MANDALI, SÖZDİNLER VE YEREL GAZETELER

Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı’nın Samsunlularla bir araya gelişinin haberini okuyunca, Mandalı’nın seçim stratejisini çözdüm.

Mandalı’nın bu seçimde vatandaşa anlatacağı yegane konular, “Biz yapacaktık, bırakmadılar”, “Ama izin vermediler”, “Hayır, onun sorumlusu biz değiliz”, “Boş verin geçmiş, geçmişte kalmıştır ve bahsetmeye gerek yok” şeklinde olacak büyük ihtimalle.

Biraz külhanbeyi edası da taşıyan Mandalı, Kapaklı Samsunlular Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederken şöyle söylüyor:

“Biz bu akşam siyaset ya da oy istemek için gelmedik. Buraya gelme sebebimiz stratejik planımıza şekil vermektir. Stratejik planımızı sizlerle birlikte yapmaya geldik.”

Bu söz biraz da, TBMM Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın, “Seçim bir siyasi faaliyet değildir.” sözünü anımsatıyor…

“Geçmiş yıllarda yapılan çalışmalardan bahsetmekten ziyade önümüzdeki senelerde halkımızın Kapaklı Belediyesi’nden beklediği çalışmaları öğrenmek adına böyle bir ziyaret gerçekleştirdik” diyen Mandalı, 31 Marta 2019 Yerel Seçimlerinden galip ayrılmış havasında… Yani Mandalı zaferini ilan etti, kutlamasını da vatandaşla yapıyor gibi…

Geçmişten bahsetmemek, oy istememek, siyaset yapmadığını sanmak ve stratejik plan yapmak…

***

Bir yanda geçmişte yapılan çalışmaların göz ardı edilmeyeceğini ve sıkılsanız da, patlasanız da her fırsatta anlatacağını belirten, üstüne basa basa vurgulayan Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay…

Bir yanda da ‘gerek yok’ ya da ‘geçmişten bahsetmeye ne gerek var” diyen İrfan Mandalı…

Mandalı’nın seçim için mi stratejik plan yaptığı yoksa, seçimden sonra Kapaklı’yı nasıl yöneteceğine dair mi stratejik plan yaptığını anlayamadım. Çünkü geçtiğimiz günlerde Başkan Vahap Akay da, stratejik planın yasa gereği seçimden sonra yılsonuna kadar yapılması gerektiğini belirtiyordu. Mandalı’nın şimdiden stratejik plana girişmesi, Kapaklı Belediye Başkanlığı’nın kendisinden başka kimsenin kazanamayacağı anlamına da geliyor.

Belki de haklıdır. Şubat ayına yaklaşıyoruz. Yani yaklaşık iki aydan biraz daha fazla süre kaldı. Bu daralan süre içerisinde AK Parti, MHP ve İYİ Parti aday belirlememek için adeta yarışıyor. Aday belirlememe konusu tabii ki Akay ve Mandalı’nın işine geliyor.

Mandalı’nın “geçmişten bahsetmemek ve oy istememek” gibi tezleri, belki de karşısında rakip olmayışından kaynaklanan rahatlıktan ortaya çıkıyordur.

***

Gelelim Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Eyüp Sözdinler’e…

Sözdinler, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, önce, “Çok şükür havamız gayet iyi” dedi.

Sonra da, “Zaten yeterince hava kirliliği var” dedi.

Karar verilsin; havamız iyi mi, kötü mü?    

Ve Sözdinler’in konuşmasından anladığım kadarıyla; hava kirliliğinin önüne geçmek için fabrikaların filtre sistemine sahip olmasının önemli olmadığı; önemli olan, fabrikaların bu sahip olduğu filtre sistemini çalıştırır duruma getirmesidir. Yani buradan anlayacağımız, fabrikalarda filtre sistemi var ve bu filtre sistemleri fabrikatör beyefendiler, lordlar, pek değerli para babaları ve pek değerli binlerce insanın hayatını, işini, ekmeğini elinde bulundurduğu gibi temiz havasını da elinde tutan fabrika sahipleri tarafından çalışılır duruma getirilmiyor.

O zaman ben de buradan o filtre sistemini aktif hale getirmeyen fabrikaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ve İl Müdürlüğü’ne şikayet ediyorum… Zaten Sözdinler de, bu durumun takip edilmesi için çözüm önerisi sunuyor. Bu çözüm önerisi de, her bacaya ‘online ölçüm sistemi’ şeklinde.

Eğer bunun bir çözümü varsa; hiçbir fabrikanın kar veya zararı insan sağlığından önemli olmadığını hatırlatarak bu çözüm önerisinin en hızlı şeklide hayata geçirilmesini talep ediyorum. Ben değil, herkesin talep etmesi gerekiyor… Çünkü kimse kimsenin babasının oğlu değil ve babanızın oğlu olsanız dahi kimsenin hayatını, aldığı nefesi zehirleme hakkına sahip değil…

Evet, çözüm belli, uygulaması gerekenler belli, uygulamayanlara yaptırım uygulayacak olanlar belli ve zehirlenenler de belli…

***

Yerel gazeteler konusu…

Her sabah gözünü İsmail Küçükkaya’nın haber programından ayırmayan ve ‘Yahu adam haklı’ diyen pek değerli Çerkezköy esnafının, Küçükkaya’nın yerel gazetelere destek çağrısına neden kulak tıkadıklarını anlıyorum. Çünkü işlerine gelmiyor.

***

Gülerçin Koleji Bienali…

Çerkezköy’de faaliyet gösteren Gülerçin Koleji’nde ‘Gülerçin Bienali’ düzenleniyor. 15 Ocak’da piyano resitali ile başlayan bu sanat günleri, 17 Ocak’da ebru sanatının uygulanmasıyla sona erecek.  

Çok anlamlı ve gerekli olan bu bienalin Gülerçin Koleji tarafından Çerkezköy’de bir gelenek haline geleceğini, önümüzdeki yıllarda daha geniş kapsamlı programlar düzenleneceğini ve geniş kitlelere ulaşacağını umuyorum.

Ve yine Gülerçin Koleji’nde bekleme kısmındaki rahat koltuklarda beklerken Gülerçin Koleji’nin kültür sanat dergisini okudum. Gerçekten çok başarılı bir çalışma olduğunu, yaygın kültür-sanat dergilerinden eksiği olmadığını belirtmek istiyor, derginin ortaya çıkmasında emek gösterenleri tebrik ediyorum…