HARAMİ DÜZENİNDEN KURTULMAK MÜMKÜN! (1)
18 Mart 2024, Pazartesi 13:4431 Mart 2024 tarihinde sandığa gidilerek önümüzdeki beş yıl Çerkezköy ve Tekirdağ’da görev yapacak yerel yöneticiler seçilecek. Seçimler demokrasinin nimetidir. Mutlaka katılım sağlanmalı; Belediyelere liyakatli yöneticiler seçerek; Çürümüş, kokuşmuş imar ve ihale rant düzeni değişmeli. Şehirler, belediyelerde oluşturulan harami düzenden kurtarılmalıdır.
***
Ülkemizde son 25 yıldır 8 genel, 5 yerel, 3 referandum olmak üzere toplam 16 kez sandığa gidilerek tercih yapılmıştır. Bu sonuca göre vatandaşlar ortalama olarak her bir buçuk yılda sandıkta tercih kullanmış. Bu kadar sık aralıklarla seçim yapılan ülkemizde; halkımızın yaşadıkları seçmenlerin doğru tercih yapamadığının bir göstergesi ya da ispatıdır. Seçmenler oy kullanırken maalesef değişik manipülasyonların etkisi altıda kandırıldığı için sorunlarını çözecek yöneticiler seçemiyor. Kazara seçse de kıymetini bilmiyor, imar ve ihale rantçılarının tuzağına düşerek zor bulduğu dürüst yöneticileri çabuk kaybediyor, haramiler sömürüye kaldığı yerden devam ediyor.
***
Halkın sömürülmesini engellemenin ilk adımı olarak, çürümüş, kokuşmuş harami düzeni değişmelidir. Düzen tabi ki ilahi bir emirle değişmeyecek. Düzen ancak halkın uyanması, Allah ve Atatürk le aldatanların tuzaklarından kurtulmasıyla değişecektir. Düzeni değiştirmek için bilinçlenerek gündemi yakından takip etmek, yanlışı kim yaparsa yapsın karşı çıkmak gerekir. Bunun için halkın seçimlerde oyuna sahip çıkarak bilinçli kullanması şarttır. Seçimde hırsızlara oy vererek seçimden sonra hırsız var diye bağırmanın kimseye faydası olmaz. Hırsızlık yapanları “çaldı ama çalıştı” veya “çalarsa benim insanım çalsın“ mantığı ile koruyup kollamaya çalışarak düzen değişmez. Yoksulluk kader değildir ama koruyup kollama anlayışının hakim olduğu toplumlarda maalesef kader haline gelir. Kurtulmanın yolu; rantçı harami ile bıkmadan, yorulmadan mücadele ederek, halkın kanını emen bu kirli düzen mutlaka değiştirmekten geçer.
***
Ülkemizde bu gün içine düştüğümüz durumun sorumlusu olan siyaset kurumu aday belirlemede yazık ki ısrarla yanlış yöntemler uyguluyor, üye veya delegesine adayını belirleme hakkı vermiyor. Başka ülkelere baktığınızda değişik yöntemler olsa da genellikle aday; parti üyeleri veya delegelerin ön seçimi sonucu belirlenmektedir. Bizde ise tüm seçimlerde adaylar hep parti genel merkezlerinde belirlenerek “adayınızı sizin adınıza biz seçtik siz şimdi gidip oy verin” deniyor, böyle seçim olur mu?
***
31 Mart’ta yapılacak seçimlerde partilerin gösterdiği adaylara bakın: Hangi parti, üyesi veya delegesinin önüne aday olarak kimi görmek istiyorsunuz diye sandık koydu? Bir ikisi hariç hiç biri. Hepsi ahbap çavuş ilişkisiyle aday belirleyen dar kadrocu bir anlayış sergiledi. Karar verici koltukta oturanlar; ülke ve şehirlere hizmet için liyakatli kişilerin göreve gelmesi sağlamak yerine, siyasetin finansmanı için; kendisi, partisi ve taraftarlarına imkan yaratarak paylaştıracak kişileri tercih ediyorlar. Burada idealleri uğruna halkı uyandırmak amacıyla çok zor şartlarda çalışan az sayıdaki sol partinin mücadelesine saygı duyuyor, eleştiri dışında tutuyorum.
***
Seçmen neden liyakatli belediye başkanı seçemiyor sorusunun cevabı buradadır işte. Öncelikle ülkemizde her görev için yetenekli, iyi yetişmiş, ahlaklı yeterli sayıda insan kaynağı olduğunu vurgulamak gerekir. Yani temel sorun; yeterli sayı ve nitelikte insan kaynağı olmadığı değil, siyasi parti genel merkezlerinin ülkenin bu kaynağını kullanmayı tercih etmemesidir. Rantçı harami düzenini yaratıp besleyen, siyasetin finansmanını sağlayan bu düzen değişmelidir. Değişmemesinin vebali sorumlu siyasi partilerin genel merkez yöneticilerinindir. Belediyeleri siyasetin finansmanı için kullanamaya alışan siyasi parti yöneticileri; ülkemiz adına çok değerli, iyi yetişmiş, donanımlı, deneyimli, liyakatli ve ahlaklı dürüst insan kaynağını yok ederek ülkeye ne kadar büyük zarar verdiklerinin farkındalar mı acaba? Kesinlikle farkındalar; bu tercihi bilerek, isteyerek, kirli siyasetlerinin finansı için yapıyorlar. En acı gerçek bu işte...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum