100.YILINDA LOZAN (6)
29 Ağustos 2023, Salı 11:41Azınlıklar konusunda da her iki antlaşmada farklı hükümler bulunmaktadır. Sevr’de azınlıklıkların hakları genişletilirken, Lozan’da din esasına göre azınlık tanımlaması yapılmış ve tüm azınlıklar Türk uyruklu sayılmıştır. Yine Lozan Antlaşması’na göre Türkiye Hükümeti, doğum, milliyet, dil, soy ya da din ayırt etmeksizin, Türk halkının tümünün yaşam ve özgürlüklerini en geniş biçimde korumayı yükümlenmiştir. Diğer yandan aynı antlaşmada Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk yurttaşlarının, Müslümanlarla özdeş medeni ve siyasal haklardan yararlanması, böylece Türkiye'nin tüm halkının, din ayırt edilmeksizin, yasa önünde eşit olması öngörülmüştür.
***
Lozan Antlaşması’nda Sevr’den farklı olarak Türk-Yunan nüfus mübadelesi konusuna da yer verilmiştir. Buna göre Türkiye’de yaşayan Rumlarla Yunanistan’da yaşayan Türkler karşılıklı olarak değiştirileceklerdi. İstanbul’da yaşayan Rumlarla, Batı Trakya’da yaşayan Türkler bu değiş- tokuşun dışında tutulacaklardı.Bu bağlamda Lozan Antlaşması, çok uluslu, çok dinli ve çok kültürlü bir geri tarım imparatorluğu olan Osmanlı Devleti’nden, ulusal ve üniter bir cumhuriyete, Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişi de yansıtmaktadır. Bu yönüyle her iki antlaşma da, sadece sınırları belirleyen ya da savaş sonrası geleneksel ceza veya ödül içeren siyasal metinleri de aşan bir niteliğe sahiptir. Gerçekten de Sevr ve Lozan Antlaşmaları farklı ilke ve esaslar üzerine inşa edilseler de, hem uluslararası hem de ulusal Azınlıklar konusunda her iki antlaşma arasındaki derin farklılıklar, aslında nitelik taşıyan sözleşmelerdir. Azınlıklar ve uyruklukla ilgili olarak her iki antlaşmada da bulunan detaylı düzenlemeler bu tespiti destekler mahiyettedir.
***
Sevr ve Lozan’da geniş olarak ele alınan konulardan biri de ekonomik ve mali sorunlar olmuştur. Sevr’de kapitülasyonlar ve diğer imtiyazlarla ilgili olarak azınlıklar ve yabancılar lehine düzenlemeler yapılırken, Lozan Antlaşması’nda kapitülasyonlar -beş yıllık geçiş süresi saklı kalmak koşuluyla- bütün sonuçlarıyla kaldırılmış ve imtiyazların tasfiyesi yoluna gidilmiştir. Ayrıca Lozan Antlaşması’na göre Osmanlı Borçları, Osmanlı Devleti’nden ayrılan devletler arasında pay edilmiş ve ödenmesi de Düyun-u Umumiye Teşkilatı’nın düzenlemelerine bırakılmıştır. Düyun-u Umumiye Teşkilatı’nın görev alanı daraltılmış ve sadece Osmanlı Borçlarını düzenleyen bir örgüt haline indirgenmiştir.
***
Hem Sevr’de hem de Lozan’da savaş tazminatı ile ilgili hükümler yer almıştır. Lozan’ın 59. maddesinde Türkiye’nin Yunanistan ile olan durumu düzenlenmiştir. Buna göre Yunanistan, savaş yasalarına aykırı olarak Anadolu’da Yunan ordusunun ya da yönetiminin eylemlerinden doğan zararların onarımı yükümlülüğünü tanıyacaktır. Ayrıca Türkiye de, Yunanistan’ın savaşın uzamasından ve onun sonuçlarından doğan parasal durumunu göz önünde tutarak onarım konusunda Yunan Hükümetine karşı her türlü istemlerinden kesinlikle vazgeçecektir. Buna mukabil, Yunanistan’dan istenen tamirat bedeli karşılığında Karaağaç Türkiye’ye verilecektir.
***
Sevr Antlaşması’na göre Türkiye’nin kabotaj hakkı olmayacaktır. Müttefikler Türk limanlarında istedikleri gibi insan ve eşya nakledebileceklerdir. Türkiye 1600 tondan yukarı gemilerini müttefiklere teslim edecektir. Lozan Antlaşması’nda ise bu sınırlamalar kaldırılmış ve Türk Hükümeti’nin yapacağı düzenlemeler geçerli hale gelmiştir.
***
Ekonomik ve mali konulardaki tartışmalar ile uzlaşılan ve uzlaşılamayan noktalara bakıldığında, tartışmanın asıl olarak tam bağımsızlık üzerinde düğümlendiği görülmektedir. Sevr Antlaşması ile zaten var olan ayrıcalıklarını daha da genişleten Batılı devletler, Lozan Antlaşması ile bu kez sadece Sevr ile elde ettikleri ayrıcalıkları değil, Sevr öncesine, hatta yüzyıllara dayanan ayrıcalıklarını da kaybetmişlerdir.
YAZININ DEVAMI:LOZAN da TÜRK’ler toprak kaybetti mi?
31-AĞustos -2023 Perşembe günü yayımlanacaktır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum