FAKİRLİK KADER DEĞİLDİR!

Hepinizin çevresinde vardır, illaki böyle bir tanıdığınız, yakınınız, akrabanız olmuştur size yetinmeyi öğretmeye çalışan… Hep bir ağızdan anlaşmışta kurmuş gibi elindekiyle yetin, elindekiyle yetinmezsen şu olur, kıymet bilmezsen başına kötü şeyler gelir, bak yetinmedin battın gibi el alem ve akraba örgütlerinin cesaretinizi kırmış lığı vardır! Peki ya neden sizi ters köşe yaparlar? Yapma dediklerini yapıp neden sizi yargılarlar? Neden sabret, yetin diyenler aslında yetinmezler?

***

Niyet iyi ya da kötü olsun, söyleyiş tarzı nasıl olursa olsun; bazen bazılarını dinlemek ve başkalarının kendi tecrübesinden kendinize ders çıkarmak yersiz bir karardır. Tecrübe sadece sahibine kar sağlar.

İhtimaller hep var ve olacak. Mesela bir ticarette batma riski kadar yükselme olasılığı hep vardır. Bir eşya aldığında eskime hatta ertesi gün kırılma riski, bir insan tanıdığında yanılma riski kadar iyi ki dedirtme olasılığı, bir seçim yaptığında pişman olma riski kadar şükretme olasılığı, hatta hasta dahi olduğunda iyi olma riski kadar ölme ihtimali de var! Hayatınız riskler üzerine kuruludur. Evden dışarı çıkarken bir daha dönme ihtimaliniz ile dönmeme ihtimaliniz yüzde elli, ellidir.  Araç kullanırken ne kadar dikkatli olursanız olun kaza yapma riskiniz hep vardır. İhtimallerden korkmak sizi daha güvende yapmaz, aksine çoğu zaman korkak yapar.

***

Ayağını yorganına göre uzat atasözünü herkes duymuştur tahminimce. Bu atasözünün anlatmak istediği; yapacağın harcamalar gelirini aşmasındır. Peki ya gelirini harcamalarına göre belirlemek istemez misin? Yani ayağını yorgana göre uzatmak yerine, ayağına göre yorgan dikmeye ne dersin?

Yetinmek dediğiniz o olayın aşırısı, bir artısı sizi paslanmaya iter, üretimi durdurur. Olduğunuz yerde sayar durursunuz. Sorgulamazsan rahat edersin derim ben ama her olayda geçerli değildir. Zaten her şey her olayda farklılık gösterir. Sen bir kapıdan rahat geçebiliyorsun diye bu kapı seni aydınlığa çıkarmaz. O yüzden doğru hamleleri doğru zamanda kullanmalısın. Elindekine şükret, onunla yetin ama daha iyisini yapmak için zihnini zorla ve şükrederken şükredeceğin başka bir alan yarat kendine. Yine yetin, yine şükret fakat üreterek. Zihnin aktif çalışmadığı her yer çöplüğe döner, kenarda bekleyen bilgi aşağı çeker ve cesaret inanan, azimli kişiyi başarıya götürür. Riske attığın olaylarda karşılaştığın her sonuç hayatına tecrübe katar bu en kötüsü. Denemeden öğrenemezsin hayat denen bu çarkın nasıl döndüğünü ve herkesin tecrübesi aslında şahsın kendisine aittir. Ticarete girip batmış birinin tecrübesi yüzünden cesaretin kırılmasın; o onun kaderi, onun batışı, onun tecrübesi. Senin batışın, senin tecrüben olacak ve her tecrübe bir adım daha ileriye atılmanda yön gösterici olur.

Başarmak ve hayallerine kavuşmak için inatçı ol, azimli ol, farklı düşün ve cesaretli davran!

***

Her zaman cesaretini körükleyen hayallere sahip ol. Ayağına taşlar takılacak, aldırma yürü. Önüne yanlışlar dolanacak, sabret yürü. Her ağızdan bir ses çıkacak, duyma yürü. Yorulacaksın ama değecek yürü! Ayağını katlamayı bırak yorganın altında; ayağına göre bir yorgan dik ve devam et! Emin ol başarın kadar başarısızlığında kimseyi ilgilendirmez, denemedim dememek için hamleni yap ve hayatta başaramama gibi bir seçeneğin olmadığını fark et. Sonuç ne olursa olsun ya başarın ya da tecrübendir! İkisinden hangisi olursa olsun kazanmış olursun. Hayatındaki hamleleri ve olayları kendin belirle, başkalarının cümlelerine bırakma kaderini. Kimsenin düşünce şekliyle yön bulmasın yaşadıkların. Kendi hayatını kendi tercihlerinle yaşa ve sonuca sen git. Başkalarının biçtiği saten gömlekten çok daha iyidir kendi diktiğin fistan!