KALIBININ ADAMI MI?

Okurlar hatırlayacaklar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiğim bir yazımda aynı başlığı kullanmıştım. Sabah TV’de haberleri seyrederken 95 CHP’li milletvekilinin hafta sonu yapılacak olan kurultayda sonuna kadar Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladıklarını duyunca aklıma hemen o yazı geldi. Vekillerin bu kararı benim için hiç sürpriz olmadı, anlaşılan kendi aralarında gizli bir al gülüm ver gülüm anlaşması yapmışlar. Malum bunlar gizli anlaşmaları pek seviyorlar. Bu arada kalıbının adamı olma konusunda Kılıçdaroğlu’nun yanından ayrılmayan yedi dönemlik bizim Faik’i biliyorduk, yalnız kalmadığını onun dışında 90 civarında başka kalıbının adamı olmayan CHP milletvekili olduğunu da görmüş olduk. Aslıda ulus olarak yaşadığımız bütün sorunların altında işte bu senaryo yatıyor. Siyasi Parti genel başkanı milletvekili seçiyor, milletvekilleri de zamanı geldiğinde diyet borçlarını ödemek için delegelerle birlikte onu genel başkan seçiyor. Bu durum CHP’li vekillere yakışmadı diyeceğim ama belli ki yanılıyorum, belki de kendilerine yakışan davranış tam da budur işte. Milletin vekili değil: Genel başkanın vekili!

***

Bu liyakatsiz vekiller için asıl önemli olan; kavuştukları imtiyazlı sınıf imkanlardan faydalanmaya devam etmek için bir dönem daha seçilecek sıradan vekil listelerinde yer almak olduğundan; bilerek ve isteyerek böyle bir tercihte bulunuyorlar. Tamamen duygusal yani. Bu tercihi yapan CHP’li vekiller mecliste AKP’li vekilleri saraydan gelen talimata göre parmak kaldırıp-indirmekle hangi yüzle, nasıl suçlayacaklar merak ediyorum diyeceğim ama zaten birbirlerinden farkları yok, al birini vur ötekine, mecliste sadece kayıkçı kavgası yapma görüntüsü veriyorlar hepsi o kadar. Bakın bütçe görüşmeleri başladı kutsal ittifakın bir gece yarısı operasyonu ile maaşlara sihirli el değerse sürpriz olmasın. Seçmenler sıkılsa da bu tiyatro sahnesini seyretmek zorunda kalıyor. İşte böyle bir anlayış ve davranış sonucu bunca yanlışa rağmen 22 yıldır AKP iktidarı ile yönetildiğini seçmenler görmeli, anlamalıdır artık. Tek kurtarıcı, çare gücünü bilen, oyuna sahip çıkan seçmenin kendisidir.

***

Bu noktada ülkemizin asıl sorunu; iktidardan çok muhalefet olduğu çok açıktır. Muhalefet seçmenlere şikayet ettikleri iktidardan farklı bir yönetim sergileyerek sorunları çözeceği konusunda yazık ki güven vermiyor, veremiyor, alternatif olamıyor. Halk iktidardan kurtulmak istiyorsa öncelikle kendini değil, milleti düşünecek milletvekillerinden oluşacak bir muhalefet yaratmak zorundadır. Bu konuda yapılacak çok iş, alınacak çok mesafe olduğunu biliyorum. Daha fazla vakit kaybetmeden bir an evvel bu yöndeki çalışmalara başlamak gerekiyor. Öncelikle siyasi partilerdeki lider sultasının yıkılması gerekir. Sonra da siyasetin finansmanı şeffaflaşmalıdır. Bakın daha önce de yazdım; Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı bir toplantıda seçimden sonra kampanyasına gelen bağışları ve nerelere harcandığının hesabını kuruşu kuruşuna açıklayacağını beyan etmişti? Seçimin üzerinden beş aydan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen böyle bir açıklama duyan, gören var mı? Varsa lütfen yazsın tüm okurlarla paylaşalım.

***

CHP 22 yıldır yaptığını zannettiği muhalefet aslında majestelerinin tatlı su muhalefetinin tipik bir örneğidir. Bakın şimdi TBMM’de geçen hafta çalışmayan emeklilere bir defaya mahsus verilecek 100.yıl ikramiyesi görüşülürken CHP verdiği bir önerge ile ikramiye miktarının ve kapsamının genişletilmesini istedi. Bu önergenin AKP+MHP koalisyonu tarafından kabul edilmeyeceği belliydi. Nitekim yapılan oylama sonucu değiştirmedi. CHP önergesini laf olsun diye değil de, inanarak vermiş olsaydı o gün mecliste tek eksik olmadan tam kadro yer alır ve teklif kabul edilene kadar TBMM’yi terk etmezdi, terk etmemeleri gerekirdi. Ama bunlar da nerede o yürek! Amaçları tekliflerinin kabul edilmesi yönünde mücadele etmek değil, “mış“ gibi görünerek muhalefet yapmak olduğu için önergeleri reddedilse bile işlerinin bittiğini kendilerinin muhalefet görevini yaptığını kabul ediyorlar. İşte tam bir tipik tatlı su muhalefeti örneği.

***

İçlerinde bir tane adam gibi muhalefet yapmaya niyetli vekil olsa Antalya da özel bir okulda öğretmenlik yapan Emine öğretmeni örnek alırdı. İzniyle Emine öğretmenimin konuşmasından bir bölüm alıntı yapacağım: “ Bütün bunlar olurken sen neredesin? Bildin mi 100 yıl önce kurulmuş cumhuriyetin değerini, özgürlük kelimesinin değerini, özgürlük kelimesinin anlamını kavraya bildin mi gerçekten. Kula kulluk etmediğin için her gün şükrettim mi yaratana. Koskoca ülken Araplar için darphane, Bulgarlar için avm, Suriyeliler için doğumhane, bizim için tımarhaneye dönüştürülmeye çalışılırken sen neredesin?”

***

CHP’li vekiller siz sakın üzerinize alınmayın ha sakın; Ellerinden öptüğüm Emine öğretmenim küçük bir hata yapmış CHP vekilleri hariç demeyi unutmuş sadece kadar. Siz ödenekleri, yollukları, harcırahları almaya devam edin, dişlerinizi en iyisinden porselen ve implant yaptırmayı da unutmayın sakın. Parasını TBMM ödeyecek nasılsa, merak etmeyin. Yalan mı? Duyamadım: Yalan mı? Ne dersin; Kemal Bey, Dersimli Kemal bey! Sesin gelmiyor da… Bu tablo senin eserin çünkü. Övünebilirsin...