Reklamı Geç
MSM SANİYELİ
optimed
Tekirdağ
13 Eylül, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    41.39
  • EURO
    48.67
  • ALTIN
    4845.6
  • BIST
    10.372
  • BTC
    115737.11$

İHANET

10 Eylül 2025, Çarşamba 19:36

    Öncelikle İzmir de hain bir saldırıda şehit edilen polislerimize yapılan saldırıyı nefretle kınıyor, şehitlerimize Allahtan rahmet, kederli ailelerine, polislerimize ve halkımıza başsağlığı ile sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum.

     İhanet kelimesi, dilimizde çok kullanılan kelimelerden birisidir. İhanet kelimesi Arapça dan Türkçe'mize geçmiştir. TDK'ye göre, ihanet kelimesi anlamı şu şekildedir: 1. Hıyanet, hainlik. 2.Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik. 3. Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme. Bu kısa bilgiden sonra okurların hemen tümünün yazının konusunu tahmin ettiğini düşünüyorum. Evet, bugün CHP de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak düşüncelerimi paylaşacağım.

     Hafta sonundan beri tüm medya CHP İstanbul il yönetimine 45. Sulh Hukuk Mahkemesinin atadığı Kayyumun il binasına girmesini tartışıyor. Ülkede de bu kadar sorun varken, özellikle emekli ve asgari ücretliler açlık sınırı altında yaşam mücadelesi verirken, medyanın hemen tümü savunduğu siyasi partinin görüşünü destekleyen algı operasyonlarına devam ediyor. Sürpriz mi? Tabi ki değil, halk alıştı artık. Tartışma programları bilgilendirme, aydınlatmadan çok propaganda yapar hale geldi. Pek çok tanıdığım artık tv seyretmediğini, çünkü faydalanabileceği bir tartışma yapılmadığını, programların sürekli aynı tezlerle kafa şişirmekten ve gündem değiştirmekten başka bir işe yaramadığı için çareyi tv kapatmakta bulduğunu söylüyor.

     Okurlar hatırlayacaktır, 2023 seçimleri öncesinde sık olarak iç cephede birliğin sağlanması konusuna çağrı yapmıştım. Ancak çağrı yaparken düşündüğüm noktanın çok ilerisine gelindiğini kabul etmek zorundayım. Kutuplaşmanın halkın birliğini, huzurunu kaçıracak bir hal alacağını gördüğüm için iç cephede birlik çağrısı yapmıştım. Haklı çıktım demeyi sevmiyorum ama gelinen nokta ortada işte. Yargının kutuplaşmanın dışında kalması gerekirken yazık ki verilen subjektif kararlarla kutuplaşmanın etkisinde olduğu görülüyor. Kayyumun CHP İstanbul il binasına girmesini sağlamak için binlerce emniyet mensubunun partililerle karşı karşıya getirilmesi de ayrı bir sorun. Bu konuda alanda bulunan CHP yöneticilerinin sabrı ve krizin daha fazla büyümesini engelleme çabalarını takdir etmek gerekir. Gözler İçişleri bakanını, olmazsa İstanbul valisi ve emniyet müdürünü aradı ama gören olmadı. Polisin Milletvekillerine, üye, delege ve halka gaz sıkarak il binasına girmesi savunulması zor bir olaydır.

    Kayyum kararı ve gazlı polis desteği ile il binasına girilmesi olayı köpürtmüş, halkı germiştir. Görevli vekillerin çabaları olayın şiddet eylemine dönüşmesini engellemiştir. İçişleri, Adalet bakanları, Vali ve emniyet müdürü daha aktif olarak sorumluluk alsalardı, sorun diyalogla çözülebilirdi, olmadı. Kayyum olayından aslında CHP genel merkezinin de önemli dersler çıkartması gerekir. Kendinin seçilmesi için alın teri döken arkadaşlarını polisle karşı karşıya getirerek gaza maruz kalmasını istemek nasıl bir ruh halidir? Böylesini aday seçenlere bir daha öyle bir görev verilmemelidir.  Öte yandan önce Aydın B.B. Başkanı şimdide Beykoz Belediye Başkan vekili ve iki meclis üyesinin transfer söylentileriyle partiden istifa ettikleri konuşuluyor. Bunları kimler nasıl değerlendirerek aday yaptı bilmiyoruz. Ancak CHP nin aday tespitinde ciddi sıkıntıları olduğunu artık biliyoruz. 102. yaşını kutlayan Atatürk ün partisinde böyle insanların aday gösterilmesi, aday belirlemede gereken özenin gösterilmediğinin kanıtıdır.

   Kayyumun medyaya yaptığı açıklamaların satır aralarına bakıldığında; her an itirafçı olursa CHP üye ve delegeleri için sürpriz olmaz herhalde. Seçimlerde kendisi vekil olsun diye sokaklarda çalışan partililerine yapılan gazlı müdahalenin verdiği dilekçeyle gerçekleşmesini sağlayan kişi için partinin, partili arkadaşlarının bir anlamı kalmadığını tahmin ediyorum. Onun için CHP artık yetki kullanarak bu tür atamalarda yanlış tercih yapan yönetim kadrosunu da sorgulamalıdır. Vekillerin ve Belediye Başkanlarının siyasetten zenginleşmeleri takip edilmeli, parti içi denetim mekanizması çalıştırılarak makamın imkânlarını kişisel zenginleşme amacıyla kullananlara derhal müdahale edilmelidir. Suç olasılığı görüldüğünde parti ile ilişiği önce dondurulmalı, suçun kesinleşmesi durumunda partiden

derhâl ihraç edilmelidir. Bunların adaylığını belirleyenler içinde gereken işlemler başlatılmalıdır.

    Son günlerde Çerkezköy Belediye Başkanının da transfer olacağı dedikoduları sosyal medya ve yerel basında dolaşıma sokuldu. Gerçek olduğuna inanmıyorum. Çünkü Akay ailesini Çerkezköy nüfusunun 4000 olduğu günlerden tanırım. Yakın komşularımızdı. Rahmetli Dedesi Rahmetli Dedemin, Rahmetli Babaannesi, Rahmetli Anneannemim, Rahmetli Amcası, Rahmetli Dayımın arkadaşıydı. Çok iyi tanıdığım, güvendiğim bir ailenin ferdidir. Kendisiyle ilk aday olduğunda ziyaretime geldiği zaman tanıştık. Kendine güvenerek oy vermiş on binlerce kişiyi bir tarafa bırakıp başka partiye transfer olacak bir kişi izlenimini edinmedim. Başka partiye transfer; ailesinin asla kabul edemeyeceği bir davranış olur, mezarda olan Rahmetli büyüklerinin bile kemikleri sızlar. Kendisi Çerkezköy belediye başkanı olarak kesintisiz 3.dönemdir görev yapıyor, siyasi tecrübesi benden fazladır. Böyle bir hata yapmayacak kadar siyasi birikimi vardır. Başka partiye transferi hiç ama hiç tahmin etmem ve yakıştırmam.

Bugünkü yazıyı da Ataol BERAMOĞLUNUN ”Ne Çok Hain” şiirinden yapacağım alıntı ile bitirelim.

Sizinle galiba arkadaş filandık

Işıklı günlerinde gençliğimizin.

Hayalleriyle kanatlanırdık

Gelecek, güzel Türkiye’nin.

Fakat nasıl da değiştiniz birden

Arınıp bütün o düşlerden

Buzlu sularında bencilliğin.

Ne çok hain.

Hayır, belki de değişmediniz,

Aslınız belki de buydu sizin.

Sadece zamana ayak uydurdunuz

Ortak ateşinde ısınıp gençliğin.

Sonra neyseniz o oldunuz

Asıl kimliğinizi buldunuz

Uşağı oldunuz zalimin.

Ne çok hain.

Aynı arsız kibir suratlarınızda

Erkeğinizin dişinizin.

İçim bulanıyor karşıma çıktıkça

Ekranlarında TV’lerin.

Kiminiz yeni yetme faşist çığırtkan

Kiminiz kaşarlanmış sırtlan,

Sanırsın kardeşi vampirin.

Ne çok hain.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum