ADAMLAR ve KADIN KAYBETTİ…
31 Mayıs 2023, Çarşamba 15:10Yazıma başlıkta görüldüğü gibi 28 Mayıs 23 seçim sonuçlarını 2018 cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden adayın telefonda bir gazeteciye attığı mesajda yazdığı “adam kazandı” sözüne gönderme yaparak başlamak istedim. Yanlış anlaşılmasın; Altılı masa bileşenlerinin (millet ittifakı) genel başkanlarını küçük düşürme, dalga geçme gibi bir niyet asla söz konusu değildir. Öyle anlayan olursa üzülürüm. Tam tersi ayırım yapmadan hepsini gösterdikleri iyi niyetli çalışmaları için takdir ve tebrik ediyor, siyasilerimize gelecekte de örnek olmasını diliyorum. Bugüne kadar görmediğimiz bir özveri ile büyük sıkıntılara göğüs gerdiklerini tahmin ediyorum. Beklenen sonuç alınmadığı için şimdi de yerli, yersiz bir sürü eleştiriyi karşılamak, sabırla cevaplandırmak zorunda kalacaklar. Zor günler, kendilerine sabır ve kolaylıklar dilerim.
Ulusal basının düştüğü durum da içler acısıdır. Toplumdaki kutuplaşma, bölünme ve ayrışmanın hangi boyutlara geldiğinin bir göstergesidir. Ben medyadaki bölünmeyi iktidar yanlısı Havuz medyası ve sözde muhalefet yanlısı CHP’ne angaje medya olmak üzere karşıt iki taraf olarak görüyorum. Sözde görüntülü medyanın tarafsızlığını denetleyecek RTÜK uygulamalarına ise artık gülemiyoruz bile. Seçim kampanyaları döneminde her iki grubun yaptığı yayınlar ortadayken bu saygın kurumun yalnız CHP’ye angaje TV kanallarının yayınlarını incelemeye alması tabi ki sürpriz değil ama doğrusu çok affedersiniz mide bulandırıcıdır. RÜTÜK teki ağalar beyler, size sesleniyorum: Yapmayın, etmeyin vereceğiniz cezaların adaletli olmayacağı incelemeye aldığınız kanallardan bellidir. Bu uygulamanızın yaranmaya çalıştığınız AKP ye de Cumhurbaşkanına da zerre kadar faydası olmaz, tam tersi zararı olur. Üstelik bu tür objektif olmayan cezalandırmalar halk nezdinde kurumunuza ve devlete olan güveni sarsar, zaten o kanalları da susturmaya yetmez. Bilin istedim…
28 Mayıs 23 seçimleri sonucu hakkında TV kanallarındaki yorumculardan sıkılmaya başladığınızı tahmin ediyorum, çünkü ben sıkıldım artık, aynı yüzler aynı sözler. Kardeşim tamam yorumsa yorum da. Bu güzel eleştirilerinizi seçimden önce neden dile getirmediniz. Bir de söze ‘ben demiştim’ diye başlamıyorlar mı dayanamıyor, kanal değiştiriyorum. Çare değil tabi ki orada da çok bilmiş, koca ağızlı biri içindeki kini kusmaya başlamış bile. Öyle parlak fikirler ortaya döküyorlar, sanki birkaç kez siyasi parti seçim stratejisini programlamış, yönetmiş ve kazanmış gibi konuşuyor. Konuşma uzadıkça kendi söylediği ile çeliştiğinin farkında bile olmuyor. Programlara arada bir konuk konuşmacılar da katılıyor güzel görüşler de duyuyoruz; gelin görün ki kadrolu koca ağızlılardan zaman kalmıyor. Çok kıskançlar sık, sık araya girerek konuşmayı bölüyor hem konuşmacının hem de izleyenlerin sinirini bozuyorlar.
28 Mayıs 23 seçimlerinde tek adam sistemi olarak adlandırılan cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ülkemizin ve milletimizin sorunlarına çözüm olamayacağını yaşayarak gördüğümüz için güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş imkânı sağlayacak diye değişimi çok istedim, destekledim. Olmadı büyük bir hayal kırıklığı yaşadım, gerçekten çok üzüldüm. Abartmadan söylüyorum siyasi yaşamımda üç kez seçim kaybettim toplamda bu kadar çok üzülmedim. Ancak demokrasiye inanıyorsak ki inanıyoruz, o halde seçmen tercihine saygı duyacağız, eksiğimizi, hatamızı tespit ederek gereken dersi alacak, bir sonraki seçimde seçmenleri ikna etmeye çalışacağız. Muhalefetin seçim hileleri ve sahte seçmenlerle ilgili yakınmalarını dinlemek istemiyorum, çünkü yetkilileri seçim güvenliği için gereken tedbirlerin alındığını defalarca beyan ederek seçmenleri ikna ettiler. Doğrusu, konuşacak bir şey de kalmadı. Yine bir siyasi büyüğün dediği gibi artık “atı alan Üsküdar’ı geçti” zaten.
Seçimler için daha çok yorum dinleyecek, okuyacak ve sıkılacaksınız. Çok kısa olmak üzere bende bir iki cümleyle görüşlerimi belirtmek istiyorum. Bence millet ittifakı seçimi masa devrildiği gün kaybetti. Çünkü seçmenler masaya çok inanmış, güvenmiş değişim için ikna olmuştu. Masa devrilmesinin sebebine, hatanın kimde olduğuna falan girmeyeceğim. O gün yıkılan aslında seçmenlerin güveni oldu
Millet ittifakının masayı devirmesi seçmenlere aynı zamanda karşılaşılabilecek olası sorunların çözümü konusunda da liderlerin başarılı olamayacakları duygusunu verdi. Zaten kararlar oy birliği ile alınacak açıklamasıyla kafası karışan seçmen bu yapı ile sorunlara çözüm bulunamaz korkusuna kapılarak diğer ittifaka yöneldi. Kaybedilen seçim sonrası büyük emeklerle hazırlanan güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş anayasa taslağı, ortak politikalar çalışmaları mecburen buzdolabına kaldırıldı. Oradan çıkar mı, ne zaman çıkar, değişim tekrar gündeme gelir mi belli değil. İşte asıl üzüldüğüm nokta tam da burası…
Ünlü bir alman sanayici güven kaybını şu cümlelerle açıklamıştı. “Müşterilerin güvenini kaybedeceğime servetimi kaybetmeyi tercih ederim” Haklıymış. Keşke böyle bir seçim sonucunda hatırlamak zorunda kalmasaydık…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum