Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    33.09
  • EURO
    36.10
  • ALTIN
    2596.3
  • BIST
    11131.02
  • BTC
    63525.102$

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI VE ARAP BİRLİĞİYMİŞ, HASS...  

14 Kasım 2023, Salı 13:49

Gazze’de iki aya yakın süredir devam eden soykırımı; insanlığın öldüğünün ispatı olarak görüyorum. Kimyasal bombalar dahil her türlü ağır silahla yapılan katliamlar yetmezmiş gibi hastanelerde elektrik kesilmesi ve jeneratörlere yakıt sağlanmasına İsrail izin vermediği için, hijyeni ve her türlü olumsuz tedavi ortamı bir tarafa bırakıyorum, solunun cihazlarına bağlı olarak yaşam mücadelesi veren masumlar göz göre göre ölüme terk ediliyor. Okurların affına sığınarak bunları yazdığım için üzgünüm, ama gerçek maalesef bu işte. Böyle bir katliamın gaz odalarında öldürülen insanları daha sonra fırınlarda yakarak yok etmekten bir farkı var mı? İsrail, böyle bir intikam peşinde mi?

Öyleyse bu doğru değil, onlara gaz odalarında soykırım uygulayan Filistin’liler değildi ki. Onlara soykırım uygulayanlar şimdi de İsrail’in arkasında durarak dolaylı olarak Filistin’lilere soykırım uyguluyor. Birleşmiş Milletler genel sekreteri bu soykırımı Gazze’nin kuzeyini cehennemin dünya üzerindeki görüntüsü olarak anlatarak duyarlılık yaratmaya çalışıyor. Dünya barışını sağlamak ve devam ettirmek amacıyla oluşturulan yapının genel sekreterinin yaşadığı çaresizliğine bakar mısınız? Onu suçlamak için söylemiyorum, ama madem B.M. güvenlik konseyinin emperyalist beş daimi üyesinin yarattığı sonucu engelleyemiyor ve bedelini masumlar ödemek zorunda kalıyor, o halde yaratacağı en iyi duyarlılığın istifa etmesiyle gerçekleşebileceğini vurgulamak için yazıyorum.

Bu çaresizliğe bir çözüm üretmek için hafta sonu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği’nin Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenledikleri ortak toplantıdan sonra yapılan açıklamada Gazze’ye yapılan saldırıların savaş suçu olarak tanımlanması ve İsrail’in beyaz fosfor bombası kullandığı yönündeki iddiaların araştırılması için çağrı yaptı. Zirve sonunda açıklanan ortak bildiride; ”İsrail’i destekleyen devletleri, işgal ordusu ve terörist yerleşimcilerin Filistinlileri öldürmede kullandığı silah ihracatını derhal durdurmaya çağırıyoruz.” ifadeleri de yer aldı.

***

Dağ fare doğurdu dedikleri tam da bu olsa gerek işte. On iki bin genç, yaşlı, kadın, erkek sivil ile altı bin çocuk katledilmişken ve katliam devam ederken (İİT) ile Arap Birliği’nin toplantı sonunda yaptığı açıklama böyle mi olmalıydı? Bu toplantı sonunda en azından İsrail ve destekleyen devletlere petrol ambargosu uygulaması kararı alındığının açıklanması gerekmez miydi? Bakın şimdi Rusya, Şubat ayında Ukrayna’ya girdi, işgalin daha ilk üç gününde ABD ve AB başta olmak üzere tüm gelişmiş sanayi ülkeleri Rusya’ya karşı yaptırım adı altında ambargo uygulamasına başladı. Gazze’de soykırım uygulanan Filistin’liler için aynı tavrı petrol ihraç eden İslam ülkeleri neden göstermedi göstermiyor?

Halbuki 15 Ekim 1973 tarihinde Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Birliği'nin (OAPEC) İsrail ile Mısır ve Suriye arasında yaşanan Yom Kippur Savaşında ABD'nin İsrail Ordusuna destek vermesine karşılık olarak petrol ambargosu uygulamasına başlayarak ABD ve savaşta İsrail'den yana tavır sergileyen ülkelere artık petrol ihraç etmeyeceğini bildirmişti. Çok etkili olan bu ambargo sonunda yirmi gün içinde ateşkes sağlanarak barışın yolu açılmıştı. Yani petrol bir silah olarak kullanılarak savaştaki ölümlere son verilmişti. Ambargo batılı emperyal devletler bloğunda tartışmalara ve çatlaklara neden olmuş (OAPEC) amacına ulaşmıştı.

***

Emperyal devletler bu ambargonun etkilerini gidermek için uzun yıllar uğraşmak zorunda kalmışlardır. Petrolün silah olarak kullanılmasının önüne geçmek için alternatif kaynaklar aramış, geliştirmişlerdir. Ambargo sonrası petrol fiyatları yaklaşık dört kat artmış petrol ihraç eden devletlerin üst kademe yöneticileri milyarlarca petrol dolarına kavuşmuştu. Bu paraların çok az bir kısmı fakir halklarına dönerken bir kısmı silahlanmaya ama çok büyük bir kısmı Avrupa ve Amerikan bankalarına petrol ihraç eden ülke yöneticilerinin şahsi hesaplarına yatırıldı. Bu hesaplardaki petrol dolarları emperyal devletler yeni bir petrol ambargosuna karşı adeta bir teminat haline getirdiler. Petrol ve Doğal gaz ihracından benzer bir zenginleşme Rusya’da da yaşandı. Devlet imkanlarıyla zenginleşen Rus oligarklar aynı yolu deneyerek paralarını Avrupa bankalarına yatırdılar veya Avrupa’da değişik iş kollarında yatırım yaptılar. Hatta futbol kulüpleri bile satın aldılar. Ancak Rusya, Ukrayna’yı işgale kalkınca bu devletler Rusya’ya karşı hemen ambargo uygulamanın yanı sıra oligarkların hesaplarına ve mal varlıklarına da yaptırım adı altında el koydu. Aynı sonu yaşamamak için petrol ihraç eden arap devletlerinin  petrol doları zengini üst yöneticileri ambargo koymaya onun için yanaşmıyor, masum Müslümanların  soykırıma uğramasına sadece seyirci kalıyor. Haklarını da yemeyelim ama ultra lüks saraylarda toplantılar düzenleyerek hiç bir işe yaramayan iyi laf salatası yapıyorlar. İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI ve ARAP BİRLİĞİYMİŞ, HASSATEN BİR RİCAM VAR: Petrol ambargosu uygularsanız İsrail silahları bir gün içinde susacak ve masum bebeklerin katliamı sona erecektir. Batı bankalarındaki hesaplarınız ve mal varlığınızın ifşa edilse hatta el konsa bile değmez mi? Nasıl olsa yerine koyacaksınız,  EMPERYALİST VAMPİRLERE PETROL AMBARGOSU... HEMEN!

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum