AMATÖR LİGLERDE KONTENJAN SINIRI!
03 Mayıs 2019, Cuma 12:45Amatör liglerde sezonun bitmesiyle tam bir kaos başladı, kontenjan yaş sınırı problemi gündemde hızla yayılmaya devam ediyor fakat TFF yetkilileri kontenjan konusunda ısrarcı. Önümüzdeki sezon 1990 ve öncesi doğumlu futbolcuların kontenjan sayılacağı ve kadroya 1990 ve öncesi doğmuş en fazla 5 futbolcunun yazılabileceği açıklanmıştı. Özellikle dönemin A milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’e bu konuda yetki verilmiş ve Fatih Terim’in direktifleriyle kontenjan yaşı 34 – 33’lerden 29- 28’lere kadar indirilmişti. Sonrasında yetkililer amacın ülke futboluna genç yetenekleri kazandırıp alt yapılarda da ne kadar iddialı olduğumuzu göstermek demişlerdi. Peki ülke olarak buna hazır mıydık hazır mıyız, hazırsak ne kadar hazırız?
Öncelikle bir teknik direktör gözüyle alt yapıların bütün yaş gruplarında ve A Takım seviyesinde takımlar çalıştırmış birisi olarak ve kontenjan sıkıntısı yaşayan sporcuların ve kulüplerin içerisinde bir hoca olarak bence ülkece hiç hazır değiliz ve hazır olmamız içinde hiçbir sebep üretilmiyor. En basit örneği bugün bulunduğumuz ilçede 8 takım aynı sahada idman yapıyoruz. Hiçbir spor kulübümüzün tesisi yok. Alt yapı çalışma ortamı yok. Bu yetmiyormuş gibi 28-29 yaşına gelmiş futbolun belki baharında olan futbolcularımızda eriyip gitmekte, birçok futbolcunun geçim kaynağı futbolken böylesine kontenjan kontenjan diye tutturmak çok yersiz. Alt yapıdan futbolcu yetiştiremediğimiz gibi olanlara sahip çıkamıyoruz maalesef. A takımda alt yapıdan bir oyuncu transfer edelim BAL liginde oynasın, oyuncuyu kazanalım, parlatalım, önünü açalım diyoruz. Oyuncunun kulübü yetiştirme bedeli için 20-30 bin TL para istiyor. Yani hem takım kuracaksınız, hem 1990 ve öncesi doğumlu oyunculardan sadece 5 tane futbolcu alabileceksiniz, hem alt yapıdan oyuncu çıkaracaksınız, hem de yetiştirme bedelleriyle uğraşacaksınız. Yanlış anlaşılmasın profesyonel lig takımlarından bahsetmiyorum, kıt kanat binbir zorlukla takım kurup, ligde mücadele veren amatörlerden bahsediyorum.
İlk önce iyi bir fizibilite çalışması yapılmalı. Ama öyle iş adamlarıyla, holding yöneticileriyle, telefon şirketleriyle, medya ajanslarıyla değil. Futbolun profesörleri, futboldan anlayan futbol adamlarıyla bir çalışma yapılması gerekir. Sonrasında çok ama çok hızlı şekilde tesisleşme ve stadlar. Bütün bunları gerçekleştirip doğru hocalar ve doğru eğitimcilerle uzun soluklu projeler hayata geçmeli. Bakalım o zaman kontenjana gerek kalacak mı? Başarı kendiliğinden gelecektir. Onun için lütfen değerli yöneticilerimiz gerekeni yapsın ve bu kadar futbolcu ekmeğinden olmasın. Önceliğimiz kontenjan değil tesisleşme ve yatırımlardır. Bir kez daha üstüne basa basa belirtmek istiyorum ki biz ne kontenjana ne de alt yapı gelişmesine hazır değiliz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum