlar?

***

Net! Heba ediyorlar! Samimi, temiz muhafazakar insanları rezil, rüsva ediyorlar! Hedef haline getiriyorlar! Antipati topluyorlar! Tüm muhafazakarların, kutsallarına sahip çıkmaya çalışan, samimi, inançlı insanların, topyekün kendileri gibi oldukları algısı yaratıyorlar! Samimi inançları ziyan ediyorlar! Genellikle, protesto kültürlerinin olmadığından, eylem kısırlığı yaşadıklarından böyle davrandıklarını düşünsem de bazen de bu tiplerin birtakım güçler tarafından bilinçli olarak sahaya sürüldüğünü düşünmüyor da değilim, zira muhafazakar kesime bu eylemcilerin verdiği zararı, tahribatı, itibar kayıbını başka hiç kimse, hiçbir grup yaşatmadı. Muhafazakarlardan(!) çektiğini hiç kimseden çekmedi, muhafazakarlar.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum