SPORDAKİ KÜLTÜRSÜZLÜĞÜMÜZ VE ATLI CİRİT
23 Ocak 2019, Çarşamba 18:09Şehirlerin sportif başarıları, o şehrin içinde yaşayan insanlar için hep bir gurur kaynağı olmuştur. Bu doğrultuda zaten ‘taraftar’ diye bir kavram bu kavramın etrafında toplanan insan topluluğu oluşmuştur. Bu insan topluluğu ise içinde yaşadığı, ait olduğu şehrin takımını destekler, kazanmasını ister ve daha büyük başarılar elde ederek göğüsleri kabartacak konuma gelmesini isterler.
***
Aslında bakarsanız bu bir kültürdür. Herhangi bir takımı desteklenmesi ve o takımın da başarılar elde etmesi ve buna bağlı olarak o şehrin takımı olması bir kültürdür. Bu kültürün en iyi hissedildiği yer ise İngiltere’dir. Yense de, yenilse de; sakince oturup maçlarını takip ederler.
***
Amerika’da ‘Amerikan Futbolu’ ve basketbol kültürü vardır.
Rusya’da kış sporları ve özellikle ‘Buz Hokeyi’ kültürü vardır.
***
Ben her zaman Türkiye’ye ait, Türkiye’ye özgü bir spor kültürü oluşmasını istemişimdir. Bu spor kültürünün ise atlı sporlar etrafında oluşması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin her kesiminde atçılığa büyük bir hayranlık ve sevgi var. Ama bunun popülerliği olmadığı için de olması gereken sıçrama yaşanmamıştır.
***
Bilmiyorum, siz hiç atlı cirit maçlarını takip ettiniz mi?
Çoğunluk takip etmemiştir.
Herhalde bir atlı cirit karşılaşmasını izlediğiniz zaman, bir futbol maçından daha çok zevk alacağınızı, daha merakla izleyeceğinizi tahmin ediyorum. Çünkü atın üstünde kısa mesafede hız yapmak, o hızla manevra yapmak, diğer bir taraftan cirit atmaya çalışmak, başka bir taraftan yakalanmamaya çalışmak çok heyecan verici…
***
Ama ne yazık ki, her spor dalında olduğu gibi bu spor dalında da büyük kulüpler dahil olmadığı zaman bir popülerlik kazanmıyor.
Düşünsenize Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğer büyük, varlıklı ve popüler spor kulüplerinin atlı cirit takımı kurduklarını!
Bu saydığımız büyük kulüpler, espor dalında takım oluşturdular. Çünkü para getirecek bir spor dalı. Fazla bir zahmeti yok. Ama atçılık başlı başına büyük bir yatırım gerektiren, büyük bir bakım gerektiren kulvar…
***
Türkiye’de Geleneksel Spor Dalları Federasyonu var. Bu federasyona bağlı spor dallarında atlı cirit, şalvar güreşi, aba güreşi, kuşak güreşi, rahvan binicilik, atlı okçuluk, atlı kızak ve geleneksel kızak gibi dallar var.
Tabii bu spor dallarına benim en çok dikkatimi çeken atlı cirittir. Atlı cirit dalında ise en güçlü takımların başında Erzurum ve Sivas kulüpleri geliyor.
***
Eğer büyük kulüplerin bu spor dalına dahil olması halinde, Türkiye’de Türkiye’ye özgü bir spor kültürü oluşacaktır.
Düşünsenize, akşamları bir tarafta futbol maçı diğer tarafta ise atlı cirit karşılaşması var; ama siz gidip atlı cirit iziyorsunuz!
***
İşte o zaman Türkiye’nin kendine ait bir değeri benimsediğini ve dünyaya tanıttığını göreceksiniz. Bize ait olmayan ama milyonlarca insanı kendi etrafında uyuşturan futboldan ziyade böyle bir spor kültürünün oluşması; herkes için daha doğru bir yol olacaktır. Futbol endüstrisi etrafında oluşan holiganlığın mide bulandırıcı hali ve uluslararasındaki başarısızlık, oturup bu konuyu düşünmemize vesile olabilir belki…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum